Fransızca içindeki directrice ne anlama geliyor?
Fransızca'deki directrice kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte directrice'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki directrice kelimesi idareci, müdür, yönetici, etkili, tesirli, gardiyan, okul müdürü, yönetici, baş, başkan, genel müdür, yönetici, idareci, sorumlu müdür, okul müdürü, yönetici, müdür, direktör, idareci, memur, görevli, polis şefi, başkan, başkan, okul müdiresi, menajer, müdür yardımcısı, hesap kontrol memuru, mali işler müdürü, menajer, cenaze işleri görevlisi, (erkek) başöğretmen, sinematograf, sinema fotoğrafçısı, cenazeci, müdür yardımcısı, sosyal işler müdürü, sevk amiri, mal sevk müdürü, genel müdür, ana plan, satış müdürü, baş yönetici, yönetim kurulu başkanı, mali işler müdürü, Sorumlu Müdür, yönetici yardımcısı, genel müdür, genel müdür, baş işletme görevlisi, (üniversite) dekan, özel okul müdürü, yöneticilik pozisyonu, özel kalem müdürü, danışman, yönetici, danışman, ana planını oluşturmak, menajerliğini yapmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
directrice kelimesinin anlamı
idareci, müdür, yönetici(d'une entreprise) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur avait cinquante personnes travaillant sous ses ordres. Yöneticinin altında elli kişi çalışıyordu. |
etkili, tesirliadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Ton principe directeur devrait être l'équité. |
gardiyan(cezaevi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le gardien a fait part de ses inquiétudes au sujet des prisonniers au directeur. |
okul müdürü(école) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yönetici
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) David fut nommé directeur de la commission. |
baş(d'une entreprise) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le président de la société est aussi son directeur. Şirket başkanı şirketin başıdır. |
başkan, genel müdür(entreprise) (şirket, vb.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur de cette société gagne beaucoup d'argent Şirket başkanı çok para kazanıyor. |
yönetici, idareci(d'une entreprise) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur de la prison était absent quand la violence a éclaté. |
sorumlu müdür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur était dur, mais juste. |
okul müdürü(d'école) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur de l'école a dû punir les mauvais élèves. Okul müdürü öğrencileri disipline sokmak zorunda kaldı. |
yönetici, müdür, direktör, idareci
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Qui est le responsable de ce projet ? Bu projenin müdürü kimdir? |
memur, görevli
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Naomi est le membre de notre club responsable de la trésorerie. |
polis şefi(police) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le commissaire Smith a été accusé de subordination et de corruption. |
başkan(dirigeant) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est le chef de l'association des libraires. Kendisi bu firmanın yöneticisidir. |
başkan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Cet homme est le président de la société. |
okul müdiresinom féminin (d'école) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
menajer(Sports) (spor) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Takım haddinden fazla maç kaybettiği için menajerin işine son verildi. |
müdür yardımcısınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le sous-directeur soutient le directeur général dans l'ensemble de la gestion du magasin. |
hesap kontrol memuru
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
mali işler müdürü
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
menajer
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
cenaze işleri görevlisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
(erkek) başöğretmen(école primaire) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur a consenti à donner les cours du samedi. |
sinematograf, sinema fotoğrafçısı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
cenazeci
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
müdür yardımcısı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le sous-directeur dirigera quand le directeur sera en voyage d'affaires. |
sosyal işler müdürü
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur des loisirs du navire de croisière avait prévu une croisière, un concours de talents et une soirée jeux. |
sevk amiri, mal sevk müdürü
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur des transports est responsable de surveiller les activités de manutention de la marchandise. |
genel müdür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ana plan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ce soir, la société va dévoiler son schéma directeur pour maximiser le profit du troisième trimestre. |
satış müdürü
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le chef des ventes a laissé les employés partir plus tôt. |
baş yönetici
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur général a pris la responsabilité des mauvais résultats de l'entreprise. |
yönetim kurulu başkanı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
mali işler müdürü
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
Sorumlu Müdürnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yönetici yardımcısı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur adjoint fait partie de l'équipe de direction senior de la compagnie. |
genel müdür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur général d'une équipe de base-ball approuve toutes les décisions d'embauche. |
genel müdür
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
baş işletme görevlisi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur des opérations nous rendra visite cette semaine, alors range ton bureau. |
(üniversite) dekan(Université) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La doyenne de l'université a tenu un discours à l'attention des étudiants. |
özel okul müdürü(école primaire) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ils ont retiré leurs enfants de l'école à la suite du scandale impliquant le directeur. |
yöneticilik pozisyonunom masculin (figuré) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'occupe le fauteuil du directeur maintenant. |
özel kalem müdürü(Politique) (siyasi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le chef de cabinet du président des États-Unis est un poste très puissant, parfois baptisé « le deuxième homme le plus puissant de Washington ». |
danışman(Université) (üniversite) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le directeur de thèse d'Alex a lu l'ébauche de son chapitre et a fait quelques suggestions pour l'améliorer. |
yönetici(entreprise : conseil d'administration) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il est administrateur de cinq grandes entreprises. |
danışman(Université) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
ana planını oluşturmaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) |
menajerliğini yapmak(Sports, Show-business) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ruth est le manager (or: la directrice sportive) de plusieurs célébrités sportives. |
Fransızca öğrenelim
Artık directrice'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
directrice ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.