Fransızca içindeki couvrir ne anlama geliyor?

Fransızca'deki couvrir kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte couvrir'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Fransızca içindeki couvrir kelimesi örtmek, örtbas etmek, içermek, kapsamak, karşılamak, yerini almak, yapmak, katetmek, haber yapmak, silahla korumak, kapatmak, kapsamak, üstünü kapatmak, kapağını kapatmak, kapağını kapalı tutmak, (sesi) bastırmak, kapağını kapatmak, kapsamak, içermek, içine almak, korumaya almak, yanında olmak, arkasında olmak, çiftleşmek, çiftleşmek, kapsamak, katetmek, bastırmak, yapıştırmak, asmak, kaplamak, susturmak, örtmek, kendi cebinden ödemek, sigorta ettirmek, karartmak, kaplamak, sürmek, üstüne koymak/yerleştirmek, kaplamak, kalın tabaka halinde yaymak, kalın sürmek, kefenlemek, kefene sarmak, örtünmek, boğmak, sabunlamak, sivilcelenmek, gölgelendirmek, lekeli, rezil olmak/kendini rezil etmek, öpücüklere boğmak, (kuş) tüylenmek, tüyleri çıkmak, altın kaplamak, sıva ile kaplamak, islemek, kızarmak, saman ile örtmek, ile kaplamak, lekelenmek, sarıp sarmalanmak, (öpücüklere, sevgiye, vb.) boğmak, bol bol vermek, kum ile doldurmak, arduaz kaplamak, boğmak, övgüler yağdırmak, kan bulaştırmak, kiremit döşemek, fazla yüklemek, kaplanmak, kaplamak, doldurmak, çatısını yapmak, damını yapmak, rezil etmek, lambri ile kaplamak, deri ile kaplamak, çalıyla kaplamak, madenle kaplamak, çamura bulamak, çimle kaplamak, kukuleta giydirmek, yüzeyi kaplamak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

couvrir kelimesinin anlamı

örtmek

(protéger)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Couvre tes épaules pour ne pas sentir l'air froid.
Vücudunuzu örtün de soğuğu hissetmeyin.

örtbas etmek

(suç, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Ses collègues ont essayé de couvrir toutes ses erreurs.

içermek, kapsamak

verbe transitif (figuré : inclure) (mecazlı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Est-ce que le prix du ticket couvre aussi les frais administratifs ?
Bu bilet ücreti vergiyi de içeriyor (or: kapsıyor) mu?

karşılamak

verbe transitif (figuré : frais) (masraf, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Vingt dollars suffiront-ils à couvrir tous les frais ?
Yirmi dolar bütün harcamaları karşılamaya yeter mi?

yerini almak

verbe transitif (remplacer)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Si tu me couvres un moment, je vais chercher le reste du matériel.

yapmak

(un sujet)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Pouvez-vous couvrir ces questions à ma place ?

katetmek

verbe transitif (voyage)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Nous avons couvert toute l'Amérique du Sud lors de notre dernier voyage.

haber yapmak

(Journalisme) (gazetecilik)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Elle a couvert la guerre en Irak pour le plus grand journal du pays.

silahla korumak

verbe transitif (avec une arme)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Couvre-moi pendant que je vais au bunker suivant.

kapatmak

verbe transitif (jeu, pari)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Vous avez assez pour couvrir votre pari ?

kapsamak

verbe transitif (assurance) (sigorta)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
La police d'assurance couvre (or: garantit) les accidents de voiture.

üstünü kapatmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Recouvre les restes pour qu'on puisse les manger plus tard.

kapağını kapatmak, kapağını kapalı tutmak

verbe transitif (avec un couvercle) (tencere, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Si vous voulez que le riz cuise bien, il faut le couvrir.

(sesi) bastırmak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
L'hélicoptère couvrait les cris des gens en dessous.

kapağını kapatmak

verbe transitif (avec un couvercle)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Couvrez la casserole quand vous faites bouillir les légumes.

kapsamak, içermek, içine almak

verbe transitif (idées)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Ses idées couvrent la philosophie et de l'économie.
Fikirleri felsefeden ekonomiye kadar uzanıyordu.

korumaya almak

verbe transitif (mali risklere karşı)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Brian a couvert ses investissements afin de sécuriser son fonds de retraite.

yanında olmak, arkasında olmak

verbe transitif (protéger [qqn]) (birisinin)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

çiftleşmek

(Zoologie) (hayvan)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Le taureau couvre toutes les vaches de la ferme.

çiftleşmek

verbe transitif (Zoologie)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Le taureau couvre toutes les vaches de la ferme.

kapsamak

(mecazlı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Son long mandat d'entraîneur de l'équipe a couvert trois générations.

katetmek

verbe transitif (une distance) (yol, mesafe, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les coureurs cyclistes ont couvert 110 kilomètres aujourd'hui.

bastırmak

verbe transitif (figuré)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
La menthe a couvert mon persil.

yapıştırmak, asmak

verbe transitif (ilan, afiş, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les garçons ont couvert la palissade d'affiches pour le concert.

kaplamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Melanie est allée chercher du vernis pour couvrir la vieille table.

susturmak

verbe transitif (figuré : un son)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

örtmek

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

kendi cebinden ödemek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
L'assurance n'a pas pris en charge ma demande donc j'ai dû moi-même payer les réparations.

sigorta ettirmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Peter a assuré sa vie, sa santé et sa voiture avec une même assurance.

karartmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

kaplamak

(Cuisine surtout)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Elle enrobait (or enduisait) les biscuits de chocolat.

sürmek

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Sa carrière cinématographique s'est étendue sur quatre décennies.

üstüne koymak/yerleştirmek

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Emily a recouvert le sol de lino.

kaplamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kalın tabaka halinde yaymak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kalın sürmek

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kefenlemek, kefene sarmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
L'entrepreneur de pompes funèbres a enveloppé le corps dans un linceul.

örtünmek

verbe pronominal

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Les visiteurs doivent se couvrir s'ils veulent entrer dans l'église.

boğmak

(figuré) (övgüye, vb.)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

sabunlamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

sivilcelenmek

(sur visage : des boutons, une éruption)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
J'ai mangé trop de sucre et maintenant, j'ai des boutons.

gölgelendirmek

(faire de l'ombre)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les arbres ombrageaient la cour.

lekeli

(cilt, vb.)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)

rezil olmak/kendini rezil etmek

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Essaie de ne pas te déshonorer une nouvelle fois. Il s'est déshonoré en buvant trop au mariage de sa sœur.

öpücüklere boğmak

locution verbale (mecazlı)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Je déteste que tata Gussie me couvre de baisers.

(kuş) tüylenmek, tüyleri çıkmak

verbe pronominal

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Les oisillons se couvrent de plumes au bout de six semaines environ.

altın kaplamak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
La broche est en argent fin qui a été dorée (or: couverte d'or).

sıva ile kaplamak

locution verbale

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Quand nous avons rénové la maison, nous avons couvert l'extérieur de stuc.

islemek

locution verbale

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kızarmak

(personne) (cilt)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
J'ai des boutons si je mange des oignons.

saman ile örtmek

locution verbale (çatıyı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Les hommes travaillaient pour couvrir le toit de chaume avant la tempête.

ile kaplamak

(Cuisine surtout : bonbon,...)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

lekelenmek

(peau)

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)

sarıp sarmalanmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Couvre-toi bien si tu sors : tu ne veux pas attraper froid.

(öpücüklere, sevgiye, vb.) boğmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
La mère d'Imogen la couvrait de toute son attention.

bol bol vermek

(des conseils, des soins,...)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

kum ile doldurmak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Ils ont ensablé (or: ont couvert de sable) les dunes artificielles pour faire des plages.

arduaz kaplamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Mike a décidé de couvrir le toit d'ardoises au lieu d'utiliser des tuiles.

boğmak

(birisini hediyeye, vb.)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Les critiques ont couvert le pianiste de louanges pour sa prestation au concerto.

övgüler yağdırmak

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

kan bulaştırmak

(un vêtement)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Les épines m'ont écorché le bras et ont couvert ma manche de sang.

kiremit döşemek

(toit) (çatı)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

fazla yüklemek

(de travail)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
Le directeur a submergé ses adjoints de travail.

kaplanmak

(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").)
Les pneus du camion étaient couverts d'une croûte de boue.

kaplamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
La photo montrait les mariés couverts de confettis.

doldurmak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
La pluie printanière a couvert les arbres de fruits.

çatısını yapmak, damını yapmak

verbe transitif (Bâtiment)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
J'ai demandé aux ouvriers combien de temps il leur faudrait pour couvrir la maison.

rezil etmek

verbe transitif (déshonorer)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Ses actions ont couvert sa famille de honte.

lambri ile kaplamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)

deri ile kaplamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le forgeron a couvert de cuir la manche du couteau.

çalıyla kaplamak

verbe transitif

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
On devrait couvrir les motos de buissons pour les camoufler.

madenle kaplamak

verbe transitif

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le bijoutier a couvert la figurine en pierre de métal.

çamura bulamak

locution verbale

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le villageois a couvert sa hutte de paille de boue pour la protéger.

çimle kaplamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Le concepteur de jardin a recommandé au propriétaire de couvrir de gazon le carré situé tout juste devant la maison.

kukuleta giydirmek

(France, Belg, Can)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

yüzeyi kaplamak

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Oliver a couvert la bibliothèque d'un fini lustré.

Fransızca öğrenelim

Artık couvrir'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.

couvrir ile ilgili kelimeler

Fransızca hakkında bilginiz var mı

Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.