İzlandaca içindeki túlka ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki túlka kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte túlka'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki túlka kelimesi açıklamak, yorumlamak, tercüme etmek, tercüme, çevirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
túlka kelimesinin anlamı
açıklamak(construe) |
yorumlamak(interpret) |
tercüme etmek(interpret) |
tercüme(interpret) |
çevirmek(interpret) |
Daha fazla örneğe bakın
Mér ber aó safna saman upplýsingum og túlka üær. Benim görevim bilgi toplamak ve yorumlamak. |
Þeir sem halda því fram að þróun sé staðreynd byggja ályktanir sínar aðeins á hluta gagnanna, og þeir leyfa niðurstöðunni, sem þeir eru búnir að gefa sér, að hafa áhrif á það hvernig þeir túlka gögnin. Benzer şekilde evrimin bir gerçek olduğu konusunda ısrar eden kişiler de vardıkları sonuçları kanıtların sadece belirli bir kısmına dayandırıyorlar ve varsaydıkları sonuçların kanıtlara bakış açılarını etkilemesine izin veriyorlar. |
Ég hafði þau sérréttindi þar að túlka ræður bræðra frá aðalstöðvunum í Brooklyn. Bu toplantıda, Brooklyn’deki merkez büro personeli üyelerinin verdiği konuşmaları tercüme etme imtiyazını tattım. |
Sjúklegur hugsunarháttur ūinn hefur gert ūađ nauđsynlegt fyrir ūig ađ túlka sorglega persķnulega vöntun ūína sem stķrbaráttu milli gķđs og ills til ađ fullnægja sjúklegri ūörf ūinni fyrir sjálfsupphafningu. Senin patalojik düşünce tarzın kendini yüceltme açısından tatmin olabilmek için kendi iç hesaplaşmalarını iyi ve kötü arasındaki mücadele olarak görmeni gerekli kılıyor. |
Í bréfum sínum hafnaði hann þeirri kennisetningu rómversk-kaþólsku kirkjunnar að brauðið og vínið breytist í hold og blóð Krists. Hann hélt því fram að ekki bæri að túlka bókstaflega orð Jesú, „þetta er líkami minn“ heldur væru þau táknræn. Yazışmalarında, İsa’nın “bu benim bedenimdir” sözlerinin gerçek anlamda değil ruhi anlamda algılanması gerektiğini savunarak, ekmek ve şarabın İsa’nın et ve kanına dönüştüğünü iddia eden Katolik öğretisine karşı çıktı. |
Sami greinarhöfundur lét þau orð falla síðar að túlka mætti boðið til fyrstu mannlegu hjónanna um að ‚gera sér jörðina undirgefna‘ sem „boð um að nota náttúruna eftir eigin hentisemi. Aynı yazara göre, ilk insan çiftine verilen ‘dünyayı tabi kılma’ emri, “tabiatı istediği gibi kullanmaya bir davet olarak yorumlanabilir. |
Enn eru til margir sem túlka " vinstúlka " sem " hinsegin. " Hâlâ " kız arkadaş " ı " eşcinsel " olarak yorumlayan çok sayıda eski kafalı var. |
Að túlka ræðu fyrir bróður Albert Schroeder. Albert Schroeder biraderin konuşmasını tercüme ederken |
Ég á erfitt með að túlka gjörðir annarra. İnsanların yaptıkları şeyleri yorumlamak benim için çok zordur. |
Menn geta því ekki þýtt spádóma með því að skoða þá og túlka óháð Biblíunni. – Postulasagan 15:12-21. Dolayısıyla peygamberlik sözleri, Kutsal Kitabın dışından kanıtlar göstererek tahmin yürüten insanlar tarafından açıklanamaz (Elçiler 15:12-21). |
Spyrðu þig í sambandi við alla ritningarstaði sem þú ætlar að lesa: ‚Hvaða tilfinningu túlka þessi orð? Okumayı planladığınız bir ayetle ilgili kendinize şunu sorun: ‘Bu sözcükler hangi duyguları dile getiriyor? |
Þessi fyrirmæli undirréttar voru svo almennt orðuð að það var hægt að túlka þau þannig að Jennifer mætti ekki einu sinni ræða við Bobby, son sinn, um Biblíuna eða siðferðisreglur hennar. Alt mahkemenin bu emri o kadar kapsamlıydı ki, Jennifer hemşirenin oğlu Bobby ile Kutsal Kitap ya da ahlak standartları hakkında konuşamayacağı şeklinde bile yorumlanabilirdi. |
Við ráðum dulmálið með því að túlka það sem við teljum að þeir séu að gera Mesajları anlamak için ne yapmaya çalıştıklarını yorumlamalıyız |
Það vill gleymast í umfjöllun fjölmiðla að þegar búið er að safna upplýsingunum á eftir að túlka þær. Şu gerçek medyada sıkça gözden kaçıyor: Bu bilgi toplandıktan sonra yorumlanması da gerekli olacak. |
Og ūađ má túlka ūađ á tvo vegu. Buna bakmanın iki yolu var. |
Það túlka ég sem eindregið " já ". Ben bunu " Evet " olarak sayıyorum. |
Eins og þegar spádómlegir draumar eiga í hlut ‚tilheyrir Guði að túlka.‘ — 1. Mósebók 40: 8, NW. Peygamberane rüyetlerde olduğu gibi, “tabir (yorumlamalar) Allaha mahsustur.”—Tekvin 40:8. |
14 Þessar aðstæður á ekki að túlka sem merki um vanþóknun Guðs. 14 Böyle durumlar Tanrı’nın hoşnutsuzluğunun kanıtları olarak yorumlanmamalıdır. |
Mósebók 9:3, 4) Sumir Gyðingar túlka þetta þannig að menn hafi ekki mátt borða kjöt eða blóð skepnu sem var enn á lífi. (Tekvin 9:3, 4) Bazı Yahudiler bu son cümleyi, henüz ölmemiş bir hayvanın etinin veya kanının yenmesine izin verilmediği şeklinde yorumladı. |
▪ Hvað segir Jesús Júdasi að gera en hvernig túlka hinir postularnir fyrirmæli hans? ▪ İsa, Yahuda’ya ne yapmasını söyledi, fakat diğer resuller bu talimatları nasıl yorumladı? |
6 Margir nútímamenn, sem vilja ekki eða trúa ekki á endurkomu Jesú Krists, kunna ekki að túlka rétt ‚táknið‘ um endalok þessa heimskerfis. 6 İsa Mesih’in ikinci gelişini istemeyen veya buna inanmayan 20. yüzyılın neslinden olan kişiler bu sistemin sonunu gösteren ‘alameti’ doğru yorumlamıyorlar. |
Ef við ætlum að taka kenninguna um stórsæja þróun góða og gilda þurfum við að trúa því að vísindamenn, sem efast um eða trúa ekki á tilvist Guðs, láti ekki persónulegar skoðanir sínar hafa áhrif á það hvernig þeir túlka vísindalegar uppgötvanir. Eğer makroevrim öğretisini kabul edecekseniz, agnostik ve ateist bilim insanlarının bilimsel buluşları yorumlarken bunu kişisel görüşlerinden etkilenmeden, tarafsız şekilde yapacağına güvenmelisiniz. |
Ađrir sjá ūađ sama og túlka ūađ sem lítiđ, einstakt atvik. Başkalarıysa aynı olayı ufak münferit bir olay olarak yorumlar. |
Ef hann þegði mætti túlka það svo að hann væri að neita því að hann sé Kristur. Sessiz kalması, Mesih olduğunu inkâr ettiği şeklinde yorumlanabilirdi. |
8 Sumum kann að vera spurn hvað Jesús hafi átt við á einum stað þar sem virðist mega túlka orð hans þannig að hann sé að ráða fólki frá biblíunámi. 8 Bununla birlikte, Mukaddes Kitabın bir pasajı bazı kimseleri şaşırtabilir; buradaki sözler sanki İsa’nın Kutsal Yazıları incelemek isteyenlerin cesaretini kırdığı şeklinde yorumlanabilir. |
İzlandaca öğrenelim
Artık túlka'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.