İzlandaca içindeki þora ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki þora kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte þora'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki þora kelimesi cesaret etmek, kalkışmak, cüret etmek, tehlikeye koymak, riske etmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

þora kelimesinin anlamı

cesaret etmek

(venture)

kalkışmak

(risk)

cüret etmek

(venture)

tehlikeye koymak

(risk)

riske etmek

(risk)

Daha fazla örneğe bakın

Alice hélt að allt hlutur mjög fáránlegt, en þeir litu allir svo alvarleg að hún gerði ekki þora að hlæja, og, eins og hún gat ekki hugsað um neitt að segja, laut hún einfaldlega, og tók thimble, útlit eins hátíðlegur og hún gat.
Alice, her şeyi çok saçma düşündüm, ama hepsi o yaptı, böylece mezar baktı gülmeye cesaret edemez, o söyleyecek bir şey düşünmüyorum, o sadece boyun eğdi ve o olabilir gibi vakur görünümlü, yüksük aldı.
Við þetta bætist það tíða háttarlag manna að tefla á tæpasta vað og vera eins ágengir í umferðinni og þeir frekast þora, og þá er komin uppskriftin að umferðarslysi.
Buna bir de sürücülerin “tehlikeli sollama teknikleriyle güven sınırlarını zorlayarak çarpışmalardan kıl payı kurtulma alışkanlıklarını” da eklersek, yollarda felaketler için gerekli olan her şeyin bir araya getirmiş oluruz.
Þú segir hluti sem aðrir þora ekki að segja og færð mig til að sjá hluti í mínu fari sem ég get ekki séð
Bana herkesin söylemeye korktuğu şeyler söylüyorsun...... ve kendimle ilgili göremediğim şeyleri görmemi sağlıyorsun
Myndirðu þora að segja þeim sannleikann? — Myndirðu kannski freistast til að segja ósatt eins og Pétur? —
Böyle bir şey olsaydı arkadaşlarına gerçeği söylemekten korkar mıydın?— Tıpkı Petrus gibi sen de yalan söyler miydin?—
Heilmörg reynslustig bíða hinna hugrökku sálna sem þora að takast á við þetta grimma dýr.
Cesur yürekliler için fazladan tecrübe puanları, Kim ki cesaret edip dehşet verici canavara saldırırsa onun olur.
7 Og svo margir hafa komið til okkar, að þeim, sem uppreisn gjörðu gegn okkur, er ógnað, já, svo mjög, að þeir óttast okkur og þora ekki að leggja til orrustu gegn okkur.
7 Ve bize katılanların sayısı o kadar çok oldu ki bize karşı ayaklananlara meydan okuduk; evet, öyle ki bizden korkuyorlar ve bizimle savaşmaya cesaret edemiyorlar.
„Ég myndi ekki þora að nefna þetta.“ — Dennis.
“Böyle bir konuyu açmaya cesaretim yok” (Deniz).
Þær felast að mestu í að þora að fá högg
En önemlisi hamle yapma...... cesareti
Einn, ég óttast, sem þora ekki fylgja eigin sannfæringu sinni... að rökrétt niðurstaða þeirra.
İnandığı şeylerin makul sonuçlarını uygulamaya cüret edemeyen biri.
Maður nokkur skrifaði: „Líðandi atburðir eru svo þrúgandi að við erum oft á báðum áttum hvort við eigum að þora að hlusta á kvöldfréttirnar eða ekki.“
Bir adam şunu yazdı: “Günlerimizde öyle korkunç olaylar meydana geliyor ki, televizyondaki ana haber bültenini izleyip izlememeye çoğu kez karar veremiyoruz.”
Þeir þora ekki að setja sig upp á móti óbreytanlegri tilskipun Persa sem Kýrus hafði gefið út.
Daha önce Koreş tarafından çıkarılmış, değiştirilemez bir Pers fermanına karşı çıkma korkusu düşmanları uzak tutar.
Ég þora að segja það getur verið einn. "
Ben bir tane olabilir söylemek cesaret.
Enginn reynir að vísu að mótmæla því að hann verði drepinn eins og Pétur hafði gert, en þeir þora ekki að spyrja hann nánar um það.
Kimse, daha önce Petrus’un yaptığı gibi İsa’nın öldürüleceği fikrine karşı çıkmaya kalkmadı; ancak kendisine bu konuda daha fazla soru sormaya da cesaretleri yoktu.
Ah! svo umræðu við höfðum, einsetumaður og heimspekingur, og gamla landnámsmaður sem ég hef talað um - við þrjú - það stækkað og gauragangur litlu húsi mínu, ég ætti ekki að þora að segja hversu margir þyngd £ ́var fyrir ofan þrýsting andrúmsloftsins á hverjum hringlaga tommu, það opnaði saumar þannig að þeir höfðu að calked með miklu dulness eftir að hætta þeim sökum leka, - en ég hafði nóg af þannig oakum valinn nú þegar.
Ah! biz vardı böyle bir söylem, münzevi ve filozof, ve ben eski yerleşimci söz - biz üç genişletilmiş ve benim küçük ev racked; söylemek cesaret edemez Yukarıdaki vardı kaç kilo kilo Her dairesel inç atmosferik basınç; oldukları böylece dikişler açıldı bunun sonucunda kaçak durdurmak için bundan sonra çok dulness calked; ama vardı zaten yeterince üstüpü bu tür aldı.

İzlandaca öğrenelim

Artık þora'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.