İzlandaca içindeki mold ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki mold kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte mold'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki mold kelimesi toprak, yer, dünya, kara, kum anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

mold kelimesinin anlamı

toprak

(soil)

yer

(earth)

dünya

(earth)

kara

(earth)

kum

Daha fazla örneğe bakın

Ég át mold og beit gras.
Çamur yedim ve çimen çiğnedim.
2 Og sjá. Borgin hafði verið endurbyggð, og Moróní hafði sett her við útjaðar borgarinnar og hrúgað hafði verið upp mold umhverfis til verndar fyrir örvum og steinum Lamaníta, því að sjá, þeir börðust með steinum og örvum.
2 Ve işte, bu şehir yeniden inşa edilmiş ve Moroni, şehrin sınırlarına bir ordu yerleştirmişti; ve onlar Lamanlılar’ın oklarından ve taşlarından korunmak için şehrin çevresine toprak yığmışlardı; çünkü işte, Lamanlılar taşlar ve oklarla savaşırlardı.
Sálmur 103:14 minnir á að ‚hann þekki eðli okkar og minnist þess að við erum mold.‘
Mezmur 103:14 bize şunu hatırlatıyor: “Çünkü yaratılışımızı bilir; hatırlar ki, biz toprağız.”
Ég kem til baka međ Egypska mold fyrir ūig.
Dönüşte sana biraz Mısır çamuru getireceğim.
Hann sagði Adam: „Því að mold ert þú og til moldar skalt þú aftur hverfa!“
Adem’e “topraksın, ve toprağa döneceksin” dedi.
Það að þau voru gerð úr leir eða mold tók þá á sig nýja merkingu.
Topraktan yaratılmış olmak o zaman yeni bir anlam çağrıştırmaya başladı.
Eđa mold.
Ya da toprak.
Þetta er fullt af mold.
Kalbura dönmüş, küflenmiş.
„[Jehóva] þekkir eðli vort, minnist þess að vér erum mold.“ – SÁLM.
“[Yehova] yapımızı iyi bilir ve toprak olduğumuzu unutmaz” (MEZM.
3 Sköpunarverur úr leiri eða mold hafa sín takmörk.
3 Topraktan yaratıkların sınırlı bir yapısı vardır.
„Hann þekkir eðli vort, minnist þess að vér erum mold.“ — SÁLMUR 103:14.
“Yaratılışımızı bilir; hatırlar ki, biz toprağız.”—MEZMUR 103:14.
Að Jehóva skuli muna að við erum mold er merki um óverðskuldaða góðvild hans.
Yehova’nın topraktan olduğumuzu hatırlaması O’nun hak edilmemiş inayetinin bir ifadesidir.
(4: 18) Burðarmennirnir gátu auðveldlega haldið á vopni í annarri hendi og borið mold eða grjótmulning á öxl sér eða höfði. — 1. Mósebók 24: 15, 45.
(4:18) Yük taşıyanlar bir elle silahı kavrayarak, omuz veya başlarında kolaylıkla molozları taşıyabildiler.—Tekvin 24:15, 45.
Stumps þrjátíu eða fjörutíu ára, að minnsta kosti, mun enn vera hljóð í kjarna, þótt sapwood hefur allt orðið grænmeti mold, sem birtist með vog sem þykkt gelta mynda hring borð við jörðina fjögur eða fimm tommu langt frá hjartanu.
Rağmen, otuz ya da kırk yıl eski Güdükler, en azından hala çekirdek sesi olacak diri odun, sebze kalıp haline gelmiştir, kalın kabuğu ölçekleri ile görüntülenir kalp, dört ya da beş santim uzak yeryüzü ile bir halka düzeyini oluşturan.
Því að hann þekkir eðli vort, minnist þess að vér erum mold.“
Çünkü yaratılışımızı bilir; hatırlar ki, biz toprağız.”
Í aðeins einni matskeið af mold er að finna milljónir slíkra lífvera!
Sadece bir kaşık dolusu toprakta bu organizmalardan milyonlarca bulunabilir!
Því að hann þekkir eðli vort, minnist þess að vér erum mold.“ — Sálmur 103:10-14.
Çünkü yaratılışımızı bilir; hatırlar ki, biz toprağız” (Mezmur 103:10-14).
19 Sannarlega er það hughreystandi að vita að Jehóva skuli muna að við erum mold!
19 Yehova’nın topraktan olduğumuzu hatırladığını bilmek bizim açımızdan ne kadar teselli edicidir!
Því að hann þekkir eðli vort, minnist þess að vér erum mold.“ — Sálmur 103: 8-14.
Çünkü yaratılışımızı bilir; hatırlar ki, biz toprağız.”—Mezmur 103:8-14.
(Sálmur 103: 12-14) Já, Jehóva gleymir ekki að við erum mynduð úr mold og höfum ýmsa veikleika sökum ófullkomleika okkar.
(Mezmur 103:12, 13) Evet, Yehova bizim, kusurluluğun sonucu olarak zayıflıkları ya da eksiklikleri olan topraktan yaratıklar olduğumuzu unutmaz.
Já, þannig geta þeir óaðvitandi komið frækorninu í frjósama mold hjá einhverjum öðrum.
Demek ki, onlar farkında olmadan bu tohumların başka yerlerde iyi toprak bulmasını sağlayabilirler.
Símeí, sem er af ætt Sáls konungs, kastar að honum mold og grjóti og formælir honum. — 2. Sam.
Ayrıca Kral Saul’un evinde yaşayan bir aileden olan Şimei ona lanet okur ve taş toprak atar (2. Sam.
Miskunnarlausir menn ,fíktust‘ eftir að kúga ,hina snauðu‘ svo að þeir myndu kasta mold á höfuð sér til tákns um bágindi sín, sorg eða auðmýkingu.
Merhametsiz kişiler, ‘yoksulları’ aşağılamaya o kadar hevesliydi ki, yoksullar yaşadıkları sıkıntıların, yaslarının ve alçaltılmanın bir simgesi olarak kendi başlarına toprak saçıyordu.
Ūiđ pabbi fáiđ borgađ fyrir ađ skrifa um plöntur og ūiđ hatiđ mold.
Babamla bitkiler üzerine yazın diye para alıyorsunuz ve çamuru sevmiyorsunuz.
Mósebók 2: 17) Og þegar hann syndgaði var felldur eftirfarandi dómur: „Því að mold ert þú og til moldar skalt þú aftur hverfa!“
(Tekvin 2:17) Ve günah işlediğinde ona şöyle hüküm verildi: “Topraksın, ve toprağa döneceksin.”

İzlandaca öğrenelim

Artık mold'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.