İzlandaca içindeki ljós ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki ljós kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ljós'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki ljós kelimesi ışık, aydınlık, açık, Işık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

ljós kelimesinin anlamı

ışık

noun

Of mikið ljós meiðir augun.
Çok fazla ışık gözü incitir.

aydınlık

noun

Möndulsnúningurinn veldur því að reglubundið skiptast á ljós og myrkur.
Böylece, düzenli aralıklarla aydınlık ve karanlık zaman dilimleri meydana gelir.

açık

adjective

Láttu því skýrt í ljós að afstaða þín í siðferðismálum sé ófrávíkjanleg.
Bu nedenle, ahlaksal bütünlüğünüzün ödün verilebilecek bir mesele olmadığını açık ve net bir şekilde ortaya koyun.

Işık

proper

Ljós dregur úr gæðum hennar, þannig að best er að geyma hana á köldum og dimmum stað.
Işık, içindeki maddeleri bozduğundan zeytinyağı serin ve karanlık bir yerde tutulmalıdır.

Daha fazla örneğe bakın

□ Hvernig lét Jónatan í ljós drottinhollan kærleika til Davíðs?
□ Yonatan, Davud’a nasıl vefakâr sevgi gösterdi?
Hvaða spurninga þarf eitt og sérhvert okkar nú að spyrja sig, og hvað mun slík sjálfsrannsókn leiða í ljós?
Her birimiz şimdi hangi sorularla karşı karşıyayız? Kendimizi yoklamakla neleri fark edeceğiz?
(Lúkas 21:19) Ákvörðun okkar í þessu sambandi leiðir reyndar í ljós hvað býr í hjarta okkar.
İsa “Tahammülünüz sayesinde canlarınızı kazanacaksınız” dedi (Luka 21:19).
(Jóhannes 3:35; Kólossubréfið 1:15) Oftar en einu sinni lét Jehóva í ljós að hann elskaði son sinn og hefði velþóknun á honum.
Mukaddes Kitap Tanrı’nın, ilk Oğlu İsa için hissettiklerini şöyle tanımlar: “Baba Oğlu sever” (Yuhanna 3:35; Koloseliler 1:15).
16 Viðbrögðin við þessari prédikun á fyrstu öldinni létu ekki á sér standa og fimmta atriði hins heilaga leyndardóms í 1. Tímóteusarbréfi 3: 16 kom greinilega í ljós.
16 Birinci yüzyıldaki vaaz etme faaliyetine karşılık olarak, I. Timoteos 3:16’daki kutsal sırrın beşinci özelliği dikkate değer şekilde görülmeye başladı.
14 Vísindamenn eru höggdofa yfir því að hið mikla steingervingasafn, sem þeir hafa nú aðgang að, leiðir í ljós nákvæmlega hið sama og þeir steingervingar sem þekktir voru á dögum Darwins: Megintegundir lifandi vera birtust skyndilega og breyttust ekki að heitið geti á löngum tíma.
14 Bu bilim adamlarını şaşırtan şey, şimdi var olan sayısız fosil kanıtlarının, Darwin’in zamanında da açıkladıkları şu aynı şeyi yeniden ortaya koymalarıydı: Temel canlı türleri birdenbire ortaya çıkmıştı ve zaman içinde uzun dönemler boyunca göze çarpar bir değişikliğe uğramamışlardı.
Komið hefur í ljós að sum þeirra eru persnesk en ekki grísk!
Bunlardan bazılarının kesinlikle Yunanca değil, Farsça olduğu anlaşıldı!
Í ljós kemur að þúsundirnar sem þjónuðu voru englar.
Evet, hizmet edenler gökteki meleklerdir!
En þakka himni, á þeirri stundu leigusala kom inn í herbergið ljós í hendi, og stökk úr rúminu Ég hljóp að honum.
Ama şükür, o anda ev sahibi, elinde oda ışığı haline geldi ve yataktan sıçrayan ona koştu.
Svo eitt sé nefnt geta umferðarslys varla átt sér stað vegna íhlutunar Guðs vegna þess að rækileg rannsókn leiðir yfirleitt í ljós fullkomlega eðlilega orsök.
Ayrıca araba kazalarının Tanrısal müdahale sonucu olması olasılığı çok zayıftır, çünkü ciddi bir araştırma, genellikle tamamen mantıksal bir nedenin varlığını ortaya çıkarır.
Einnig kom í ljós að burðarstengurnar voru of langar.
Öte yandan muharebenin uzun sürdüğünü de belirtmektedir.
Hve þýðingarmikið er andlegt ljós frá Jehóva?
Yehova’dan gelen ruhi ışık ne denli önemlidir?
Eftir að hafa gert það lét maðurinn í ljós að hann hefði áhuga á að kynna sér Biblíuna betur og þáði biblíunámskeið.
Adam bunu okuduktan sonra Kutsal Kitap hakkında daha fazla bilgi almak istedi ve Kutsal Kitabı incelemeyi kabul etti.
5 Þjónar Jehóva eru óðfúsir að láta ljós sitt skína sama hvar þeir eru niðurkomnir.
5 Nerede olurlarsa olsunlar, Yehova’nın kavmi ışığını parlatmaya isteklidir.
Hann sendir út ljós með því að kunngera tilgang sinn, með því að gera þjónum sínum kleift að skilja þann tilgang og síðan með því að láta koma fram til fulls það sem hann hefur kunngert.
Amacını bildirerek, hizmetçilerinin onu anlamalarını sağlayarak ve bildirmiş olduğu şeyleri yerine getirerek ışık gönderiyor.
Sömuleiðis þarf að vera nægilegt ljós til að jurtir geti vaxið.
Benzer şekilde, bitkilerin yetişebilmesi için de yeterince ışık olmalı.
Það kemur í ljós
Aslnda çok iyi anladnz Bay Lodwick
Í slíkar skreytingar er yfirleitt notað venjulegt ljós.
Bu tür süs eşyalarında fiberler ışıklandırılırken sadece normal ışık kullanılır.
Það var glampi ljós þegar bróðir pawnbroker Bicky er boðið upp á tíu dollara, fé niður fyrir kynningu í gömlu Chiswick, en samningur féll í gegnum, vegna to hennar snúa út að springa var anarkista og er ætlað að sparka í gamlan dreng í stað þess að hrista hendur með honum.
Bicky Kullanıcı tefeci kardeşi on dolar teklif edildiğinde ışık bir parıltı vardı eski Chiswick bir giriş yapmak için aşağı para, ama anlaşma nedeniyle suya düştü onun adamdı dikkat dönüm bir anarşist ve onunla el sıkışmak yerine eski çocuk tekme tasarlanmıştır.
Heilaskimun á fólki, sem notar e-töflur að staðaldri, hefur leitt í ljós að efnið er hvergi nærri skaðlaust eins og fíkniefnasalar halda fram.
Devamlı ecstasy kullananların beyin tomografilerinde, satıcıların iddia ettiği gibi zararsız bir madde olmadığını gösteren fiziksel bulgular saptanmıştır.
Eins geta viðhorf og langanir hjartans spillst löngu áður en alvarlegar afleiðingar koma í ljós eða aðrir taka eftir því.
Benzer şekilde, bir kişinin yüreğindeki tutum ve arzular, ciddi sonuçlar doğurmadan ya da başkaları tarafından fark edilmeden çok daha önce çürümeye başlayabilir.
Vince Hammonds leiddi einnig í ljós að „flestar kvikmyndir sýndar í iðnríkjum heims sýna að minnsta kosti eitthvert ofbeldi, margar talsvert eða mjög mikið.“ Dr.
Vince Hammond’un öncüsü olduğu araştırmalar, benzer bir sonuca vardı: “Sanayileşmiş ülkelerde gösterilen filmlerin çoğu, hiç olmazsa bir ölçüde şiddet içerirken, birçoğu da şiddetli veya çok şiddetli olarak sınıflandırılmalıdır.”
„Fullkomið ljós
“Kusursuz Işık
Annars staðar er beinlínis hættulegt að láta í ljós að maður vilji skipta um trú.
Başka yerlerde ise din değiştirme konusunu dile getirmek bile tehlikeli olabilir.
Hvað getur umræðuefni okkar leitt í ljós í sambandi við hjartað?
Konuşmaktan hoşlandığımız konular yüreğimiz hakkında neyi açığa çıkarabilir?

İzlandaca öğrenelim

Artık ljós'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.