İzlandaca içindeki gera ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki gera kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gera'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki gera kelimesi yapmak, etmek, kurmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

gera kelimesinin anlamı

yapmak

verb

Hann er að gera úlfalda úr mýflugu. Þessi innsláttarvilla er engan veginn eins slæm og hann heldur fram.
O pireyi deve yapıyor. Bu yazım hatası gerçekten onun iddia ettiği kadar kötü değil.

etmek

verb

Hún ráðlagði honum hvað hann ætti að gera.
O, ona ne yapacağı hakkında nasihat etti.

kurmak

verb

Útskýrið hvað gera megi til að hafa samband við óvirka og endurvekja áhuga þeirra.
Faaliyetsiz olanlarla bağlantı kurmak ve canlandırmak için ne yapılabileceğini açıklayın.

Daha fazla örneğe bakın

Í sumum löndum telst það ekki góðir mannasiðir að ávarpa sér eldri manneskju með skírnarnafni nema hún bjóði manni að gera það.
Bazı kültürlerde kişinin kendinden yaşça büyük birine, o bunu istemediği sürece ismiyle hitap etmesi kabalık sayılır.
Á jörðinni prédikaði hann að ,himnaríki væri í nánd‘ og hann sendi lærisveina sína út til að gera það sama.
Yeryüzündeyken ‘göklerin krallığı yaklaştı’ diyerek vaaz ediyordu ve öğrencilerini aynısını yapmaya gönderdi (Vahiy 3:14; Matta 4:17; 10:7).
" Ha, ha, drengur minn, hvað gera þú af því? "
́Ha, ha, oğlum, bu ne yapabilirim? "
Ūiđ vitiđ hvađ ūiđ eigiđ ađ gera!
Ne yapman gerektiğini biliyorsun.
Það sem þið ákveðið að gera hér og nú hefur ómælt gildi.
Burada ve şimdi yaptığınız seçimler sonsuza dek önemlidir.
Hann ūarf ađ gera vĄđ hjķlĄđ áđur en hann fer.
Yola çıkmak için tekerleği tamir etmeli.
Hvađ ūykist ūú vera ađ gera međ ūessa tinstjörnu, drengur?
O rozetle ne yaptığını sanıyorsun sen, yavrum?
" Ertu að gera eitthvað þetta síðdegi? " " Ekkert sérstakt. "
" Bu öğleden sonra bir şey yapıyor musunuz? " Özel " bir şey. "
Öldungur, sem stendur frammi fyrir slíku, kann að vera í vafa um hvað gera skuli.
Bu gibi durumlarla karşı karşıya kalan bir ihtiyar ne yapılması gerektiği konusunda emin olmayabilir.
15 Þegar við vígjumst Guði fyrir milligöngu Krists lýsum við yfir þeim ásetningi að nota líf okkar til að gera vilja Guðs eins og Biblían útlistar hann.
15 Mesih aracılığıyla kendimizi Tanrı’ya vakfettiğimizde yaşamımızı Kutsal Yazılarda belirtilmiş olan Tanrısal iradeyi yerine getirmek için kullanacağımıza ilişkin kararlılığımızı ifade ediyoruz.
(b) Hvað þurftu Lot og fjölskylda hans að gera til að bjargast?
(b) Lût ve ailesinin kurtulması için hangi şey çok önemliydi?
Það er áhrifaríkt að leiðbeina öðrum með því að blanda saman viðeigandi hrósi og hvatningu til að gera betur.
Öğüt vermenin etkili bir yolu, kişinin yaptıklarını överken bir yandan da onu daha iyisini yapmaya teşvik etmektir.
Nei, það gerði enginn því ég á að gera það
Hayır, çünkü benim yapmam gerekiyor
En BeIIa ég myndi aIdrei gera þér þetta.
Ve, Bella, ben bunu kesinlikle yapmam.
Áður fyrr hefðum við skorið hana upp til að gera við miltað eða fjarlægja það.
Yıllar önce böyle birine ya onarım cerrahisi yapardık ya da dalağı çıkarırdık.
Lærisveinarnir hljóta að hafa velt því fyrir sér hvað hann ætlaði að gera.
Öğrencileri İsa’nın ne yapacağını merak etmiş olmalı.
Ég veit ekki hvađ ég á ađ gera.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Hún gerir manni sínum auðvelt að elska sig með því að vera ‚meðhjálp og fylling‘ hans eins og Biblían segir henni að gera. — 1.
Kocasına ‘uygun bir yardımcı’ olarak Mukaddes Kitabın ona verdiği rolü yerine getirmekle, kocasının kendisini sevmesini kolaylaştırmış olur.—Tekvin 2:18.
Sumir hafa þurft að gera gríðarlegar breytingar.
Bazılarımızın büyük bir değişimden geçmesi gerekti.
Hvađ viltu gera?
Ne yapmak istiyorsun?
Þau eru að gera það besta sem að þau geta gert.
Onları küçümsemiyorum ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar.
Stelpurnar eru ađ gera mig ķđa.
Bu kızlar beni duvara kadar götürüyor.
En þú ert enn full(ur) orku sem er ein blessun unglingsáranna og núna viltu gera eitthvað skemmtilegt. — Orðskviðirnir 20:29.
(Özdeyişler 20:29). Şimdi tek isteğin biraz eğlenmek.
Hvađ eruđ ūér ađ gera, Herr Direktor?
Ne yapıyorsunuz, Herr Direktor?
Ūađ hlũtur ađ vera nķg ađ gera viđ ađ plana næstu skref.
Şimdi ne yapacağınızı planlıyor olmalısınız.

İzlandaca öğrenelim

Artık gera'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.