İzlandaca içindeki blessaður ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki blessaður kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte blessaður'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki blessaður kelimesi merhaba, günaydın, selam, aziz, hoşça kalın anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

blessaður kelimesinin anlamı

merhaba

(hello)

günaydın

(hello)

selam

(hello)

aziz

(beloved)

hoşça kalın

(goodbye)

Daha fazla örneğe bakın

Blessaður og sæll, Fúsi.
Can dostum Fusi.
7 Er Abraham sneri heim eftir að hafa bjargað Lot bauð Melkísedek, konungur í Salem (síðar Jerúsalem), hann velkominn og sagði: „Blessaður sé Abram af Hinum Hæsta Guði.“
7 İbrahim, Lût’u kurtarmaktan döndüğünde, kendisini, “Yüce Allah tarafından Abram mubarek olsun” sözleriyle selamlayan Salem (sonraki adıyla Yeruşalim) kralı Melkisedek tarafından karşılandı.
Blessaður er vegur réttlátra
“Salihlerin Yolu” Bereketlidir
Og niðjar þínir munu teljast með niðjum hans. Og þú munt verða eins og bróðir þinn og niðjar þínir eins og niðjar hans. Og þú munt blessaður alla þína daga.
Ve senin soyun, onun soyundan sayılacak ve sen de kardeşin gibi olacaksın; ve senin soyun da onun soyu gibi olacak; ve sen yaşadığın sürece bereketleneceksin.
Hver okkar hefur verið blessaður með fordæmi þeirra sem hafa gert þetta verk að æðsta tilgangi síns tíma á jörðinni.
Her birimiz, bu işi yeryüzündeki zamanlarında en önemli amaç haline getirmiş insanların sergilediği örnek davranışlarla kutsandık.
Romeo blessaður, blessuð nótt!
ROMEO O mübarek, mübarek gece!
15 Blessaður ert þú, Alma, og blessaðir eru þeir, sem skírðir voru í aMormónsvötnum.
15 Ne mutlu sana Alma ve ne mutlu Mormon sularında vaftiz olanlara!
(Jeremía 16: 1-4) En Jeremía kynntist af eigin raun sannleiksgildi orða Jehóva: „Blessaður er sá maður, sem reiðir sig á [Jehóva] og lætur [Jehóva] vera athvarf sitt.“
(Yeremya 16:1-4) Bununla beraber Yeremya, Tanrı’nın: “Ne mutludur o adam ki, RABBE güvenir, ve onun güvendiği RABDİR” diyen sözlerinin doğruluğunu şahsen tattı.
Blessaður.
PEDERSON: Nasılsınız efendim?
Vertu blessaður, minn kæri
Hosça kaI, evIat
Rólegur, ég er blessaður
Sakin ol, Hank.Ben kutsal biriyim
Blessaður sért þú, okkar Guð, konungur alheimsins... sem skapaði alla hluti fyrir dýrð Hans.
Var olan her şey, kâinatın sahibi, yüce Tanrımız'ın ihtişamının göstergesidir.
Ég er viss um að hún hefur verið yfir sig glöð að ég var blessaður með því að heyra boð Guðs í orðum hennar, eins og hún bað um.
Eminim ki o, verdiği öğütlerdeki Tanrı’nın emirlerini, onun dua edip istediği şekilde, işitip kutsandığım için son derece memnundur.
1 Sjá, svo bar við, að Drottinn talaði til föður míns, já, í draumi, og mælti við hann: Blessaður ert þú, Lehí, vegna breytni þinnar. Þú hefur verið trúr og flutt fólki þessu boðskap minn eins og ég fól þér. En, sjá. Það asitur um líf þitt.
1 Çünkü işte, öyle oldu ki Rab, babamla konuştu; evet, hatta bir rüyasında ona konuşup şöyle dedi: Yaptıklarından dolayı sana ne mutlu Lehi! Ve sadık kalıp sana emrettiğim sözleri bu halka bildirdiğin için işte halk senin canına kıymak istiyor.
Blessaður ert þú vegna mikillar btrúar þinnar á orð þjóns míns Abinadís ein.
Sen yalnız hizmetkârım Abinadi’nin sözlerine yürekten inandığın için kutsandın.
(Jobsbók 8:13, 14) En þótt Job hefði verið blessaður með miklum auði treysti hann ekki á hann.
(Eyub 8:13, 14) Oysa, Eyub, pek çok maddi şeylerle bereketlendiği halde, onlara güvenmiyordu.
Blessaður.
Selam, nasılsın?
Landon, sem hafði lokið árangursríku trúboði ári áður, sagði honum frá þeim áskorunum og áhyggjuefnum sem hann upplifði í trúboði sínu, hvernig hann hefði leitað hjálpar Drottins og verið blessaður í framhaldinu.
Landon, başarılı bir görev hizmetinden bir yıl önce dönmüş biri olarak kendi görevli tecrübelerini, yaşadığı zorlukları ve endişeleri, yardım için Rab’be nasıl döndüğünü ve kendisine verilen nimetleri anlattı.
Og ef þú trúir mér, hef ég vakti ekkert í öllu blessaður landsins, reyndu eins og ég vildi, en þá.
Ve inan bana, ben bütün mübarek ülkede hiçbir şey deneyin yükselttik Yapardım ama onları.
16 Fimmta Mósebók 28:4 segir: „Blessaður er ávöxtur kviðar þíns og ávöxtur lands þíns og ávöxtur fénaðar þíns, viðkoma nautgripa þinna og burðir hjarðar þinnar.“
16 Tesniye 28:4 şunu der: “Bedeninin semeresi, ve toprağının semeresi, ve hayvanlarının semeresi, ve sığırlarının yavruları, ve sürülerinin yavruları bereketli olacak.”
Blessaður.
Nasıl gidiyor?
22 Jehóva segir um þjóna sína: „Blessaður er sá maður, sem reiðir sig á [Jehóva] og lætur [Jehóva] vera athvarf sitt.
22 Yehova, hizmetçileri için şöyle demektedir: “Ne mutludur o adam ki, RABBE güvenir, ve onun güvendiği RABDİR.
Maturinn var blessaður og allir borðuðu hann.
Yemek kutsandı ve herkes yedi.
19 Og blessaður er sá, sem reynist nafni mínu atrúr á efsta degi, því að honum skal lyft upp til dvalar í því ríki, sem honum er fyrirbúið bfrá grundvöllun heimsins.
19 Ve son günde adıma sadık kalmış olana ne mutlu, çünkü o, dünyanın kuruluşundan beri kendisi için hazırlanmış olan krallıkta oturmaya yükseltilecektir.
Blessaður.
Hey, Nasılsınız?

İzlandaca öğrenelim

Artık blessaður'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.