İzlandaca içindeki ber ne anlama geliyor?

İzlandaca'deki ber kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ber'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İzlandaca içindeki ber kelimesi çıplak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

ber kelimesinin anlamı

çıplak

adjective

Og eftir á lá hún og eldsbjarminn féll á ber brjķstin hennar.
Seviştikten sonra şömine önünde göğsü çıplak yatardı.

Daha fazla örneğe bakın

21 Og hann kemur í heiminn til að afrelsa alla menn, vilji þeir hlýða á rödd hans. Því að sjá, hann ber bþjáningar allra manna, já, þjáningar hverrar lifandi veru, bæði karla, kvenna og barna, sem tilheyra fjölskyldu cAdams.
21 Ve sesine kulak verirlerse, O bütün insanları kurtarabilmek için dünyaya gelir; çünkü işte bütün insanların acılarını, evet, Adem’in ailesinden gelen erkek, kadın ve çocuk, her canlı yaratılışın acılarını O çeker.
Sá rétti ber nafn ūjķfsins.
Uyan anahtarın sahibi hırsızdır.
Hann ber ekki út róg með tungu sinni. – Sálm.
O insan ki, diliyle iftira atmaz (Mezm.
Svo svívirðilegt virðingarleysi við staðla hans fékk Jehóva til að spyrja: „Hvar er þá lotningin [„óttinn,“ NW] sem mér ber?“ — Malakí 1:6-8; 2:13-16.
Standartlarına böylesine pervasızca saygısızlık edilmesi karşısında Yehova “Hani benden korku?” diye sordu.—Malaki 1:6-8; 2:13-16.
6 Sérstök ræða, sem ber heitið „Sönn trúarbrögð mæta þörfum mannkynsins,“ verður flutt í flestum söfnuðum hinn 10. apríl næstkomandi.
6 “Hakiki Din İnsan Toplumunun İhtiyaçlarını Karşılar” temasını taşıyan özel konuşma, çoğu cemaatte 10 Nisan tarihinde sunulacak.
Mér ber skylda til ađ vernda ūađ fķlk sem leitar hjálpar hjá mér.
Görevim, benden yardım almak için gelen bu insanları korumak.
Mér ber aó safna saman upplýsingum og túlka üær.
Benim görevim bilgi toplamak ve yorumlamak.
Þau ólu hann upp og ber hann nafnið Clark Kent.
Burada kayıtları tamamlandı ve nakaratı Clark Kent seslendirdi.
Því miður hafa mörg þessara fíngerðu fuglahúsa látið á sjá því að náttúruöflin hafa leikið þau grátt. Fólk hefur líka vísvitandi skemmt sum fuglahús vegna þess að það ber ekki skynbragð á gildi þeirra.
Ne yazık ki bu küçük köşklerin çoğu, zamanın tahribatına dayanamamış, ya da bunların değerini bilmeyen insanların eliyle yok edilmiş.
Þessi vitneskja varpar ljósi á það hvers vegna slíkt hættuástand hefur ríkt á jörðinni síðan 1914 sem raun ber vitni.
Bu, 1914 yılından beri yeryüzünün neden bu kadar tehlikeyle dolu olduğunu açıklar.
Þar eð allt þetta ferst þannig, hversu ber yður þá ekki að ganga fram í heilagri breytni og guðrækni, þannig að þér væntið eftir og flýtið fyrir komu Guðs dags.“ — 2. Pétursbréf 3: 6-12.
Bütün bu şeyler böylece eriyeceğinden, Allahın gününün zuhurunu bekliyerek ve şiddetle arzulıyarak bütün mukaddes yaşayış ve takvada (Tanrısal bağlılıkta) sizin ne gibi adamlar olmanız lâzımdır?”—II. Petrus 3:6-12.
Í gleði ber ég vitni um að Guð faðirinn og sonur hans Jesú Kristur, lifa.
Sevinçle tanıklık ederim ki, Cennetteki Babamız ve O’nun Sevgili Oğlu İsa Mesih yaşıyor.
En hafa ber í huga að „afar ólíklegt er að ein og sama konan fái öll einkennin,“ segir The Menopause Book.
Ancak The Menopause Book “Bir kadının bunların hepsini birden yaşama ihtimali oldukça düşüktür” diyor.
Eins og vera ber.
Dileyeceksiniz elbet.
22 Og svo ber við, að þeir skulu vita, að ég er Drottinn Guð þeirra og að ég er avandlátur Guð, sem vitja misgjörða fólks míns.
22 Ve öyle olacak ki benim Tanrıları Rab olduğumu ve halkımın işlediği kötülükleri yoklamaya gelen kıskanç bir Tanrı olduğumu bilecekler.
Ég gef ūađ stúlkunni sem ber nafn mitt.
Onu benim adımı taşıyan kıza veriyorum.
Hvernig kemur fram í Ritningunni að öldungum ber að fara eftir sönnunargögnum um ranga breytni, ekki aðeins hviksögum?
Mukaddes Yazılar, ihtiyarların, bir kötülükle ilgili söylentilere değil, sadece delillere göre hareket etmeleri gerektiğini nasıl gösterir?
En hafðu hugfast að þú þarft að vera háttvís og sýna nemandanum þá virðingu sem honum ber.
Bununla birlikte, karşımızdakinin onurunu gözetmemiz gerektiğini de unutmayalım.
Okkar eina barn ber ķ / ög / eg vopn, ekur hrađskreiđum bí / um og k / æđist fötum hönnuđum fyrir homma.
Biricik çocuğumuz, yasadışı silahlar taşıyıp... hızlı araba kullanıyor... ve homoseksüeller için tasarlandığı aşikar olan giysiler giyiyor.
6 Vinnustaðurinn er annar vettvangur þar sem okkur ber að heiðra aðra.
6 Onur vermenin gerektiği ikinci alan işyerlerimizdir.
Ūér ber skylda til ađ stũra skipinu.
Gemiyi yönetmek senin sorumluluğunda.
22 Það ber allt að sama brunni eins og þessar lifandi myndlíkingar lýsa: Ekkert getur hindrað hinn alvalda, alvitra og óviðjafnanlega Jehóva í að efna fyrirheit sín.
22 Bütün bu canlı betimlemeler bizi bir sonuca götürüyor: eşi benzeri olmayan mutlak bir güce ve hikmete sahip Yehova’yı vaadini yerine getirmekten hiçbir engel alıkoyamaz.
Mest áberandi er stirđnun andlitsdrátta... sem viđ vitum nú ađ ber ekki ađ rugla saman viđ sinnuleysi eđa stjarfaklofa.
En çarpıcı olan ise, yüzdeki derin maske hali. Bunu, duyarsızlık veya katatoni ile karıştırmamak gerektiğini artık biliyoruz.
mér ætíð ganga ber í ráðvendni með þér.
Yardımım Tanrı’dan, Sona dek sarsılmam.
(Sálmur 104:1) Jehóva er Guð kærleikans en Biblían bendir á að hann bregði sér í búning stríðsmanns þegar nauðsyn ber til. — Jesaja 34:2; 1. Jóhannesarbréf 4:16.
(Mezmur 104:1) Yehova sevgi Tanrısı ise de, Mukaddes Kitap O’nun gerektiğinde savaşçı kimliğini kuşandığını gösteriyor.—İşaya 34:2; I. Yuhanna 4:16.

İzlandaca öğrenelim

Artık ber'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.

İzlandaca hakkında bilginiz var mı

İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.