İzlandaca içindeki barn ne anlama geliyor?
İzlandaca'deki barn kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte barn'ün İzlandaca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İzlandaca içindeki barn kelimesi çocuk, alt, alt öğe, Çoçuk, Çocuk anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
barn kelimesinin anlamı
çocuknoun Hún er barn eftir allt saman. Nihayetinde o bir çocuk. |
altnoun Ef ung stúlka verður síðan þunguð leggur hún bæði sjálfa sig og ófætt barn sitt í hættu. Eğer genç bir kız hamile kalırsa kendini ve henüz doğmamış bebeğini daha büyük bir risk altına sokmuş olur. |
alt öğenoun |
Çoçuknoun |
Çocuk
Hún er barn eftir allt saman. Nihayetinde o bir çocuk. |
Daha fazla örneğe bakın
Til dæmis átti móðir Johns vinkonu sem missti barn þegar það reyndi að fara yfir þessa sömu hraðbraut fimm árum áður. Örneğin, yukarıda anlatılan kazadan yalnızca beş yıl önce John’un annesinin bir arkadaşının kızı da, aynı otoyoldan geçmeye çalışırken ölmüştü. |
Ég veit að ... þau biðja þess að ég muni hver ég er ... því að ég, eins og þið, er barn Guðs og hann hefur sent mig hingað. Biliyorum ki... benim kim olduğumu hatırlamam için dua ediyorlar ... çünkü sizin olduğunuz gibi ben de Tanrı’nın bir çocuğuyum ve Tanrı beni buraya gönderdi. |
Að missa barn er sérstaklega erfitt fyrir móðurina. Bir çocuğun ölümü anne için özellikle zordur. |
Ég held ađ ūú sért sjúkur tíkarsonur og hafir drepiđ barn til ađ verja ūig. Bence hasta bir orospu çocuğusun ve bu sorunu çözmek için bir çocuk öldürdün. |
Guð hefur ráðgert að frelsa sérhvert barn sitt.“ “Tanrı, çocuklarının her birini kurtarmak için yollar tasarlamıştır.” |
Í Sálmi 8: 4, 5 lýsti Davíð þeirri lotningu sem hann fann til: „Þegar ég horfi á himininn, verk handa þinna, tunglið og stjörnurnar, er þú hefir skapað, hvað er þá maðurinn þess, að þú minnist hans, og mannsins barn, að þú vitjir þess?“ Mezmur 8:3, 4’te, Davud duyduğu huşuyu şöyle dile getirir: “Göklerini, ellerinin işlerini, koyduğun ay ve yıldızları görünce dedim: İnsan nedir ki, sen onu anasın? Âdemoğlu nedir ki, sen onu arıyasın?” |
Barn: Ég veit það ekki. Çocuk: Bilmiyorum. |
" Viđ höfum aldrei séđ svona fallegt barn. " Ve sonra " Biz daha böyle güzel bir kız görmemiştik " dediler. |
Áður en ég hafði náð að setja allt dótið í pokann, sofnaði Leland Merrill eins og barn. Her şeyi denizci çantama geri koymadan önce, Leland Merrill bir çocuk gibi uykuya dalmıştı. |
Allt frá því að ég var barn hef ég verið mikill náttúruunnanndi. Doğayı hep sevmişimdir. |
Okkar eina barn ber ķ / ög / eg vopn, ekur hrađskreiđum bí / um og k / æđist fötum hönnuđum fyrir homma. Biricik çocuğumuz, yasadışı silahlar taşıyıp... hızlı araba kullanıyor... ve homoseksüeller için tasarlandığı aşikar olan giysiler giyiyor. |
Eins og hún var alls ekki huglítill barn og alltaf skildi hvað hún vildi gera, Mary fór til græna hurðina og sneri höndla. O tüm çekingen bir çocuk değildi ve hep yapmak istedim ne yaptığını, Mary gitti yeşil kapı kolu çevirdi. |
Hún er bara barn? Sakin ol, o küçük bir çocuk. |
Ūau eiga örugglega í erfiđleikum međ ađ búa til barn. Sanırım bebek yapmakta sıkıntı çekiyorlar. |
En „Jerúsalem, sem í hæðum er,“ átti að eignast fleiri en eitt andlegt barn. Fakat “yukarıdaki Yeruşalim” birden fazla ruhi çocuğa sahip olmalıydı. |
(Títusarbréfið 3:2; Jakobsbréfið 3:17) Til að byggja barn upp verða foreldrar að tala „sannleiksorð“. Mukaddes Kitap olaylarla ilgili makul ve gerçekçi bir görüşe sahip olmanın değerini defalarca vurgular (Titus 3:2; Yakub 3:17). |
Níu árum síðar þurfti Bernice, sem var eðlilegt og hraust barn, að leita læknis. Dokuz yıl sonra, normal ve sağlıklı bir çocuk olan Bernice bir doktora gitmek zorunda kaldı. |
Maki eða barn getur veikst alvarlega. Eş veya çocuk ağır bir hastalık geçirebilir. |
Barn getur sýnt merki um að vera lærisveinn Jesú. Bir çocuk yaşamıyla İsa’nın öğrencisi olduğunu kanıtlayabilir |
Svei mér ef þetta eru ekki Þrír menn og barn. Sanki Üç Adam ve Bir Bebek. |
Ef bér slaio og auomykio barn Bir çocuğa vurursanız |
Hægan, barn. Yavaş, çocuk. |
Hve langt á að ganga í því að láta barn eða ungling, sem sýnir lítinn áhuga á trúmálum, taka þátt í trúarlífi fjölskyldunnar? Bir çocuk ruhi konulara fazla ilgi göstermiyorsa onun aile tetkikine katılması için ne ölçüde ısrar edilmeli? |
Hann orti síðar: „Þegar ég horfi á himininn, verk handa þinna, tunglið og stjörnurnar, er þú hefir skapað, hvað er þá maðurinn þess, að þú minnist hans, og mannsins barn, að þú vitjir þess?“ — Sálmur 8:4, 5. Âdemoğlu nedir ki, sen onu arıyasın?” (Mezmur 8:3, 4). |
Skilur barn á augabragði hvers vegna faðir þess lætur það þola sársauka hjá tannlækninum? Bir çocuk, babasının neden kendisini bir diş doktorunun koltuğunda ıstıraba tahammül ettirdiğini hemen idrak edebilir mi? |
İzlandaca öğrenelim
Artık barn'ün İzlandaca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İzlandaca içinde arayabilirsiniz.
İzlandaca sözcükleri güncellendi
İzlandaca hakkında bilginiz var mı
İzlandaca bir Cermen dilidir ve İzlanda'nın resmi dilidir. Germen dil grubunun Kuzey Germen şubesine ait bir Hint-Avrupa dilidir. İzlandaca konuşanların çoğunluğu İzlanda'da yaşıyor, yaklaşık 320.000. Danimarka'da 8.000'den fazla yerli İzlandalı konuşmacı yaşıyor. Dil ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 5.000 kişi ve Kanada'da 1.400'den fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İzlanda nüfusunun %97'si İzlandaca'yı ana dili olarak görse de, İzlanda dışındaki topluluklarda, özellikle Kanada'da konuşanların sayısı azalmaktadır.