İngilizce içindeki spontaneous ne anlama geliyor?
İngilizce'deki spontaneous kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte spontaneous'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki spontaneous kelimesi planlanmamış, tasarlanmamış, plansız, düşünmeden hareket eden, kendiliğinden olan, kendi kendine olan, dış bir etki olmaksızın meydana gelen, spontan anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
spontaneous kelimesinin anlamı
planlanmamış, tasarlanmamış, plansızadjective (action: unplanned) (hareket, vb.) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) We didn't plan on staying the weekend; it was spontaneous. |
düşünmeden hareket edenadjective (person: acting on impulse) (kişi) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) My kids say I'm too rigid and not spontaneous enough. |
kendiliğinden olan, kendi kendine olan, dış bir etki olmaksızın meydana gelen, spontanadjective (event: without external cause) (olay) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) The fire was spontaneous; no one was at fault. |
İngilizce öğrenelim
Artık spontaneous'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
spontaneous ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.