İngilizce içindeki possible ne anlama geliyor?
İngilizce'deki possible kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte possible'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki possible kelimesi mümkün, olası, muhtemel, kabil, olabilir, olası, muhtemel, imkan dahilinde, mümkün, mümkün olduğunca, mümkün olduğu kadar, olabildiğince çok, mümkün olduğu kadar çok, mümkün olduğunca çabuk, olabildiğince çabuk, en kısa zamanda, mümkün olabildiğince çabuk, insani ölçüler içerisinde mümkün, mümkün kılmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
possible kelimesinin anlamı
mümkün, olası, muhtemel, kabiladjective (that can happen) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) It is possible that it will rain today. Akla yatkın bir çözüm önerdi. |
olabiliradjective (that can exist) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Are black holes even possible? |
olası, muhtemeladjective (potential) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) I'm not sure, but it's a possible solution. |
imkan dahilinde, mümkünnoun (that which is feasible) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) You need to stop dreaming and concentrate on the possible. |
mümkün olduğunca, mümkün olduğu kadaradverb (to the greatest possible extent) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Please avoid cell phone usage as far as possible during your visit. |
olabildiğince çokexpression (to greatest extent) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) I try to exercise as much as possible. |
mümkün olduğu kadar çoknoun (greatest amount) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I always eat as much as possible at Thanksgiving dinner. |
mümkün olduğunca çabukadverb (as fast as can be done) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) You should get tickets as quickly as possible, the show you want to see is very popular. |
olabildiğince çabukadverb (as early as is feasible) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) It's imperative that I speak with you as soon as possible. |
en kısa zamanda, mümkün olabildiğince çabukadverb (acronym (as soon as possible) (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Please send your reply to the following address ASAP. |
insani ölçüler içerisinde mümkünadjective (feasible, practical) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) I will finish my homework as fast as humanly possible. |
mümkün kılmaktransitive verb (facilitate) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) This program was made possible by a grant from the XYZ Foundation. |
İngilizce öğrenelim
Artık possible'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
possible ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.