Fransızca içindeki famille ne anlama geliyor?
Fransızca'deki famille kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte famille'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki famille kelimesi aile, akrabalar, sınıf, aile, soy, nesep, familya, dil ailesi, ev halkı, hane halkı, akraba, hısım, aile, akrabalar, yakınlar, akraba, yurt, memleket, vatan, aileye özgü, aile, aileye ait, aile, ailevi, aileye ait, anne, ana, (aileden, vb.) miras kalan, akraba, akraba, hısım, kraliyet ailesine mensup kişiler, ailesini geçindiren kimse, ev hayatı, evlatlık kız, (yetim/ihmal edilmiş çocukları alıp bakımlarını sağlayan) koruyucu ev/aile, evlatlık oğul, evin erkeği, pansiyon, soyad, soyisim, evlatlık çocuk, çekirdek aile, akrabalar, aile üyesi, koruyucu aile, ev sahibi aile, birinci dereceden akraba, ailenin/akrabaların buluşması, koruyucu anne baba, gelin gitmek, akraba, kraliyet ailesi, ucuz otel, toplantı, aile reisi, soyad, soyisim, ölen kimsenin yakınları, kraliyet ailesi, akrabalığı olan, akraba, hısım, evlat edinen, büyüten, büyütmek, bakmak, yetiştirmek, soyadı ile çağırmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
famille kelimesinin anlamı
ailenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle a grandi dans une famille heureuse. // La famille de Brian n'est pas riche mais elle vit confortablement. |
akrabalarnom féminin (clan, famille étendue) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il n'arrête pas de défendre le nom de sa famille. |
sınıfnom féminin (catégorie, groupe) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La techno et le hip-hop appartiennent à la même famille musicale. |
ailenom féminin (enfants) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ce couple envisage de fonder une grande famille. |
soy, nesepnom féminin (lignée) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Elle vient d'une ancienne famille noble. |
familyanom féminin (biologie) (biyoloji) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Les tigres font partie de la famille des félins ou des félidés. |
dil ailesinom féminin (linguistique : catégorie) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le basque n'appartient pas à la famille des langues indo-européennes. |
ev halkı, hane halkı(les membres de la famille) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ce soir, nous allons réunir la famille au complet. Bu gece tüm ev halkı biraraya gelerek bir toplantı yapacak. |
akraba, hısım
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Toute la famille d'April est venue aux funérailles. |
ailenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Paul était vraiment différent du reste de sa famille. |
akrabalar, yakınlarnom féminin (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) Elle reçoit sa famille à Noël. |
akraba
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yurt, memleket, vatan
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mon pays natal me manquait quand j'étudiais à l'étranger. |
aileye özgü, aile
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Le dimanche est un jour familial. |
aileye ait, aileadjectif (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) L'horloge est un objet de famille. |
ailevi, aileye ait
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Des problèmes familiaux l'ont occupé tout le week-end. |
anne, ana
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'aime ma mère de tout mon cœur. // La vie change quand on devient mère (de famille). |
(aileden, vb.) miras kalan
(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Jane gardait son argenterie héritée en vitrine dans le salon. |
akraba
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Je ne savais pas avant de faire des recherches dans mon arbre généalogique que toi et moi étions parents (or: de la même famille). |
akraba, hısım
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Lindsay est ma cousine donc elle est ma parente. |
kraliyet ailesine mensup kişilernom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ces gens sont membres de la famille royale ; ils sont de la même famille que la reine. |
ailesini geçindiren kimse
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) De plus en plus de femmes subviennent aux besoins de leur famille. |
ev hayatınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
evlatlık kız
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Valerie est l'enfant que les Johnson ont en placement chez eux. |
(yetim/ihmal edilmiş çocukları alıp bakımlarını sağlayan) koruyucu ev/ailenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Avant d'être adoptée, elle a passé trois années en famille d'accueil. |
evlatlık oğul
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le garçon que Sally a en placement chez elle s'appelle Nathan. |
evin erkeğinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Jim est devenu le chef de famille après la mort de son père. |
pansiyonnom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Des amis et moi séjournons dans une pension de famille cet été. |
soyad, soyisimnom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est le dernier homme survivant et sa tâche est donc de transmettre le nom de famille. |
evlatlık çocuk(koruyucu aile tarafından bakılan) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
çekirdek ailenom féminin (Sciences sociales) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Une famille nucléaire se compose de deux parents et de leurs enfants. |
akrabalar
(çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) Je ne vois ma famille élargie que pour les fêtes de Noël. |
aile üyesi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
koruyucu ailenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La plupart des enfants qui grandissent en famille d'accueil sont bringuebalés d'une famille à l'autre. |
ev sahibi ailenom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ma famille d'accueil m'a très bien accueilli. Nous avons joué les familles d'accueil pour un étudiant allemand. |
birinci dereceden akrabanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'en avais parlé à un oncle et à un cousin éloigné mais ma famille proche ne savait rien de mes projets. |
ailenin/akrabaların buluşmasınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mon beau-frère nous rend visite d'Australie la semaine prochaine alors on va tous se retrouver pour une réunion de famille. |
koruyucu anne babanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Ben et Terry ont décidé de devenir famile d'accueil quand ils n'ont pas pu avoir leurs propres enfants. |
gelin gitmekverbe intransitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Sophie est entrée dans une famille italienne par mariage. |
akraba
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Mike et Pete sont de la même famille. // Je suis de la même famille que Lindsay : c'est ma cousine. |
kraliyet ailesinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le prince William est un membre de la famille royale. |
ucuz otelnom féminin (Avrupa'da) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Susan et James ont logé dans une petite pension de famille à Florence. |
toplantı(école) (arkadaş, aile) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Neil a à peine reconnu certains de ses anciens camarades de classes à la réunion d'anciens élèves ; d'un autre côté, cela faisait trente ans qu'ils avaient quitté l'école. |
aile reisinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
soyad, soyisim
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le nom de famille de mon professeur est Smith. Profesörün soyadı Erçetin'dir. |
ölen kimsenin yakınları(d'une seule famille) (çoğul isim: Birden fazla varlığı ya da kavramı ifade eder.) Les paroles du vicaire au service funèbre furent d'un grand réconfort pour la famille du défunt. |
kraliyet ailesinom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La famille royale n'est pas appréciée de tous au Royaume-Uni. |
akrabalığı olan(birisiyle) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
akraba, hısım(souvent au pluriel) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
evlat edinen, büyüten(approximatif) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) C'était ses parents adoptifs, pas biologiques. Bu insanlar çocuğun gerçek anne babası değil, onu evlat edinen aileydi. |
büyütmek, bakmak, yetiştirmek(kişi) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Ils ont décidé d'accueillir les deux orphelins. |
soyadı ile çağırmaklocution verbale (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Arrêtez de m'appeler par mon nom de famille. Appelez-moi John, pas Smith ! |
Fransızca öğrenelim
Artık famille'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
famille ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.