Fransızca içindeki croisé ne anlama geliyor?
Fransızca'deki croisé kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte croisé'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki croisé kelimesi kesişmek, bacak bacak üstüne atmak, melezleştirmek, melezlemek, -e rastlamak, karşılaşmak, rastlamak, geçmek, geçip gitmek, rastlamak, kesmek, rastlamak, rastgelmek, Haçlı savaşçısı, bol, kesişmek, geçmek, göz teması, en iyi şekilde sonuçlanmasını/hayırlı olmasını ummak, kavuşturmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
croisé kelimesinin anlamı
kesişmek(rues,...) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) C'est à l'endroit où Addison Street croise la rue principale. Atatürk Caddesi ile anayolun kesiştiği kavşakta bulunuyor. |
bacak bacak üstüne atmakverbe transitif (les bras, les jambes) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) C'est confortable de croiser les jambes quand on est assis. |
melezleştirmek, melezlemekverbe transitif (élevage, culture) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Le biologiste tentait de croiser une rose et un lys. |
-e rastlamakverbe transitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Hier, j'ai croisé ma cousine au marché. |
karşılaşmakverbe pronominal (birisiyle) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Ils se sont croisés ce matin en faisant des courses. |
rastlamak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Il a rencontré son ex-petite amie au bar. |
geçmek, geçip gitmek
(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le bus m'est passé devant sans s'arrêter. Otobüs, durmaksızın önümden geçip gitti. |
rastlamak(une personne, un objet) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Au week-end des écrivains, je suis tombé sur un type qui a plein de contacts très utiles dans le monde de l'édition. // Je suis tombé sur cette citation d'Oscar Wilde en faisant des recherches sur un autre auteur. |
kesmek
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) L'autoroute coupe le village. |
rastlamak, rastgelmek(birisine) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Nous avons rencontré (or: croisé) Monica par hasard à la poste. |
Haçlı savaşçısınom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Godefroy de Bouillon est un des plus célèbres croisés. |
bol(veste de costume) (ceket) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) |
kesişmekverbe pronominal (rues,...) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Les deux rues se croisent à huit kilomètres d'ici. |
geçmekverbe pronominal (personnes,...) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Tous deux se sont salués en se croisant. |
göz teması
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le contact visuel est important lorsque l'on communique avec les autres. |
en iyi şekilde sonuçlanmasını/hayırlı olmasını ummaklocution verbale (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Je ne suis pas sûr s'il va pleuvoir ou non : nous n'avons plus qu'à croiser les doigts. |
kavuşturmaklocution verbale (el, kol) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Cindy s'assit calmement, avec ses mains croisées sur ses genoux. |
Fransızca öğrenelim
Artık croisé'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
croisé ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.