Taylandlı içindeki ถั่วปากอ้า ne anlama geliyor?
Taylandlı'deki ถั่วปากอ้า kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte ถั่วปากอ้า'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Taylandlı içindeki ถั่วปากอ้า kelimesi fasulye, bakla, bobsled, Bakla, bakla, bakla anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
ถั่วปากอ้า kelimesinin anlamı
fasulye(broad bean) |
bakla(broad bean) |
bobsled
|
Bakla(Broad Bean) |
bakla, bakla(broad bean) |
Daha fazla örneğe bakın
20 แม้ การ ข่มเหง หรือ การ ถูก จํา คุก ก็ ไม่ อาจ ปิด ปาก พยาน ผู้ เลื่อมใส ของ พระ ยะโฮวา. 20 Zulüm ve hapsedilme bile Yehova’nın sadık Şahitlerini susturamaz. |
บอกฉันนะถ้ามันยอมอ้าปากพูด Konuşmaya hazır olduğunda bana söyle. |
“ให้ เรา ถวาย เครื่อง บูชา ผ่าน ทาง พระ เยซู เสมอ ซึ่ง ก็ คือ คํา สรรเสริญ พระเจ้า เป็น คํา พูด ที่ ออก จาก ปาก เรา ซึ่ง ประกาศ ชื่อ ของ พระองค์ อย่าง เปิด เผย”—ฮบ. “Tanrı’ya her zaman şükran kurbanı, yani O’nun ismini açıkça bildiren dudakların meyvesini sunalım” (İbr. |
ระวังปาก วิงเกอร์ Sözlerine dikkat et Winger. |
อ้า นี่อาจทําให้แคบลงได้ Bu olasılıkları daraltabilir. |
ฉันสนใจปืนไรเฟิลโบราณที่บรรจุกระสุนทางปากกระบอก ที่ใช้ระหว่างสงคราม อินเดียนโมด็อค Modoc Kızılderilileri savaşlarında kullanılan namludan tıkanarak doldurulan eski tüfeklerle ilgileniyorum. |
บ่อย ครั้ง ที่ เรา ได้ ยิน คํา พูด “ขอบคุณ ครับ (ค่ะ)” “ยินดี ครับ (ค่ะ)” หรือ คํา พูด คล้าย ๆ กัน นี้ จาก ปาก ของ เด็ก และ ผู้ ใหญ่ ทั้ง จาก พยาน ฯ ใหม่ ๆ และ ผู้ ที่ เป็น พยาน ฯ มา นาน ขณะ ที่ พวก เขา ร่วม กัน ใน การ นมัสการ และ การ มี มิตรภาพ อย่าง ที่ เป็น สุข. “Teşekkür ederim” ve “rica ederim” gibi ifadeleri, birlikte tapınırken veya hoşça vakit geçirirken, genç, yaşlı, yeni veya uzun zamandır hakikatte olan tüm Şahitlerden duyarız. |
ปากหน้าและปากหลังเปิดออก และมันจะยังเปิดอยู่พอควร จากนั้น หุ่นยนต์จะเริ่มพายไปข้างหน้า Ön ağız ve alt ağız açık ve yeterince açık hâlde kalacak, sonra robot ileriye gitmeye başlayacak. |
ฉัน หมุน กระจก รถ ลง เล็ก น้อย และ นั่ง ทบทวน ข้อ คัมภีร์ ซึ่ง ฉัน เพิ่ง อ่าน ไป เมื่อ ปาก กระบอก ปืน โผล่ เข้า มา ทาง หน้าต่าง. Arabamın kapısının camı birkaç santimetre indirilmiş olarak, az önce okuduğum ayet üzerinde düşünürken camın açık olduğu yerde tabanca namlusunun ucu görünmüştü. |
ไม่ มี ใคร ที่ ถูก ตัดสิน ลง โทษ ด้วย ข้อ หา ฆาตกรรม เพียง เพราะ มี หลักฐาน จาก กรณี แวด ล้อม หรือ หลักฐาน ทาง วิทยาศาสตร์; อย่าง น้อย ต้อง มี ประจักษ์ พยาน สอง ปาก ยืน ยัน. Hiç kimse yalnızca ikinci dereceden ya da bilimsel kanıtlara dayanarak cinayetten mahkûm edilemezdi; en azından iki görgü tanığı gerekiyordu. |
เด็กอเมริกันเชื้อสายโซมาเลีย มากมาย ได้ออกมา อ้าแขนรับกีฬา แม้ว่าข้อตัดสินทางศาสนา จะต่อต้านเรื่องนี้ Çok büyük sayılarda Somalili-Amerıkalı çocuk geldi sporu bağırlarına basmak için ona karşı olan fetvaya rağmen. |
ทันทีที่คุณอ้าปาก ทิฟฟานี่ ก็เริ่มไม่แน่ใจว่าอยากนอนกับคุณรึเปล่า Ağzını açtığın an Tiffany seninle yatma konusunda şüpheye düştü. |
ฉันแค่จะสอบปากคํากับความเกี่ยวข้องกัน กับพวกเน็ตเมนิกเก้ Sadece Nate Meineke ile aranızda olan ilişki hakkında konuşmak istiyoruz. |
และ ใน เขต ชาน เมือง เรา จะ ติด ลําโพง ที่ หลังคา หรือ ที่ ปาก ปล่อง ไฟ. Banliyölerde, damların ya da bacaların üstüne hoparlörler takıyorduk. |
อ้าปากซิ Dudaklarını arala. |
“ท่าน ทั้ง หลาย ที่ เป็น ภรรยา จง ยอม อยู่ ใต้ อํานาจ สามี ของ ท่าน เพื่อ ว่า ถ้า คน ใด ไม่ เชื่อ ฟัง พระ คํา แม้น ไม่ เอ่ย ปาก เขา ก็ อาจ ถูก โน้ม น้าว โดย การ ประพฤติ ของ ภรรยา เนื่อง จาก ได้ เห็น ประจักษ์ ถึง การ ประพฤติ อัน บริสุทธิ์ ของ ท่าน ทั้ง หลาย พร้อม กับ ความ นับถือ อัน สุด ซึ้ง.” —1 เปโตร 3:1-4, ล. ม. “Aynı şekilde siz zevceler kocalarınıza tabiyette olun şöyle ki, eğer bazıları söze itaat etmiyorsa derin saygı ve iffetli hareket tarzınızın [ve de] halim ve sakin ruhunuzun bizzat şahitleri olduklarından, zevcelerinin hareket tarzıyla sözsüz kazanılabilsinler.”—I. Petrus 3:1, 4. |
นก พัฟฟิน ใช้ จะงอย ปาก เจาะ ดิน แล้ว ใช้ ตีน ที่ เป็น พังผืด คุ้ย ดิน ทิ้ง ไป. Gagalarıyla toprağı kazdıktan sonra çıkan toprağı perdeli ayaklarını kürek gibi kullanarak dışarı atarlar. |
ปากยังงี้ ระวังจะโดนต่อย Böyle şeyler demeye devam edersen birinden yumruk yersin. |
มองหน้าเธอเวลาคุย เธออ่านปากได้ Onunla konuşurken, yüzüne bakın. Dudaklarınızı okuyabilir. |
อันซับกรอกใส่ปากเขา Zanlı onu boğmuş. |
แต่มีอยู่สายพันธุ์หนึ่งในเอเวอร์แกลนดส์ ที่ไม่ว่าคุณจะเป็นใคร ก็ไม่อาจห้ามใจให้ไม่หลงรักได้ นั่นคือนกปากช้อนสีกุหลาบ Ama Everglades'te kim olursanız olun seveceğiniz bir tür var ve bu da pembe kaşıkçı balıkçıl. |
ได้เสื้อกั๊กมาสองตัว กับผ้าเช็ดปากอีกครึ่งโหล İki yelek ve bir düzine peçete çıktı. |
เตรียมพร้อมที่จะไป เมื่อพวกเราได้ถั่ววิเศษ O fasulyeleri ele geçirdiğimiz an herkesin gitmeye hazır olmasını sağla. |
น่า แปลก ที่ ปลา จาก ยอ ปาก เดียว สามารถ เลี้ยง คน ได้ ทั้ง หมู่ บ้าน. İnanılmaz ama, bir ağdan bütün bir köyü doyurmaya yetecek kadar balık çıkar. |
ตอน นี้ ม่าย สาว ที่ ยาก ไร้ อย่าง รูท จะ ลืม ตา อ้า ปาก ได้ แล้ว ไหม? Genç yaşında dul kalan bu kadın sonunda rahata erecek miydi? |
Taylandlı öğrenelim
Artık ถั่วปากอ้า'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.
Taylandlı sözcükleri güncellendi
Taylandlı hakkında bilginiz var mı
Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.