Taylandlı içindeki การอนุรักษ์สัตว์ป่า ne anlama geliyor?
Taylandlı'deki การอนุรักษ์สัตว์ป่า kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte การอนุรักษ์สัตว์ป่า'ün Taylandlı'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Taylandlı içindeki การอนุรักษ์สัตว์ป่า kelimesi doğayı koruma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
การอนุรักษ์สัตว์ป่า kelimesinin anlamı
doğayı koruma
|
Daha fazla örneğe bakın
สัตว์ ทํา เกษตรกรรม หลาย อย่าง อะไร บ้าง? Hayvanlar ne tür çiftçilik faaliyetlerinde bulunur? |
ใคร สร้าง แผ่นดิน โลก, สัตว์, ต้น ไม้, และ มหาสมุทร? Dünyayı, hayvanları, ağaçları, okyanusları kim yaptı? |
ฉันจะทําไปเรื่อยๆ เพื่อแพทริเซีย สมเสร็จตัวนึงที่เราจับและติดตามมันที่ป่าแอตแลนติก เมื่อหลายปีก่อน เพื่อริตาและลูกน้อยของมัน วินเซ็นท์ ที่แพนทานัล Bunu adaşım Patrícia için yapmaya devam edeceğim, çok yıllar önce Atlantik Ormanı'nda yakalayıp izlediğimiz ilk tapirlerden biriydi; Pantanal'daki Rita ve yavrusu Vincent için. |
ผมแค่อยากจะเล่าให้ฟังว่า พวกเราได้นําสิ่งนี้ไปใช้แก้ปัญหาระดับโลกที่มีอยู่มากมาย เปลี่ยนอัตราเด็กที่สอบตก ต่อสู้กับยาเสพติด ส่งเสริมสุขภาพของวัยรุ่น รักษาโรคซึมเศร้าหลังวิกฤตชีวิต (PTSD) ของพวกทหารผ่านศึกด้วยการอุปมาทางเวลา -- เป็นการรักษาอันอัศจรรย์ -- ส่งเสริมแนวคิดการพัฒนาอย่างยั่งยืนและการอนุรักษ์ ลดการฟื้นฟูสมรรถภาพทางกายที่ซึ้งมีอัตราการเลิกทํากลางคันถึงร้อยละ 50 ปรับเปลี่ยนคําวอนขอต่อพวกพลีชีพก่อการร้าย และเปลี่ยนแปลงปัญกาครอบครัวที่เกิดจากมุมมองทางเวลาที่แตกต่างกัน Sadece şunu eklemek istiyorum, bu yöntemi bir çok dünya problemine uygulayarak okulu bırakanların sayısını değiştiriyoruz, bağımlılıkla savaşıyoruz, gençliğin sağlığını güçlendiriyoruz, gazilerin travma sonrası depresyonlarını zaman benzetmeleriyle --mucize gibi-- iyileştiriyoruz. sürdürülebilirliği ve korunmayı teşvik ediyoruz, yüzde 50 bırakma oranı olan fiziksel rehabilitasyonu azaltıyoruz, intihar teröristliğine başvurmayı kesiyoruz, ve zaman-bölgesi çatışmaları sonucunda oluşan aile çatışmalarını düzeltiyoruz. |
พระ ยะโฮวา ทรง ประณาม คน ที่ จงใจ ไม่ ทํา ตาม คํา สั่ง นี้ โดย ถวาย สัตว์ พิการ, ป่วย, หรือ ตา บอด เป็น เครื่อง บูชา.—มลคี. Yehova, topal, hasta veya kör hayvanlar kurban ederek bu yönlendirmeye kasten itaatsizlik edenleri sert bir dille kınadı (Mal. |
บท 7 มี ภาพ ที่ ชัดเจน เกี่ยว กับ “สัตว์ ใหญ่ สี่ ตัว” ได้ แก่ สิงโต, หมี, เสือ ดาว, และ สัตว์ ที่ น่า กลัว ซึ่ง มี ฟัน เหล็ก ซี่ ใหญ่. Bu kitabın 7. babında “dört büyük canavar”la ilgili canlı bir anlatım yer alıyor; bunlar, aslan, ayı, kaplan ve büyük demir dişleri olan korkunç bir canavardır. |
ใช่แล้ว สัตว์พวกนี้ใหญ่และแข็งแรง แต่พวกมันคงจะไม่เสี่ยงกับเรื่องแบบนั้น Evet, bu hayvanlar büyük ve sertler. |
ไม้ เถา เนื้อ แข็ง ชนิด นี้ จะ ใช้ มือ พัน ของ มัน เกาะ ไป ตาม ต้น ไม้ ให้ อาศัย ซึ่ง บาง ครั้ง เลื้อย ขึ้น ไป สูง ถึง 30 เมตร เหนือ พื้น ป่า. (The Concise Oxford Dictionary) Bu bitki, sülük adı verilen tutunma organlarını kullanarak, bazen yüksekliği 30 metreye varabilen konukçu ağaçlara tırmanır. |
สัตว์ ประหลาด อัปลักษณ์ เหล่า นี้ มี อยู่ เพียง ใน จินตนาการ ที่ ฟู เฟื่อง ของ คน เรา เท่า นั้น. Bu biçimsiz görünümlü insan azmanları yalnızca insanın üretken düş gücünde var olmuşlardı. |
ใน สภาพการณ์ ปกติ ทั่ว ไป ซาก สัตว์ ที่ ไม่ ถูก สัตว์ อื่น กิน จะ ถูก ย่อย สลาย โดย แบคทีเรีย รวม ทั้ง กระบวนการ ทาง เคมี และ กลศาสตร์ เช่น น้ํา และ ลม. Başka hayvanlar tarafından yenilmemiş hayvan kalıntıları normal şartlarda ya bakteriler ya da rüzgâr, su gibi mekanik ve kimyasal etkenlerden dolayı yok olur. |
ในช่วงหน้าร้อนที่หวนกลับมาอีกครั้งนั้น ชาวอินเดียนจะออกล่าสัตว์เพื่อเก็บไว้สําหรับหน้าหนาว Yazın bu geri dönen bir parçasında, Hintliler kış için avlanırlardı. |
" ถึงแม้จะมีความแตกต่างระหว่างสัตว์และมนุษย์ พวกเขาสามารถรู้สึกทุกข์ทรมานได้เหมือนกัน " İnsanlar ve hayvanlar arasında farklılıklar olabilmesine rağmen, her ikisi de acı çekebilme yeteneğine sahiptir. |
ฉัน ปลุก ลูก ๆ ให้ ตื่น อย่าง รวด เร็ว และ เรา หนี เข้า ป่า ก่อน ผู้ จู่ โจม มา ถึง บ้าน. Hemen çocukları uyandırdım ve saldırganlar evimize gelmeden önce evden çıkıp çalılıklara doğru kaçtık. |
พวก เขา มอง ว่า เป็น สัตว์ ที่ ขี้อาย เอา มาก ๆ ซึ่ง พยายาม หลบ หลีก คน ให้ มาก เท่า ที่ จะ เป็น ได้. Onlar kurdu, insanla karşılaşmaktan olabildiğince kaçınan, aşırı çekingen bir yaratık olarak görüyorlar. |
และด้วยเหตุนี้ เราเริ่มจะได้รับคําถามดั่งเช่น "ถ้าคุณสามารถปลูกชิ้นส่วนมนุษย์ได้ล่ะก็ คุณจะปลูกผลิตภัณฑ์สัตว์เช่นเนื้อหรือหนังได้หรือเปล่า" Bunun üzerine şu tür sorular gelmeye başladı, "İnsan vücudu parçaları üretmek mümkünse, et ve deri gibi hayvansal ürünler de üretilebilir mi?" |
เพื่อ ทํา ให้ แน่ ใจ ว่า สัตว์ เลี้ยง ลูก ด้วย นม ที่ หา ยาก นี้ จะ รอด ชีวิต อยู่ ต่อ ไป ประเทศ เม็กซิโก จึง สร้าง เขต อนุรักษ์ ธรรมชาติ ซึ่ง ครอบ คลุม พื้น ที่ ส่วน หนึ่ง ที่ เป็น ถิ่น อาศัย ของ บากีตา ด้วย. Meksika, bu az bulunan memelinin varlığını sürdürmesini sağlamak için liman yunusunun yaşam ortamının bir kısmını içeren bir doğal koruma alanı yarattı. |
ไป ดู “คน ป่า” แห่ง อินโดนีเซีย กัน เถอะ Endonezya’nın “Orman Adamıyla”Tanışın |
มันเติบโตจากสัตว์ครึ่งบกครึ่งน้ําที่ฝักไข่ อุดมสมบูรณ์ด้วยการสังเคราะห์ ดี-เอ็น-เอ Yumurtası, sentetik DNA ile aşılanmış bir yüzergezer canlının büyümüş hâli. |
เอซาว โต ขึ้น เป็น คน ชอบ ล่า สัตว์. Esav avlanmayı seven bir adamdır. |
วารสาร นิว ไซเยนติสต์ รายงาน ว่า “ไร่ นา ตลอด ทั่ว ยุโรป ปน เปื้อน ยา ปฏิชีวนะ ที่ ให้ แก่ สัตว์ เลี้ยง ใน ฟาร์ม ใน ระดับ ที่ เป็น อันตราย.” New Scientist dergisinde şu bildiriliyor: “Avrupa’daki tarlalar çiftlik hayvanlarına verilen antibiyotiklerle tehlikeli boyutlarda kirlendi.” |
เยเนซิศ 3:1 แจ้ง ดัง นี้: “งู เป็น สัตว์ ฉลาด กว่า สรรพสัตว์ ป่า ที่ พระ ยะโฮวา เจ้า ได้ ทรง สร้าง ไว้. Tekvin 3:1’de şöyle okuyoruz: “RAB Allahın yaptığı bütün kır hayvanlarının en hilekârı olan yılandı. |
แล้วอย่างที่รู้ พวกเราเด็กแล้วก็ยังไม่มีงานทํา ดังนั้นเราจึงเลือกเดินทางตามชนบท ผ่านสวนสาธารณะของรัฐ และป่าสงวนต่างๆ หลักๆเราเลือกเส้นทางที่ยาวที่สุดเท่าที่จะเป็นไปได้ İşte, ikimiz de genç ve işsiziz, bu yüzden arka yolları şehir parklarını ve ulusal ormanları yani gidebileceğimiz en uzun yolları tercih ediyoruz. |
(เยเนซิศ 1: 26) ฉะนั้น ไม่ แปลก ที่ กระทั่ง สมัย นี้ หลาย คน รู้สึก จุใจ พอ ใจ ที่ จะ เลี้ยง สัตว์ แล้ว เล่น กับ มัน. (Tekvin 1:26) O halde bugün dahi birçoklarının hayvanlarla bir arada olmak ve onlarla oynamaktan doyum duymasına şaşmamak gerekir. |
จะ ไม่ มี หัว อื่น ใด ปรากฏ ขึ้น อีก จาก สัตว์ ร้าย นี้ ก่อน ที่ มัน จะ ถูก ทําลาย. Bu canavar yok edilmeden önce başka bir baş ortaya çıkmayacak. |
โต และ ล่าสัตว์กินเอง Yiyeceğini kendi yetiştiriyor ve avlıyor. |
Taylandlı öğrenelim
Artık การอนุรักษ์สัตว์ป่า'ün Taylandlı içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Taylandlı içinde arayabilirsiniz.
Taylandlı sözcükleri güncellendi
Taylandlı hakkında bilginiz var mı
Tayland, Tayland'ın resmi dilidir ve Tayland'daki çoğunluk etnik grup olan Tayland halkının ana dilidir. Tayca, Tai-Kadai dil ailesinin Tai dil grubunun bir üyesidir. Tai-Kadai ailesindeki dillerin Çin'in güney bölgesinden geldiği düşünülmektedir. Lao ve Tay dilleri oldukça yakından ilişkilidir. Tay ve Lao insanları birbirleriyle konuşabilir, ancak Lao ve Tay karakterleri farklıdır.