Korece içindeki 대해 ne anlama geliyor?

Korece'deki 대해 kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte 대해'ün Korece'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Korece içindeki 대해 kelimesi bahsetmek, sözetmek, anmak, kararsız, konusunda, demişken, bu belgeye göre, ile ilgili olarak, LCV (Lütfen Cevap Verin), takıntı, saplantı, geri zekâlı, dangalak, bok kafalı, dilim, kendini suçlamak, hakkına sahip olmak, heyecan duymak, heyecanlanmak, ilgilenmek, alakadar olmak, -den caydırmak, bahsetmek, söz etmek, değinmek, zikretmek, dalga geçmek, alaya almak, eğlenmek, tumturaklı bir şekilde konuşmak, hakkında bilgi edinmek, haberi olmak, ileriyi düşünmek, çok konuşmak, konuşup durmak, tanıklık etmek, bildirmek, haberini almak, telafi etmek, hakkında konuşmak, olasılığını tartışmak, hakkında konuşma yapmak, tartışarak çözmek, anlatmak, açıklamak, konuşarak çözümlemek, tartışmak, araştırmak, incelemek, fazla kibirli, farkında olmayan, üzgün olmayan/özür dilemeyen, çok etkilenmiş, habersiz, hiddetli, bilgili, -e karşı dikkatli, endişeli, kaygılı, -e şüpheyle bakan, için heyecanlanmak, vazgeçirmek, sorumlu olmak, kendini hazırlamak, ağzını aramak, ihbar etmek, azarlamak, tekrar düşünmek, üzülmek, önemsiz konular üzerinde tartışmak, kaygılanmak, tasalanmak, üzerinde düşünmek, düşünmek, iyice/derinlemesine düşünmek, mütalaa etmek, uzun uzun konuşmak, övgüyle konuşmak, -den şikâyet etmek, yakınmak, tartışmak, kafa yormak, önem vermek, düşünüp taşınmak, bilgili olmak, bilgi sahibi olmak, -e gülmek, tartışmak, ilanla aramak, hakkında tartışmak, hakkında tartışmak, değinmek, diline dolamak, dilinden düşürmemek, derinlemesine düşünmek, yapmak, evlenmekten vazgeçmek, çok görmek, yasını tutmak, sormak, teşekkür etmek, okumak, azarlamak, için takdir etmek, dalga geçmek, konuşmak, kırılmak, azarlamak, danışmanlık yapmak, cezalandırmak, göz açtırmamak, öğrenmek, açıklamak, konuşmaya başlamak, hakkında konuşmak, üzerine titremek, yer açmak, çözüm bulmak, küçümsemek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

대해 kelimesinin anlamı

bahsetmek, sözetmek, anmak

그는 한때 로마에 살았던 것을 언급했다.

kararsız

konusunda

demişken

bu belgeye göre

(격식)

ile ilgili olarak

LCV (Lütfen Cevap Verin)

(축약어)

takıntı, saplantı

geri zekâlı, dangalak, bok kafalı

(속어; 모욕적) (kaba, hakaret)

dilim

(재정) (finans: kredi, vb.)

kendini suçlamak

hakkına sahip olmak

상품에 결함이 있을 시에만 환불 받을 자격이 있습니다.

heyecan duymak, heyecanlanmak

(bir şey için)

ilgilenmek, alakadar olmak

-den caydırmak

bahsetmek, söz etmek, değinmek, zikretmek

트웨인은 셰익스피어에 대해 언급하고 있었다.
'Bu ofiste ne çok konuşuluyor' derken beni mi kast ediyorsun?

dalga geçmek, alaya almak, eğlenmek

그녀는 그의 수염에 대해 농담했다.
Merak etme, şaka yaptım. Senden nefret etmiyorum.

tumturaklı bir şekilde konuşmak

hakkında bilgi edinmek

haberi olmak

(bir şeyden)

ileriyi düşünmek

çok konuşmak, konuşup durmak

(bir şey/birisi hakkında)

tanıklık etmek

(bir şeye)

bildirmek

haberini almak

telafi etmek

(손해나 잘못을 야기한 데 대해)

hakkında konuşmak

(bir konu)

olasılığını tartışmak

hakkında konuşma yapmak

tartışarak çözmek

anlatmak, açıklamak

(bir konuyu)

konuşarak çözümlemek

tartışmak

(bir konuyu, vb.)

araştırmak

incelemek

fazla kibirli

(bir konuda)

애덤은 첫 마라톤을 뛰고 나서 엄청나게 우쭐거리고 있다.

farkında olmayan

üzgün olmayan/özür dilemeyen

çok etkilenmiş

habersiz

hiddetli

그는 그의 아들의 실패에 대해 화가 났다.

bilgili

-e karşı dikkatli

endişeli, kaygılı

(bir şey hakkında)

-e şüpheyle bakan

보안요원은 불안해하며 둘러보는 손님에 대해 의심을 품었다.

için heyecanlanmak

vazgeçirmek

(bir şeyi yapmaktan)

sorumlu olmak

(hareketlerinden, vb.)

kendini hazırlamak

ağzını aramak

(비유, 비격식) (bir şey hakkında birisinin)

ihbar etmek

(주로 피동, 비격식)

azarlamak

tekrar düşünmek

üzülmek

(birisi için)

önemsiz konular üzerinde tartışmak

kaygılanmak, tasalanmak

크리스틴은 낮은 수학 시험 점수에 대해 걱정했다(or: 고민했다).

üzerinde düşünmek

düşünmek, iyice/derinlemesine düşünmek, mütalaa etmek

uzun uzun konuşmak

(bir konu hakkında)

övgüyle konuşmak

(bir şey hakkında)

-den şikâyet etmek, yakınmak

tartışmak

kafa yormak

İşimden ayrılıp ayrılmamak konusunda çok kararsızdım ve haftalar boyu buna kafa yordum.

önem vermek

düşünüp taşınmak

bilgili olmak, bilgi sahibi olmak

(bir konuda)

-e gülmek

tartışmak

(bir şey hakkında)

ilanla aramak

hakkında tartışmak

hakkında tartışmak

değinmek

(bir konuya, vb.)

데니스는 일하는 엄마에 관한 로라의 말에 대해 한마디 했다.

diline dolamak, dilinden düşürmemek

(비격식, 비어) (bir şeyi)

derinlemesine düşünmek

yapmak

(konuşma)

evlenmekten vazgeçmek

(애인 등)

çok görmek

(birisine bir şeyi)

yasını tutmak

sormak

teşekkür etmek

그녀는 그에게 꽃을 주어 고맙다고 말했다.
Çiçekler için ona teşekkür etti.

okumak

(bir konu, vb. hakkında)

azarlamak

için takdir etmek

dalga geçmek

konuşmak

(bir şeyi birisiyle)

kırılmak

azarlamak

(birisini bir şey yüzünden)

danışmanlık yapmak

cezalandırmak

göz açtırmamak

öğrenmek

(사람)

나는 그의 전기를 읽으며 그의 인생에 대해 알게되었다.

açıklamak

konuşmaya başlamak

hakkında konuşmak

üzerine titremek

yer açmak

çözüm bulmak

(soruna, vb.)

küçümsemek

Korece öğrenelim

Artık 대해'ün Korece içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Korece içinde arayabilirsiniz.

Korece hakkında bilginiz var mı

Korece, Kore Cumhuriyeti ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nde en çok konuşulan dildir ve Kore yarımadasında hem Kuzey hem de Güney'in resmi dilidir. Bu dili konuşan sakinlerin çoğu Kuzey Kore ve Güney Kore'de yaşıyor. Ancak bugün Çin, Avustralya, Rusya, Japonya, Brezilya, Kanada, Avrupa ve ABD'de çalışan ve yaşayan Korelilerin bir bölümü var.