İngilizce içindeki supplies ne anlama geliyor?
İngilizce'deki supplies kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte supplies'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki supplies kelimesi tedarik etmek, sağlamak, temin etmek, ihtiyacı(nı) karşılamak, vermek, vermek, stok, erzak, tedarik, yedek öğretmen, yedek çalışmak, eklemek, ilave etmek, yerine çalıştırmak, karşılamak, güç kaynağı, arz talep, arz ve talep, tedarik zinciri anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
supplies kelimesinin anlamı
tedarik etmek, sağlamak, temin etmektransitive verb (provide [sth]) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) They supplied beer to the bar. Bara bira tedarik ettiler. |
ihtiyacı(nı) karşılamaktransitive verb (provided [sb] with [sth]) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) They supplied him with the computer hardware. Bilgisayarının donanım ihtiyacını karşıladılar. |
vermek(provide [sth] to [sb]) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) They supplied beer to the bar. |
vermek(provide with [sth]) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) They supplied him with the computer hardware. |
stoknoun (store, stock) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) We have three months' supply of tuna to eat. Üç ay yetecek kadar ton balığı stoğumuz var. |
erzakplural noun (provisions: food, equipment) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Our backpacks held all of our supplies for the 7-day hike. |
tedariknoun (act of supplying) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Our army unit is responsible for the supply of the soldiers at the front. |
yedek öğretmennoun (substitute) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) She is not our class teacher, but a supply. |
yedek çalışmakintransitive verb (UK (serve as a substitute) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) I don't work full-time, but supply during the holiday period. |
eklemek, ilave etmektransitive verb (supplement) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) They supply extra staff when firms are busier than usual. |
yerine çalıştırmaktransitive verb (UK (substitute) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) They supply short-term teachers when permanent staff are on leave. |
karşılamaktransitive verb (fulfil, satisfy) (ihtiyacı, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) We endeavour to supply our customers' needs. |
güç kaynağınoun (source of energy) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
arz talep, arz ve talepnoun (economy: basic market theory) (ekonomi) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
tedarik zincirinoun (process of manufacture and sale) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) All it takes is a truckers' strike to break the supply chain. |
İngilizce öğrenelim
Artık supplies'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
supplies ile ilgili kelimeler
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.