Hintçe içindeki सहुलियत ne anlama geliyor?
Hintçe'deki सहुलियत kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte सहुलियत'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki सहुलियत kelimesi serbestlik, rahatlik, azalmak, dikkatle yerleştirmek, dindirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
सहुलियत kelimesinin anlamı
serbestlik(ease) |
rahatlik(ease) |
azalmak(ease) |
dikkatle yerleştirmek(ease) |
dindirmek(ease) |
Daha fazla örneğe bakın
ये सभाएँ आम तौर पर किसी के घर में या सहूलियत के हिसाब से किसी दूसरी जगह पर रखी जाती हैं। Bu buluşmalar genelde evlerde veya başka uygun yerlerde düzenlenir. |
जनसंख्या के इस तरह बढ़ने की वज़ह यह है कि चिकित्सा में काफी तरक्की हुई और लोगों के अच्छे स्वास्थ्य के लिए काफी सहूलियतें दी गई हैं। Tıptaki gelişmeler ve sağlık hizmetlerinin daha fazla elde edilebilmesi bu nüfus artışına katkıda bulunuyor. |
इसके बाद, तीन सालों के अंदर वह अपने माता-पिता को एक नए घर में ले आया, जहाँ पुराने घर के मुकाबले ज़्यादा सहूलियतें थीं। अपने यहाँ के मसीही भाइयों की मदद से फिलिप ने उस घर में कुछ ऐसे इंतज़ाम किए जिससे पिता की खास ज़रूरतें पूरी की जा सकती थीं। Sonraki üç yıl içinde, ana babasının daha rahat bir eve taşınmasını sağladı ve oradaki iman kardeşlerinin de yardımıyla, evin koşullarını babasının özel ihtiyaçlarına göre ayarladı. |
पुस्तक अध्ययन के इंतज़ाम से हमें क्या-क्या सहूलियतें होती हैं? Kitap tetkiki düzenlemesi hangi yönlerden uygun olabilir? |
शहर को अच्छी सहूलियतें दिलाने के लिए “कुर्बान” या परमेश्वर को अर्पित धन का इस्तेमाल करना गलत नहीं था। “Kurban” adı verilen adanmış paraların, şehrin yararına bayındırlık işleri için kullanılması yasaldı. |
हालाँकि इस देश में हम अब भी अनेक लोगों को अपने घरों में पाते हैं, फिर भी अधिक लोगों तक ऐसे समय में पहुँचने के लिए जो उनके लिए सहूलियत का है, हमें अपनी व्यक्तिगत प्राथमिकताओं को अलग रखने की ज़रूरत है ताकि हम ‘किसी न किसी रीति से कई एक का उद्धार करें।’ ‘Her suretle bazılarını kurtaralım diye,’ onlar için uygun bir zamanda insanlara erişmek üzere, kişisel tercihlerimizi bir kenara koymalıyız. |
अगर हाँ, तो अपने इलाके के यहोवा के साक्षियों से संपर्क कीजिए या अपनी सहूलियत के मुताबिक पेज 5 पर दिए गए किसी भी पते पर लिखिए।( g02 3/22) Bunun için çevrenizdeki Yehova’nın Şahitleriyle irtibata geçebilir ya da 4. sayfadaki adrese yazabilirsiniz. |
उसके बाद अचानक ब्रुकलिन मुख्यालय से एक खत आया जिसमें लिखा था कि मेरी सेहत को देखते हुए, क्या मैं ऐसी किसी ब्राँच में जाना पसंद करूँगी जहाँ मेरी देखभाल के लिए ज़्यादा सहूलियत और सुविधाएँ मौजूद हों? Sonra Brooklyn merkez bürosundan sürpriz bir mektup aldım; mektupta sağlık durumum nedeniyle sağlık hizmetinin daha iyi olduğu bir büroya taşınmayı düşünüp düşünmediğim soruluyordu. |
मगर, पौलुस के शब्द दिखाते हैं कि हम अपनी पसंद और सहूलियत के अनुसार मसीही आदर्शों को तुच्छ नहीं मान सकते, ना ही उन्हें नज़रअंदाज़ कर सकते हैं। Ne var ki, Pavlus’un sözleri Mukaddes Kitabın ahlak değerlerinin küçümsenecek veya kişinin takdirine göre göz ardı edilebilecek bir konu olmadığını bize gösteriyor. |
सोसाइटी की सहूलियतें इस तरह बनायी और चलायी जाती हैं कि परिश्रमी कार्यकर्ता बाइबल और बाइबल सहायक साहित्य के उत्तम उत्पादन और राज्य हितों को पूरा करने में उच्चतम फल प्राप्त कर सकें। Teşkilatın tüm binaları, orada gönüllü olarak çalışanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere inşa ediliyor, şöyle ki, basılan Mukaddes Kitap ve yardımcı yayınların tümü, kaliteli olsun ve gökteki Krallığın menfaatlerinin gelişmesinde iyi sonuçlar getirsin. |
अध्ययन के लिए समय और जगह का इंतज़ाम आपकी सहूलियत के हिसाब से किया जा सकता है। İnceleme için bir düzenleme yapılarak size uygun bir yer ve saat belirlenebilir. |
मगर, जिस तरह रोमी हम्मामों कुछ सहूलियतें शुरू के मसीहियों के लिए खतरनाक थीं, ठीक उसी तरह आज भी छुट्टियाँ बिताने के लिए बनाए गए कुछ रिसोर्ट और सुविधाएँ मसीहियों के लिए फँदे साबित हुई हैं। Ancak, İsa’nın ilk takipçileri için olası tehlikeler barındıran Roma hamamları gibi, bazı tatil köylerini ve tesislerini de Şeytan, İsa’nın günümüzdeki takipçilerini ahlaksızlığa ve sarhoşluğa yöneltmek üzere tuzak olarak kullanıyor. |
मुख्यालय संगठन के केंद्र के तौर से कार्य कर रहे शासी वर्ग के निर्देशन के अधीन, सविस्तृत शाखा कार्यालय और मुद्रण सहूलियतें चलती हैं। Çok sayıdaki Beytel ve basımevleri, teşkilatın dünya merkezindeki Yönetim Kurulunun gözetimi altında kullanılmaktadır. |
(लूका १२:४२) अन्य दीर्घकालीन समर्पित स्वयंसेवकों को बेथेल घर और फैक्टरियाँ चलाने और विश्वभर नयी शाखा सहूलियतें एवं मसीही उपासना के लिए भवन निर्माण कार्यक्रमों का निरीक्षण करने का प्रशिक्षण दिया जा चुका है। (Luka 12:42) Uzun süreden beri vakfolmuş diğer gönüllü kimseler, Beytel evleri ile basımevleri işletmek ve dünya çapında teşkilatın yeni binalarıyla ibadet salonlarının yapım programını yönetmek üzere yetiştiriliyorlar. |
एम्मानवेल कहता है: “सबकी सहूलियत के हिसाब से चर्चा करने के लिए वक्त निकालना काफी मुश्किल था। Emmanuel şöyle anlatıyor: “Herkes için uygun olabilecek bir zaman bulmak zordu. |
उपयोक्ता के लिए सहुलियत भरे यूनिक्स कम्प्यूटिंग में केडीई टीम आपका स्वागत करता है KDE grubu sizi kullanıcı dostu bir Linux ile karşılıyor |
कभी-भी आपको हमारी सहूलियतों को इस्तेमाल करना हो, तो कृपा करके फिर आइएगा, और हम आपका नम्बर पहला रखेंगे। Bizim tiyatromuzdan ne zaman yararlanmak isterseniz, lütfen gelin, size öncelik vereceğiz. |
इसके अतिरिक्त, आकर्षक रूप से डिज़ाइन की गयी इस पुस्तक में रंगीन तस्वीरों का एक सुंदर और बहुत ज्ञानप्रद ५०-पृष्ठवाला भाग भी है जो विश्व मुख्यालय और विश्वभर में यहोवा के गवाहों द्वारा इस्तेमाल की जा रही शाखा सहूलियतों को दिखाता है। Çekici biçimde hazırlanan bu kitapta, yukarıdakilere ek olarak, Yehova’nın Şahitlerinin bütün dünyadaki merkez ve şube bürolarını gösteren renkli resimlerle dolu 50 sayfalık güzel ve bilgilendirici bir bölüm de var. |
आपकी सहूलियत के हिसाब से आपके साथ बाइबल अध्ययन का इंतज़ाम किया जा सकता है। Koşullarınıza göre sizin için özel düzenleme yapılır. |
सबवे, राजमार्गों और तूफान नालियों हम सहूलियत अंक, कई बाहर निकलता है, मिल गया है. Elinde pek çok gözetleme noktası ve kaçış yolu var. |
जैसे यहोवा ने कहा कि वे ‘अन्यजातियों का दूध पीएँगे’ यानी इस संसार की सहूलियतों का पूरा फायदा उठाएँगे और सच्चाई की रोशनी को दूर-दूर तक फैलाएँगे। “Milletlerin sütünü emecek,” yani hakiki tapınmanın ilerlemesi için mümkün olan belirli kaynakları kullanacaklar. |
3 व्यस्त रहना और फल लाना: आज बहुत-से लोग जो रिटायर हो चुके हैं वे ऐसे वक्त में पले-बढ़े थे जब आधुनिक सहूलियतें नहीं थीं, इसलिए उन्होंने बचपन से ही कड़ी मेहनत करना सीखा। 3 Meşgul ve Verimli Olun: Şu anda emekli olan pek çok kişi günümüzde sık rastlanan ve kolaylık sağlayan olanaklardan yoksun olarak yetişti ve küçük yaşlarından itibaren gayretle çalışmayı öğrendi. |
अपनी सहूलियत के लिए मैंने तीन-पहियोंवाली एक साइकिल खरीदी जो हाथ से चलायी जाती है। Hayatımı kolaylaştırmak için elle pedal çevirerek sürülen üç tekerlekli bir bisiklet aldım. |
वहाँ पर सहूलियत के लिए कुछ बक्स रखे जाते हैं ताकि जो भी दान देना चाहे, वह उसमें डाल सके। Kanunun izin verdiği ülkelerde, bağışta bulunmak isteyenlerin bunu rahatça yapabilmesi için bağış kutuları konulmuştur. |
(इफिसियों 5:15-17, NHT) सबकी सहूलियत के हिसाब से वक्त तय करना आसान नहीं है। (Efesoslular 5:15-17) Tetkikin yapılacağı belirli zamanı saptamak ve bunun herkes için uygun olmasını sağlamak zor olabilir. |
Hintçe öğrenelim
Artık सहुलियत'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.