Hintçe içindeki फ़टकार ne anlama geliyor?
Hintçe'deki फ़टकार kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte फ़टकार'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki फ़टकार kelimesi paylamak, dövmek, kınamak. castiga'tion paylama, azarlama. castigator paylayıcı kimse., kakımak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
फ़टकार kelimesinin anlamı
paylamak(castigate) |
dövmek(castigate) |
kınamak. castiga'tion paylama(castigate) |
azarlama. castigator paylayıcı kimse.(castigate) |
kakımak(castigate) |
Daha fazla örneğe bakın
वास्तव में, ऐसा आदर हमें शिष्य याकूब की सलाह की ओर ध्यान देने के लिए प्रेरित करेगा, जिस ने जीभ को फटकारा। Evet, bu gibi bir saygı, dil hakkında konuşan şakirt Yakub’un öğüdünü uygulamamıza yardım edecektir. |
पवित्र शास्त्र में लिखा है, “अगर तुम में से किसी को बुद्धि की कमी हो [खास तौर से मुश्किलों का सामना करते वक्त] तो वह परमेश्वर से माँगता रहे क्योंकि परमेश्वर अपने सभी माँगनेवालों को उदारता से और बिना डाँटे-फटकारे बुद्धि देता है और माँगनेवाले को यह दी जाएगी।” Kutsal Kitap şöyle der: “Eğer içinizde [özellikle sınavlarla mücadele etmek konusunda] hikmeti eksik biri varsa, herkese cömertçe ve azarlamadan veren Tanrı’dan dilemeye devam etsin, kendisine verilecektir” (Yakup 1:5). |
उसे जो सच्चाई थी, वह सीखाना था और जो लोग खण्डनात्मक बातें व्यक्त कर रहे थे, उन्हें उपदेश देकर फटकारना था। Doğru olanı öğreterek, karşıt görüşleri ifade edenleri tembih edip tedip etmeliydi. |
(लूका ५:१२) परमेश्वर की व्यवस्था की माँग के अनुसार “अशुद्ध, अशुद्ध” न चिल्लाने के लिए क्या यीशु उसे निष्ठुरता से फटकारता है? (Luka 5:12) İsa, Tanrı’nın Kanununun talep ettiği tarzda, “Murdar, murdar” diye bağırmadığı için bu adamı sertçe azarlar mı? |
और आपने अपनी बांहों को फटकारा... Giysinin kol kısmı yırtılmış. |
पिछले दिन, उसने धार्मिक अगुओं को सरे आम फटकारा था, और वह समझ जाता है कि वे उसे मार डालने के लिए ढूँढ़ रहे हैं। Önceki gün dinsel liderleri açıkça azarlamıştı ve kendisini öldürmeye çalıştıklarının farkındaydı. |
अमरीका में जूनियर हाई स्कूल के कुछ बच्चों को जब उनके टीचरों ने डाँट-फटकार लगायी, तो बदला लेने के लिए उन्होंने टीचरों पर बुरा सलूक करने का झूठा इलज़ाम लगाया। Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 7 ila 9. sınıf öğrencilerinden bazıları kendilerini cezalandırdılar diye intikam almak için, öğretmenlerinin onlara kötü davrandıklarını iddia ederek dava açtılar. |
हम सही फैसले ले पाते हैं “अगर तुम में से किसी को बुद्धि की कमी हो तो वह परमेश्वर से माँगता रहे क्योंकि परमेश्वर अपने सभी माँगनेवालों को उदारता से और बिना डाँटे-फटकारे बुद्धि देता है और माँगनेवाले को यह दी जाएगी।”—याकूब 1:5. Doğru kararlar vermek için rehberlik “Eğer içinizde hikmeti eksik biri varsa, herkese cömertçe ve azarlamadan veren Tanrı’dan dilemeye devam etsin, kendisine verilecektir” (Yakup 1:5). |
यह एक न्यायिक प्रकार की फटकार नहीं, उन्हें एक न्यायिक कमेटी के सामने लाया नहीं जाता क्योंकि वे अब तक उस मण्डली के बपतिस्मा पाए हुए सदस्य नहीं हैं। Bu yeniler, yargılanmak üzere, cemaatin adli heyeti önüne getirilmezler, zira onlar, henüz cemaatin vaftiz edilmiş üyesi değildirler. |
लाजवाब तर्क से अपने दुश्मनों का मुँह बंद करने के बाद, भीड़ और अपने चेलों के सामने उन्हें फटकारने की अब यीशु की बारी है। Çürütülemez bir muhakeme ile düşmanlarını susturan İsa, şimdi kalabalıklar ve öğrencileri önünde karşı saldırıya geçiyor. |
इसके बाद, दाऊद का ‘हृदय उसे फटकारने लगा।’ Sonradan “Davudun yüreği kendisini kötüledi” (1. |
कुछ वक्ता मतलब पर ज़ोर देने के लिए अपनी आवाज़ ऊँची करके इस तरह बात करते हैं कि सुननेवालों को लगता है कि उन्हें डाँटा-फटकारा जा रहा है। Bazı konuşmacılar, anlam vurgusu yapma çabasıyla seslerini öyle yükseltirler ki, dinleyiciler kendilerini azarlanıyormuş gibi hissedebilirler. |
(याकूब १:१९) हुक़्म चलाने, फटकारने, या भाषण देने से परहेज़ करना सीखिए, जबकि आपकी पत्नी सिर्फ़ “कृपामय” भावना चाहती है। (Yakub 1:19) Karın sadece “şefkat” beklediği zaman ona emretmekten, öğüt vermekten veya onu azarlamaktan kaçınmayı öğren. |
थॉमस के शब्दों में कहें तो: “हम अंदाज़ा लगा सकते हैं कि पौलुस द्वारा दी गई ज़बरदस्त फटकार की गंभीरता को कम किए बिना [तीतुस ने] बड़ी कुशलता और चतुराई से कुरिन्थियों को समझाया होगा; उन्हें यह विश्वास दिलाया होगा कि पौलुस ने उनकी आध्यात्मिक भलाई के लिए ही इस तरीके से बात की थी।” Thomas’ın açıklamasına göre, “[Titus’un] Pavlus’un uyarısını yumuşatmadan, Korintoslulara ustalıkla ve taktla hitap ettiği; Pavlus’un bu şekilde konuşmakla sadece ruhi iyiliklerini düşündüğüne ilişkin onlara güvence verdiği kabul edilebilir.” |
यदि मण्डली को आध्यात्मिक रूप से स्वस्थ रहना था तो सख़्त फटकार की ज़रूरत होती। Cemaatlerin ruhen sağlam olmaya devam etmesi için böyle davrananların ciddi şekilde tedip edilmesi gerekecekti. |
जी हाँ, आखिर वह इंसान कौन हो सकता है जो हवा और समुद्र को इस तरह फटकार लगाए मानो किसी शरारती बच्चे को डाँट रहा हो?—मरकुस 4:39-41; मत्ती 8:26, 27. Gerçekten de, haşarı bir çocuğu paylar gibi rüzgârı ve denizi azarlayabildiğine göre, acaba o nasıl biriydi?—Markos 4:39-41, YÇ; Matta 8:26, 27, YÇ. |
हिलामन के बेटे, नफी की भविष्याणी—परमेश्वर नफी के लोगों को फटकारता है कि यदि वे अपनी दुष्टता के लिए पश्चाताप नहीं करेंगे तो वह उन पर उनके पूरे विनाश के लिए क्रोध में प्रकट होगा । Helaman’ın Oğlu Nefi’nin Peygamberliği—Tanrı, Nefi halkını öfkesiyle yoklayacağını ve eğer kötülüklerinden tövbe etmezlerse onları tamamen yok edeceği tehdidinde bulunur. |
उस शताब्दी के एक नामी लेखक, सैमुएल बटलर ने यह दिखाते हुए डार्विन को फटकारा, कि उससे पहले अनेक अन्य लोगों ने विकासवाद परिकल्पना को आगे बढ़ाया था; किसी भी हालत में यह कार्य डार्विन ने शुरू नहीं किया था। O yüzyılın tanınmış bir yazarı olan Samuel Butler, daha önce birçoklarının evrim hipotezini savunduklarına dikkat çekerek, Darwin’i fena şekilde azarladı; bu asla Darwin ile başlayan bir kuram değildi. |
यहोवा ने कुछ अगुवों को क्यों फटकारा? Yehova halkına önderlik eden bazı kişileri neden terbiye etti? |
शमूएल ने उसे कड़ी फटकार लगायी और भविष्यवाणी की कि आगे चलकर राज करने का अधिकार उसके घराने से छीन लिया जाएगा। Samuel sert bir dille ona yanlışını gösterdi ve ailesinden krallığın alınacağını bildirdi. |
जब प्रेरित पतरस ने अपने गुरू यीशु को गिरफ्तारी से बचाने के लिए तलवार चलाई, तो यीशु ने उसे फटकारते हुए कहा: “क्या तू नहीं समझता, कि मैं अपने पिता से बिनती कर सकता हूं, और वह स्वर्गदूतों की बारह पलटन से अधिक मेरे पास अभी उपस्थित कर देगा? Petrus, Efendisinin tutuklanmasını engellemeye çalışırken bir kılıç kullandığında İsa, resulü azarlayarak şöyle sordu: “Ben Babama rica edemez miyim sanırsın? o da bana on iki lejiyondan fazla melekleri şu anda eriştirir. |
जब पौलुस ने सब के सामने पतरस को फटकारा तो पतरस ने नम्रतापूर्वक अधीनता दिखाई Pavlus, Petrus’a aleni olarak nasihat verdiğinde, o alçakgönüllü bir şekilde tabi oldu |
(मरकुस 14:32-38) जी हाँ, यीशु ने पतरस, याकूब और यूहन्ना को फटकारने के बजाय उनसे हमदर्दी जतायी! Şöyle dedi: “Ruh elbette istekli, ancak beden zayıf” (Markos 14:32-38). |
लेकिन यीशु ने उन दो शिष्यों को फटकारा और वे सब एक अन्य गाँव चले गए।—लूका ९:५१-५६. ‘Fakat İsa, iki şakirdini azarladı ve hepsi de başka bir köye gittiler.’—Luka 9:51-56. |
और तीन घंटें तक प्रभु ने येरेद के भाई से बात की, और उसे डांटा-फटकारा क्योंकि उसे प्रभु के नाम को पुकारना याद नहीं रहा था । Ve Rab, Yared’in kardeşiyle üç saat boyunca konuştu ve Rab’bin adını anmayı unuttuğu için onu azarladı. |
Hintçe öğrenelim
Artık फ़टकार'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.