Hintçe içindeki मौज ne anlama geliyor?

Hintçe'deki मौज kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte मौज'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki मौज kelimesi eğlence, cümbüş, anamak, kapris, acayip davranış, şov anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

मौज kelimesinin anlamı

eğlence

(revel)

cümbüş

(revel)

anamak

(wallow)

kapris, acayip davranış

(vagary)

şov

(entertainment)

Daha fazla örneğe bakın

ज़ाहिर है कि कुछ लोग इसलिए दो बार क्रिसमस नहीं मनाते क्योंकि उनके लिए यह कोई धार्मिक मायने रखता है बल्कि इसलिए कि उन्हें मौज-मस्ती करने के दो-दो मौके मिलते हैं।”
Bazıları için asıl önemli olan Noel’in dinsel anlamı değil, ellerine geçen kutlama fırsatıdır.”
(भजन 119:105) चलिए, अब हम कुछ ऐसे जवानों की मिसाल पर गौर करें जो मौज-मस्ती से भरी और धन-दौलत के पीछे भागनेवाली दुनिया में रहते हुए भी परमेश्वर से प्यार करते हैं और आध्यात्मिक रूप से मज़बूत रहने की कोशिश करते हैं।
(Mezmur 119:105) Bu zevk düşkünü ve maddeci dünyada Tanrı’yı seven ve ruhi yönden güçlü kalmaya çalışan bazı gençlerin örneklerine bakalım.
यीशु ने मौज-मस्ती के बारे में सही नज़रिया रखा।
İsa hayattan zevk almak konusunda çok dengeliydi.
इससे लोगों को लग सकता है कि मेरा बचपन मौज-मस्ती में गुज़रा, मगर ऐसा नहीं था।
Buna rağmen mutlu bir çocukluk geçirmedim.
मगर वे आध्यात्मिक कामों के बजाय ज़िंदगी की चिंताओं में, मौज-मस्ती करने में या दौलत-शोहरत कमाने की भाग-दौड़ में व्यस्त रहते हैं।
Kendini günlük hayatın koşturmacasına kaptırmıştır veya zevk, prestij ya da zenginlik peşindedir.
भक्ति से ज़्यादा रंग-रलियाँ मनाने का चलन रहा, क्योंकि मौज उड़ानेवाले हद से ज़्यादा खाते-पीते थे।
Eğlenmek dindar davranışlardan daha yaygın oldu, çünkü eğlenenler kendilerini açgözlü bir şekilde yeme ve içmeye verdiler.
17 शुरू के मसीही ऐसी दुनिया में जी रहे थे जो मौज-मस्ती में डूबी हुई थी, इसलिए उन्हें उस वक्त के गंदे माहौल का विरोध करना पड़ा।
17 İlk Hıristiyanlar çevrelerindeki zevk düşkünü ortamdan etkilenmemeliydi.
(आयत १८, १९) मौज-मस्ती करनेवाले वे लड़के-लड़कियाँ भी इसी तरह “फिसलनेवाले स्थानों में” खड़े हैं।
(Ayet 18, 19) Arkadaşlarınızın çoğu da benzer şekilde ‘kaypak yerlerdedir.’
हम मौज-मस्ती और अपनी ज़िम्मेदारियों के बीच तालमेल कैसे बनाए रख सकते हैं?
Eğlence ile sorumluluklar arasında nasıl denge kurabiliriz?
मौज-मस्ती करने और पैसा कमाने का सबसे बढ़िया मौका
Eğlence ve Alışveriş Açısından İdeal Bir Bayram
ये दुष्ट आत्माएँ तात्कालिक संतुष्टि—मौज और सुख—का जीवन प्रस्तुत करती प्रतीत होती हैं।
Görüldüğü gibi, kötü ruhlar, hemen elde edilen doyuma dayalı, yani eğlenceye ve zevke yönelik bir yaşam sunuyorlar.
लेकिन वह सिर्फ मौज-मस्ती में ही डूबा नहीं रहा, क्योंकि कई बार ऐसे अवसरों का ज़िक्र किया गया है जब उसने अपनी सेवकाई में कई घंटे बिताए और बहुत मेहनत की।—यूहन्ना 4:34.
İsa’nın, kutsal hizmetinde uzun süre ve gayretle çalıştığı zamanlara, Mukaddes Kitapta çok daha sık değinilmesi gerçeği de, onun dengeli tutumuna bir kanıttır.—Yuhanna 4:34.
शायद बेलशस्सर ने यह सोचा कि उनकी मौज-मस्ती की आवाज़ें जब दुश्मनों के कानों में पड़ेंगी तो उनके हौसले पस्त हो जाएँगे।
Belşatsar belki dışarıya duyurdukları cümbüş sesleriyle, kendilerine ne kadar güvendiklerini gösterip düşmanlarının cesaretini kıracaklarını sanıyordu.
कुछ लोग यह तर्क करते हैं कि इस तरह की मौज-मस्ती से वे अपना गम भुला पाते हैं।
Bazı insanlar bu şekilde kutlama yapmanın ölüm acısını unutturduğunu düşünüyor.
क्या आप इस दौरान आध्यात्मिक बातों में मशगुल होते हैं या सिर्फ मौज-मस्ती करते और पार्टियाँ मनाते रहते हैं?
Manevi değer taşıyan bir olay mı, yoksa sadece bir bayram ve şenlik zamanı mı?
8 आज कइयों को लगता है कि ऐशो-आराम और मौज-मस्ती की ज़िंदगी ही “सच्ची ज़िन्दगी” है या इसी में जीने का असली मज़ा है।
8 Çoğu insan lüks ve zevk içinde bir yaşam için “İşte gerçek hayat bu!” der.
सभी जानते हैं कि मौज-मस्ती के लिए सिगरेट या शराब पीने और ड्रग्स लेने से हमारे शरीर और मन, दोनों पर कितना बुरा असर पड़ता है। लेकिन फिर भी लाखों लोग इन्हें लेने से बाज़ नहीं आते।
Milyonlarca insan risklerini bilmesine rağmen uyuşturucu, sigara ve aşırı alkol kullanarak zihnine ve bedenine zarar veriyor.
वह कहती है: “भाई-बहनों के साथ एक मधुर रिश्ता और नियमित रूप से सभाओं में हाज़िर होने की वजह से, मुझे दुनियावी दोस्तों की कमी महसूस नहीं हुई है और ना ही उन मौज-मस्तियों की जो जवानों के बीच आम हैं, जैसे डिस्को में जाना।
Şöyle diyor: “Kardeşlerle iyi bir ilişki ve ibadetlere düzenli olarak katılmak bana dünyevi arkadaşlarımın ve gençler arasında popüler olan diskoteğe gitmek gibi faaliyetlerin yokluğunu hissettirmedi.
जब इस्राएली लोग उसी तरीके से मौज-मस्ती और उपासना करना चाहते थे जैसे मूर्तिपूजा करनेवाले लोग करते थे, तब उसने उन्हें वैसा करने दिया और ऊपर से कहा कि यह “यहोवा के लिये पर्ब्ब” है।
Harun, eğlence ve tapınmanın putperest şekillerine rıza gösterdiğinde benzer bir bahane öne sürüp, bunları yanlış şekilde ‘Yehova’ya bir bayram’ diye adlandırmıştı.
(सभोपदेशक 2:1, 2) बाइबल दिखाती है कि मौज-मस्ती करने से बस दो पल की खुशी हासिल होती है।
dedim” (Vaiz 2:1, 2). Kutsal Yazılara göre zevkten kaynaklanan mutluluk geçicidir.
ऐसे मौकों पर मौज-मस्ती करनेवालों की संगति करने से परमेश्वर का अनादर होता है, साथ ही इससे हमारे मसीही भाई-बहनों के विवेक को भी ठेस पहुँचती है।
Cenazede eğlence peşinde olanlarla birlikte olursak Tanrı’ya ve iman kardeşlerimizin vicdanlarına karşı saygısızlık etmiş olacağız.
दूसरे शब्दों में इसका मतलब यह है कि दुष्ट लोगों की मौज-मस्ती हमेशा-हमेशा तक चलती न रहेगी, जिससे सबका जीना दूभर होता है।
Başka sözlerle, herkes için yaşamı dayanılmaz hale getiren kötülüğün bol ürün vermesi sonsuza kadar sürmeyecek.
वहाँ पहुँचने के बाद हम अँधेरा होने का इंतज़ार करते। फिर हम घोड़े के खुरों में मोजे चढ़ा देते और चुपके से कलीसिया की उस जगह जाकर माल रख देते, जहाँ भोजन रखने के लिए गोदाम जैसा इंतज़ाम किया गया था।
Gideceğimiz şehre ulaşınca karanlığın çökmesini bekliyor, atların toynaklarına çorap geçirip sessizce cemaatlerin gizli yiyecek depolarına gidiyorduk.
लेकिन सिर्फ मानफ्रेट को छोड़, दूसरे सभी मौके का फायदा उठाकर मौज-मस्ती करने के लिए निकल गए।
Bunun yerine onlar biraz eğlenmek için dışarı çıktılar, fakat Metin onlarla gitmek yerine tek başına şirkete döndü.
(गिनती २५:१-९) बछड़े की पूजा में वे मौज-मस्ती और ‘नाचने-गाने’ में डूबे रहे।
(Sayılar 25:1-9) ‘Oynamak’ ve kendini zevke vermek buzağıya tapınmanın bir özelliğiydi.

Hintçe öğrenelim

Artık मौज'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.