Hintçe
Hintçe içindeki कुदाना ne anlama geliyor?
Hintçe'deki कुदाना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte कुदाना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki कुदाना kelimesi raks, dans ettirmek, sıçramak, eğlence, dansöz anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
telaffuz dinle
कुदाना kelimesinin anlamı
raks(dance) |
dans ettirmek(dance) |
sıçramak(dance) |
eğlence(dance) |
dansöz(dance) |
Daha fazla örneğe bakın
जब याकूज़ा ने देखा कि ८०-आदि के दौरान पैसा उधार लेना और कमाना कितना आसान था, तब उन्होंने कंपनियाँ बनायीं और भूसंपत्ति और मूलधन सट्टेबाज़ी में कूद पड़े। Yakuza 80’li yıllarda kredi almanın ve bu sayede para kazanmanın ne kadar kolay olduğunu fark edince, firmalar kurdu; gayrimenkul ve hisse senedi spekülasyonu işine atıldı. |
आज के अनेक युवाओं के ग़ैर-ज़िम्मेदार और विनाशक तौर तरीक़ों को देखते हुए—धूम्रपान, नशीले पदार्थों और शराब का दुष्प्रयोग, अनुचित सेक्स, और अन्य सांसारिक लक्ष्य, जैसे कि जंगली खेल-कूद और अपभ्रष्ट संगीत और मनोरंजन—यह सचमुच उन मसीही युवाओं के लिए समयोचित सलाह है जो एक स्वास्थ्यकर और संतोषजनक जीवन-शैली का अनुसरण करना चाहते हैं। Bugünkü gençlerin çoğunun sorumsuz ve yıkıcı hareket tarzları—sigara, uyuşturucu ve alkolün kötüye kullanılması, yasak cinsel ilişki vahşi spor türleri, alçaltıcı müzik ve eğlence gibi dünyevi uğraşılar—karşısında, sağlıklı ve doyum verici bir yaşam tarzı sürdürmek isteyen İsa’nın takipçisi gençler için bu gerçekten yerinde bir öğüttür. |
यदि दूसरी बात सही है, तो चकित मत होइए यदि वे आपके बारे में प्रायः ग़लत निष्कर्षों पर कूदते हैं। İkincisi doğruysa hakkında sık sık yanlış sonuçlara varmalarına şaşırma. |
गोल्डीलॉक्स शोर सुनकर घबराकर उठती है और भालुओं को देखकर एक खिड़की से बाहर कूदकर भाग जाती है। Drakula dışarıdan bir ses duyar ve pencereden çıkarak duvardan yürüye yürüye aşağı iner. |
क्या सच में यीशु मंदिर से कूदने के लिए लुभाया गया था? Sınavın kendisi gerçek mi yoksa hayal miydi? |
वह खेल-कूद के सितारों या नए ज़माने की किसी और मूरत की उपासना भी नहीं करता। O spor yıldızlarına ve başka çağdaş “put”lara, yani idollere de kesinlikle tapınmaz. |
लेकिन, कुछ माता-पिता अपने बच्चों के बारे में ग़लत निष्कर्षों पर कूदने की प्रवृत्ति रखते ही क्यों हैं? Bununla birlikte neden bazı ana-babalar çocukları hakkında yanlış sonuçlara varmaya eğilimlidir? |
शमौन पतरस ने यह सुनकर कि प्रभु है, कमर में अंगरखा कस लिया, क्योंकि वह नंगा था, और झील में कूद पड़ा। Simun Petrus, Rab idiğini işitince mintanına sarınıp (çünkü çıplaktı), denize atıldı. |
जैसे खेल-कूद की ही बात ले लीजिए। हर खिलाड़ी पहला नंबर पाना चाहता है, और वह इसकी परवाह नहीं करता कि इससे दूसरे के शरीर या उसके मन को कितनी चोट पहुँचती है। Örneğin, rekabet içeren sporlarda birçok sporcu ‘bir numara’ olmayı arzular; bunun diğerlerini duygusal hatta fiziksel yönden nasıl inciteceğini düşünmez. |
इसी तरह, दूसरे ज्वालामुखियों के मुहानों पर तालाब, पार्क या खेल-कूद के मैदान बनाए जा चुके हैं। Bazı yanardağlarda şimdi göl, park ve spor sahası bulunuyor. |
एक जेल दंगा में कूद गया हो जाता है और आधा यार्ड incinerates । Hapishane tayfası ona saldırdı, o da sahanın yarısını yakıp kül etti. |
5 जिस तरह संगीत और खेल-कूद के हुनर से फायदा पाने के लिए एक इंसान को मेहनत करनी पड़ती है। उसी तरह कुँवारेपन के तोहफे का पूरा फायदा उठाने के लिए मेहनत करने की ज़रूरत होती है। 5 Tıpkı müzik ya da spor alanında yeteneği olan birinin yapması gerektiği gibi, bekârlık hediyesine sahip olan birinin de, neler yapabileceğini görmek için çaba harcaması gerekir. |
बाल के नबी “अपनी बनाई हुई वेदी पर उछलने कूदने लगे।” Baal peygamberleri ‘yaptıkları mezbahın etrafında sıçraşmaya’ başladılar. |
पानी में कूदने के बाद मैंने देखा कि मेरी बगल में एक स्त्री लाइफ जैकिट पहनी हुई है। Suya atlar atlamaz yakın bir yerde can yeleği giymiş bir kadın gözüme çarptı. |
पढ़ाई छोड़ना ऐसा है मानो मंज़िल तक पहुँचने से पहले ही चलती ट्रेन से कूद जाना Okulu bırakmak, ineceğin istasyona varmadan trenden atlamaya benzer |
इसके बजाय, यह हम सभी को याद दिलाती है कि ‘हंसने का एक समय होता है और कूदने-फाँदने का भी एक समय होता है।’ Hepimize, “gülmenin vakti . . . . ve oynamanın vakti” olduğunu hatırlatır (Vaiz 3:4). |
चूँकि वे यूनानी व्यायामशालाओं के बारे में उचित रूप से संदेही थे, रब्बियों ने सभी प्रकार के खेल-कूद के अभ्यासों पर प्रतिबन्ध लगा दिया। Hahamlar Yunan spor salonları konusunda yerinde kuşkuları bulunduğundan, her tür atletizm çalışmasını yasakladılar. |
क्या आपने कभी ग्रीष्मकाल में मैदान में सैर की है और अनगिनत टिड्डियों को आपके रास्ते से कूदकर हटते हुए देखा है? YAZIN bir çayırda dolaşırken, pek çok çekirgenin önünüzden kaçıştığını hiç gördünüz mü? |
वॉल्टर इतना मायूस हो गया कि उसने एक पुल से कूदकर आत्म-हत्या कर लेने का फैसला किया। Walter, içinde bulunduğu berbat duruma son vermek üzere bir köprüden aşağı atlamaya karar verdi. |
आखिरकार, झुंड की सारी भेड़ें, चरवाहे के चारों तरफ घेरा बनाकर कूदने-फाँदने लगीं।” Sonunda bütün sürü hoplayıp zıplayarak onun etrafında çember oluyordu.” |
१४. (क) कैसे पता चलता है कि यशायाह के दिनों में खेल-कूद और मनोरंजन के बारे में परमेश्वर के लोगों का नज़रिया गलत था? 14. (a) İşaya’nın zamanında Tanrı’nın kavmi eğlence konusunda nasıl dengesiz bir görüş yansıttı? |
या क्या आपने ऐसे बच्चे को देखा है, जो खेलने-कूदने के लिए उतावला हो रहा है, जबकि उसके मम्मी-पापा ने उससे कहा है कि “चुपचाप खड़े रहो”? Veya ana babası “dur, koşma” diye bağırdığı halde koşup oynamak isteyen bir çocuğu? |
बचपन में मैंने खेल-कूद, कुछ हुनर, कला या ऐसे काम झट से सीख लिए, जिनमें हाथों का इस्तेमाल होता था, क्योंकि पढ़ाई-लिखाई से उनका कोई ताल्लुक नहीं था। Çocukluğumda spor, mesleki beceriler, sanat ve ellerimi kullanabileceğim şeyleri çabucak öğrenebiliyordum, yeter ki işin içine okuma yazma girmesin. |
इराकी बच्चों, कूद जाओ हम बॉर्डर पहुँचने वाले हैं Neredeyse sınıra geldik |
खेल-कूद और संगीत के मामले में डेविड और उसके रूम-मेट की पसंद अलग-अलग है, लेकिन आध्यात्मिक मामलों के लिए दोनों में एक-सा प्रेम होने की वजह से, उनमें गहरी दोस्ती हो गयी। Onların spor ve müzik gibi konulardaki tercihleri farklı olsa da, ruhi şeylere duydukları sevgi bir bağ oluşturdu. |
Hintçe öğrenelim
Artık कुदाना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.