Hintçe içindeki गहने ne anlama geliyor?
Hintçe'deki गहने kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte गहने'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki गहने kelimesi mücevher, Mücevher, süs eşyası, ziynet, takı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
गहने kelimesinin anlamı
mücevher(jewellery) |
Mücevher(jewellery) |
süs eşyası(jewellery) |
ziynet(jewellery) |
takı(jewellery) |
Daha fazla örneğe bakın
बेईमान नौकरानियाँ, यह पता लगा लेने के बाद कि घर में चीज़ें कहाँ-कहाँ रखी हैं, गहने और पैसे चुराती हैं, फिर ग़ायब हो जाती हैं। Dürüst olmayan hizmetçiler, değerli eşyaların yerini öğrendikten sonra mücevherleri ve paraları çalıp, ortadan kayboluyor. |
एक किताब के मुताबिक, इस नीतिवचन का यह मतलब भी हो सकता है कि “जो धन का सही इस्तेमाल करते हैं, उनका धन एक गहने की तरह उनका रूप निखारता है, . . . [जबकि] मूर्खों के हिस्से में सिर्फ मूर्खता होती है।” Bir başvuru kitabına göre bu özdeyiş şu öğüdü de verir: “Zenginlik, onu akıllıca kullananların süsüdür . . . . akılsızların ise yalnızca akılsızlıkları vardır.” |
६ तो फिर, यहोवा का इस वेश्या पर के न्यायदंड पर ग़ौर करें: “मैं तेरे सब [जातियों] को जो तेरे प्रेमी हैं और जितनों से तू ने प्रीति लगाई . . . इकट्ठा करता हूँ . . . , वे तेरे वस्त्र बरबस उतारेंगे, और तेरे सुन्दर गहने छीन लेंगे, और तुझे नंगा करके छोड़ देंगे। . . . 6 Böylece Yehova’nın bu fahişeye verdiği hükmü düşünelim: “İşte, bundan ötürü, kendilerile eğlendiğin bütün oynaşlarını [milletleri], ve sevdiklerinin hepsini, . . . toplıyacağım; . . . ve üzerinden esvabını soyacaklar, ve güzel mücevherlerini alacaklar; ve seni çıplak ve açık bırakacaklar. |
वह जंगल में एक गहने की बहुत सारी पहने हुए थी. Ormanda bütün mücevherlerini takıyordu. |
मणि का अर्थ है गहना और पुर का अर्थ है स्थान। “Mani” taş ya da mücevher anlamına gelmektedir. |
क्या मसीही औरतों के लिए गहने पहनना या मेकअप (प्रसाधन-सामग्री) इस्तेमाल करना, अपने बालों में रंग लगाना, या समान प्रयोग करना उचित है? İsa’nın takipçisi olan bir kadının saçlarını boyaması, mücevher takması, makyaj veya benzeri şeyler kullanması uygun mu? |
(निर्गमन 32:2) लेकिन हम ये नहीं जानते कि ये गहने पहनने के लिए उन्होंने नाक या कान में छेद करवाए थे या नहीं। (Çıkış 32:2) Ancak, bu tür değerli takıların kulağı ve burnu delme yöntemiyle takılıp takılmadığı bilinmemektedir. |
चोर-लुटेरे, जिनमें छोटे बच्चे भी शामिल हैं अकसर उन लोगों को अपना निशाना बनाते हैं जो अपने कीमती गहने और इलेक्ट्रॉनिक चीज़ों का दिखावा करते हैं। Aralarında çocukların da olduğu hırsızlar, genellikle pahalı mücevher ve elektronik eşyalarını teşhir eden insanları hedef alır. |
क़ीमती कपड़े या भड़कीले गहने पहनने से बचे रहिए। Pahalı giysiler giymekten ya da frapan takılardan kaçının. |
28 देखो, हे मेरे परमेश्वर, उनके महंगे वस्त्र, और उनके छल्ले, और उनके कंगन, और उनके सोने के गहने, और उनकी वे सारी मूल्यवान वस्तुएं जिसे उन्होंने गहनों में जड़ा हुआ है; और देखो, उनका मन उन्हीं पर लगा हुआ है, और फिर भी वे तुमसे याचना करते हैं और कहते हैं—हे परमेश्वर, हम धन्यवाद देते हैं कि हम तुम्हारे द्वारा चुने हुए लोग हैं, जब कि दूसरे लोगों का विनाश होगा । 28 Ey Tanrım, onların pahalı giysilerine ve yüzüklerine ve bileziklerine ve altından takılarına ve kendilerini süsledikleri bütün kıymetli şeylerine bir bak; ve işte, onların gönlü bu şeylerdedir ve yinede sana yakarıp: “Ey Tanrı, başkaları mahvolup giderken biz senin seçilmiş halkın olduğumuz için sana teşekkür ederiz” diyorlar. |
याद कीजिए कि जब वे मिस्र से निकल रहे थे, तब उन्होंने मिस्रियों से सोने-चाँदी के गहने और कपड़े ले लिए थे। Mısır’dan ayrılırken yanlarına pek çok giysiyle birlikte altın ve gümüş eşyalar aldıklarını hatırlayın. |
ज़रा सोचिए कि अगर इतना खूबसूरत गहना किसी सुअर की थुथनी में नज़र आए तो कितना अजीब लगेगा! Böylesine zarif bir süsün bir domuzun burnuna takılması ne kadar yersiz olurdu! |
असल में बाइबल ऐसे विश्वासी पुरुष और स्त्रियों का ज़िक्र करती है जो गहने पहनते थे अथवा प्रसाधन तेल और इत्र लगाते थे। Hatta, Mukaddes Kitap mücevher, kozmetik amaçlı yağlar ve parfümler kullanan sadık erkeklerden ve kadınlardan söz eder. |
गह-राई से ये आवाज़: Bütün yürekler O’na şükran sunuyor: |
कई बार वह कैसे गहने छोड़ दिया? Mücevherini kaç kere düşürdü? |
ऐसे में कोई भी गहना उस पर नहीं जँचेगा ना ही उसमें कोई आकर्षण रहेगा। Böyle bir şey çekici değil, aksine itici olur. |
आपका सारा सामान, कपड़े-लत्ते, गहने, फरनीचर और दूसरी यादगार चीज़ें, सबकुछ जलकर खाक हो जाते हैं। Sahip olduğunuz her şey –mobilyalarınız, giysileriniz, değerli eşyalarınız– yok olur. |
उसी तरह, पतरस सलाह देता है कि “तुम्हारा सिंगार दिखावटी न हो, अर्थात् बाल गूंथने, और सोने के गहने . . . पहिनना।”—१ तीमुथियुस २:९; १ पतरस ३:३. Benzer biçimde, Petrus da ‘saç örme ve altınlar takma’ konusunda öğüt verdi.—I. Timoteos 2:9, Müjde; I. Petrus 3:3. |
क्या पौलुस और पतरस का यह मतलब था कि मसीहियों को अपने बाल गूँथने, मोतियों और सोने से बने गहने पहनने, या, विस्तार से, प्रसाधन-सामग्री इस्तेमाल करने से बचे रहना चाहिए? Pavlus ve Petrus burada İsa’nın bir takipçisinin saçlarını hiç örmemesi, inci ve altından takılar takmaması veya daha geniş anlamda hiç makyaj yapmaması gerektiğini mi söylemek istediler? |
प्रेषित पतरस ने उन पत्नियों को बड़ी असरदार सलाह दी, जिनके पति सच्चाई में नहीं हैं: “अपने-अपने पति के अधीन रहो ताकि अगर किसी का पति परमेश्वर के वचन की आज्ञा नहीं मानता, तो वह अपनी पत्नी के पवित्र चालचलन और गहरे आदर को देखकर तुम्हारे कुछ बोले बिना ही जीत लिया जाए। और तुम्हारा सजना-सँवरना ऊपरी न हो, जैसे बाल गूंथना, सोने के गहने या बढ़िया पोशाक पहनना। Elçi Petrus kocası hakikatte olmayan kadınlara şu değerli öğüdü verdi: “Kocalarınıza istekle boyun eğin ki, Söze itaatsiz olanlar, sizin davranışlarınızla, söz söylenmeden kazanılabilsin. Çünkü onlar derin saygınızı ve iffetli yaşayışınızı göreceklerdir. |
2:9) गहने पहनने, श्रृंगार करने और दूसरी साज-सज्जा की चीज़ों का इस्तेमाल करने में मर्यादा बनाए रखना मसीही स्त्रियों के लिए बुद्धिमानी की बात होगी।—नीति. 2:9) Takılar, makyaj ve süslenme konusunda dengeli olmak, İsa’nın takipçisi kadınların izlemesi gereken hikmetli bir davranıştır.—Sül. Mes. |
एक अक्लमंद मसीही औरत समय-समय पर अपने सजने-सँवरने के तरीक़ों का पुनःमूल्यांकन करेगी, और अपने आप से पूरी ईमानदारी के साथ पूछेगी: ‘क्या मैं आम तौर से अपने इलाके में रहनेवाले अधिकांश मसीहियों से अत्यधिक (या ज़्यादा सुस्पष्ट) गहने पहनती या मेकअप लगाती हूँ? İsa’nın takipçisi olan hikmetli bir kadın arada bir kendi giyim tarzını gözden geçirip kendisine dürüstçe şunu soracaktır: ‘Ben, genellikle yöremdeki İsa’nın takipçilerinin çoğunluğuna göre daha çok (veya daha göze çarpan) mücevher veya makyaj kullanıyor muyum? |
कुल मिलाकर, गोताखोरों ने सोने के १,३०० गहने—जंज़ीरें, क्रॉस, बिल्ले, जड़ाऊ पिनें, अँगूठियाँ, और बक्सुए—निकाले। Dalgıçlar, aralarında zincirler, haçlar, rozetler, broşlar, yüzükler ve kemer tokaları olan toplam 1.300 parça altın mücevher çıkardı. |
यह एक गहने की दुकान है. Kuyumcu dükkânı. |
फुटपाथ पर एक आदमी ने चादर बिछाकर उस पर कुछ छोटे-मोटे, सस्ते गहने वगैरह सजा रखे हैं जिन्हें वह बेचना चाहता है, उसका जोश देखते बनता है। Girişimci bir adam, yolun kenarına serdiği battaniyenin üzerine satmayı umduğu birkaç değersiz süs eşyasını dizmişti. |
Hintçe öğrenelim
Artık गहने'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.