Hintçe içindeki गड्ढे ne anlama geliyor?

Hintçe'deki गड्ढे kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte गड्ढे'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki गड्ढे kelimesi çukur, hendek, maden ocağı, kömür ambarı, kömürlük, yeraltı sığınağı, Hafr anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

गड्ढे kelimesinin anlamı

çukur

hendek

maden ocağı

kömür ambarı, kömürlük, yeraltı sığınağı

(bunker)

Hafr

Daha fazla örneğe bakın

मुँह के अंदर पहाड़ के एकदम बीचोंबीच एक विशाल राख-गड्ढा है जिसका माप लंबाई में ३०० मीटर है व ज्वालामुखी के अंदर १२० मीटर की गहराई तक जाता है।
Kraterin içinde, dağın tam merkezinde bir uçtan diğer uca 300 metreden fazla olan ve yanardağın içine doğru 120 metre uzanan büyük bir kaldera (geniş, volkanik çöküntü) vardır.
वफ़ादार खोजा एबेदमेलेक बचाया गया, जिसने यिर्मयाह को कीचड़भरे गड्ढे में मरने से बचाया था। साथ ही यिर्मयाह का निष्ठावान शास्त्री, बारूक भी बचाया गया।
Yeremya’yı balçık dolu sarnıçta ölmekten kurtarmış olan sadık hadım Ebed-melek ve Yeremya’nın saray kâtibi Baruk da kurtuldu.
फ्लैगस्टाफ, अरीज़ोना, अमरीका के पास उल्कापिण्ड गड्ढे (जो बारिनजर गड्ढे के तौर पर भी ज्ञात है) जैसे बड़े-बड़े गड्ढों की मौजूदगी से टकराव का ख़तरा और पुख़्ता हो जाता है।
Bir çarpışma tehlikesi, Flagstaff (Arizona, ABD) yakınlarındaki (Barringer Krateri olarak da bilinir) Meteor Krateri gibi dev kraterlerin varlığıyla daha da kuvvetlenir.
सबसे बढ़कर, उन्हें कभी मौत के गड्ढे में न उतरना पड़ता, जहाँ से उन्हें सिर्फ़ पुनरुत्थान के द्वारा फिर से उठाया जा सकता था।
Üstelik, ancak dirilme yoluyla içinden çıkabilecekleri mezara girmelerine de hiçbir zaman gerek kalmayacaktı.
फिलिंग से दाँत पर बने गड्ढे को गहरा होने से रोका जा सकता है
Dolgu boşlukların büyümesini önler
टीलों को समतल करने, गड्ढों को भरने, और पहियों को दलदल में पकड़ मिलने के लिए हाथी घास और पेड़ काटने के लिए भी मुझे बार-बार फावड़ा लेकर निकलना पड़ता था।”
Her kilometrede inip bir kürekle tümsekleri düzlemek, çukurları doldurmak, ayrıca bataklığın içinden geçerken tekerleklerin kayıp batmaması için fil otu ve ağaç kesmek zorundaydım.”
अचानक, ऐसा प्रतीत हुआ मानो ज़मीन उसके पैरों तले से ख़िसक गयी और वह एक गहरे, छिपे हुए गड्ढे में गिर पड़ा।
Birdenbire, ayakları altındaki toprak kaybolmuş gibi oldu ve derin, saklı bir çukura düştü.
मिसाल के लिए, जो नियम आज सब देशों में माने जाते हैं, वे नियम सदियों पहले से ही व्यवस्था में थे। जैसे मल-त्याग करने के बाद उसे गड्ढा खोदकर गाड़ देना, बीमारों को सेहतमंद लोगों से अलग रखना, और लाश को छूनेवाले का नहाना-धोना।—लैव्यव्यवस्था 13:4-8; गिनती 19:11-13, 17-19; व्यवस्थाविवरण 23:13, 14.
Örneğin, insan dışkısının gömülmesini, hastaların karantinaya alınmasını ve cesede dokunan kişinin yıkanmasını gerektiren yasalar, diğer milletlerin bunlarla ilgili yasalar çıkarmasından yüzyıllar önce Musa Kanunu’nda bulunuyordu.—Levililer 13:4-8; Sayılar 19:11-13, 17-19; Tesniye 23:13, 14.
जहाँ कुछ देर पहले पक्की ज़मीन थी, वहीं अब एक गड्ढा हो सकता है।
Az önce durduğunuz yerde şimdi bir delik açılmış olabilir.
जैसे ही गड्ढा भर जाता है, समुद्री कछुआ अपने पिछले पाँवों को एक विंडस्क्रीन-वाइपर की गति देता है।
Çukur doldurulduğunda, dev deniz kaplumbağası arka ayaklarını güçlü cam sileceği gibi çalıştırıyor.
सबसे पहले बिज्जू के शौचालयों पर ध्यान दीजिए जो सॆट के चारों तरफ होते हैं और जो 15 से 23 सेंटीमीटर चौड़े और 23 सेंटीमीटर गहरे छिछले गड्ढे होते हैं।
Önce ‘tuvalet’leri, yani yuvanın çevresinde bulunan 15 ila 23 santimetre çapında ve 23 santimetre derinliğindeki sığ çukurlara bakın.
राजा के आदेश का उल्लंघन करने का अपराधी पाया जाकर, नियम द्वारा नियत दंड के अनुसार दानिय्येल को सिंहों के गड्ढे में डाला गया।
Kralın buyruğunu çiğnemekle suçlanan Daniel, kanun gereğince ceza olarak aslanlar çukuruna atıldı.
अन्ना ने गाँव वालों को नहर बनाने और गड्ढे खोदकर बारिश का पानी इकट्ठा करने के लिए प्रेरित किया और स्वयं भी इसमें योगदान दिया।
Hacer, çıkan suyun etrafını çevirip biriktirmiş, bu sudan kırbasını doldurmuş, kendisi de içmiştir.
घास की एक पत्ती जो ऊपर की ओर उगती है वास्तव में नीचे धसते गड्ढे में पत्थरों के ढेर को नियंत्रित करनेवाले नियमों से भिन्न नियमों का पालन करती है।
Yukarıya doğru büyüyen bir çim yaprağının uyduğu kanunlar, aslında, çökmekte olan bir mağarada bulunan kaya parçalarını yöneten kanunlardan farklıdır.
इसके बजाय, उन्हें एक ऐसी गिरी हुई दशा में कैद कर दिया गया, जिसकी तुलना “घोर अंधकार से भरे गड्ढों” से की गयी है।
Bunun yerine onları bir anlamda ‘zifiri karanlık çukurlara’ atarak alçaltılmış bir konuma getirdi (2.
उसने एक बच्चे को सिखाकर भेजा कि मेरे पास भोजन गिरा दे लेकिन गड्ढे में न झाँके।
Bir çocuğu aşağıya yiyecek sarkıtması için görevlendirdi, fakat içeriye bakmamasını söyledi.
वहाँ बारिश हुई थी इसलिए शिविर का रास्ता कीचड़ से भरा हुआ था और जगह-जगह गड्ढों में पानी भर गया था।
Yağmur yağdığından dolayı kampın içindeki toprak yolu yer yer su basmış.
परन्तु तू निकम्मी शाख के समान अपनी क़ब्र में से निकाल फेंका गया [“बिना दफनाए ही फेंक दिया गया,” नयी हिन्दी बाइबिल] है। तू तलवार से बेधे हुओं की उन लाशों से लिपटा है जो उस गड्ढे के पत्थरों में लताड़ी हुई लोथ के समान फेंक दिए गए हों।
Fakat sen mekruh bir dal gibi, kabrinden dışarı, uzağa atıldın, çukurun taşlarına inen gövdesi kılıçla delinmiş ölülerle örtülmüşsün; ayak altında çiğnenen leş gibisin.
(अय्यूब १४:४; रोमियों ५:१२) इस स्थिति को समझने में आप इस बात पर गौर कीजिये, कि जिस समय कोई व्यक्ति किसी ऐसे बर्तन में रोटी पकाता है जिसमें गड्ढा है तो क्या होता है।
(Eyub 14:4; Romalılar 5:12) Bu durumu anlamamıza yardım etmesi için, bir fırıncının, içinde derin bir iz olan tepside ekmek pişirdiğinde ne olacağını düşünelim.
वह स्वयं को एक ऐसी रीति-व्यवस्था में उलझा हुआ पाएगा जो कपट, झूठ, धोखेबाज़ी, और अनैतिकता से भरपूर है, ऐसा संसार जो उतना ही ख़तरनाक और अप्रिय है जितना कि वह कीचड़ का गड्ढा जिससे नन्हे पीटर की जान को ख़तरा था।
Kendisinin, ikiyüzlülük, yalan, hile ve ahlaksızlıkla dolu bir sisteme, genç Ahmet’in hayatını tehdit eden çamur çukuru gibi tehlikeli ve hoş olmayan bir dünyaya karıştığını görecektir.
जहाँ वह पहले खड़ा था, वहाँ एक बड़ा गड्ढा हो गया था
Az önce durduğu yerde büyük bir delik vardı
वरना, वह एक निद्रारहित रात बीताकर भोर की पौ फटने तक, जब वह जल्द से सिंहों के गड्ढे के पास गया, परेशान क्यों रहता?
Aksi halde, niçin uykusuz bir gece geçirip şafak sökerken aceleyle aslanlar çukuruna koşarken kaygılansın?
ये एक इंसान को अपने यहूदी मत में लाने के लिए पूरी धरती और समुद्र का चक्कर लगा देते हैं और आखिर में अपनी तरह उसे भी विनाश के गड्ढे में धकेल देते हैं।
Bu ikiyüzlüler bir kişiyi Yahudiliğe çevirmek için denizi ve karayı dolaşırlar, fakat bu o kişinin sonsuza dek yok edilişine neden olurdu.
क्या बातें एक शादीशुदा मसीही को व्यभिचार के गड्ढे में गिरने से बचा सकती हैं?
Evli Hıristiyanların zina tuzağına düşmemelerine ne yardım eder?
काफ़ी समय बाद, रेत को वापस गड्ढे में भरने के लिए वह प्राणी अपने पिछले पाँवों को हिलाने लगता है।
Bir hayli zaman sonra, hayvan çukuru yeniden kumla doldurmak üzere arka ayaklarını hareket ettirmeye başlıyor.

Hintçe öğrenelim

Artık गड्ढे'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.