Hintçe içindeki दाव ne anlama geliyor?

Hintçe'deki दाव kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte दाव'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki दाव kelimesi katakulli, dolap, aldatmaca, hile, sımsıkı tutmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

दाव kelimesinin anlamı

katakulli

(trick)

dolap

(trick)

aldatmaca

(trick)

hile

(trick)

sımsıkı tutmak

(hug)

Daha fazla örneğe bakın

क्या अपराधियों के साथ उनके आनुवंशिक कोड के शिकारों के तौर पर व्यवहार किया जाना चाहिए, जो किसी आनुवंशिक प्रवृत्ति के कारण कम ज़िम्मेदारी का दावा कर सकते हैं?
Acaba suçlulara genetik kod kurbanları olarak davranılıp, kalıtsal bir yatkınlık nedeniyle sorumluluklarının azaldığını öne sürmelerine olanak mı tanınmalı?
अगर आप play.google.com पर अपना उपहार कार्ड रिडीम करते हैं, तो आपके खाते में पुरस्कार जोड़ दिया जाएगा लेकिन आपको अपने डिवाइस पर मौजूद ऐप में से उसका दावा करना होगा.
play.google.com adresinde hediye kartınızı kullanırsanız, ödül hesabınıza eklenir ancak cihazınızda uygulamayı kullanarak ödülü talep etmeniz gerekir.
किस आधार पर यह उपर्युक्त असंभव-सा लगनेवाला दावा किया जा सकता है?
Gerçekleşmesi olanaksız görünen yukarıdaki iddia neye dayanılarak yapılabilir?
(अय्यूब 2:4) यह दावा करके कितनी चालाकी से उसने पूरी मानवजाति की खराई पर उँगली उठाई!
(Eyub 2:4) Bu çok kapsamlı bir iddiaydı!
(अय्यूब 1:9-11; 2:4, 5) इसमें शक नहीं कि शैतान आज अपने दावे को साबित करने के लिए इस आखिरी मौके का इस्तेमाल करके ज़्यादा-से-ज़्यादा वहशियाना हमले कर रहा है। क्योंकि परमेश्वर का राज्य स्थापित हो चुका है और उसे कोई हिला नहीं सकता और उसकी वफादार प्रजा और उसके शासक सारी धरती पर मौजूद हैं।
(Eyub 1:9-11; 2:4, 5) İddiasını kanıtlamaya uğraşan Şeytan’ın bu yöndeki son çabasını daha da çılgınca göstereceğine kuşku yok. Gökte sarsılmaz biçimde kurulmuş olan Tanrı’nın Krallığının, dünyanın her yerinde sadık tebaaları ve temsilcileri var.
आज इंटरनेट पर कोई शख्स बिना अपना नाम ज़ाहिर किए, यह दावा कर सकता है कि उसे किसी विषय के बारे में बहुत ज्ञान है। ऐसी जानकारी पर कहाँ तक भरोसा किया जा सकता?
Bugün internet bağlantısı olan herkes ismini bile belirtmeden kendini sanki herhangi bir konuda uzmanmış gibi gösterebilir.
लेकिन क्या आप दावे के साथ कह सकते हैं कि ऐसे वॆब साइट्स के पीछे धर्म-त्यागियों का हाथ नहीं है?
Fakat bu kaynakları irtidat edenlerin hazırlamadığından nasıl emin olabilirsiniz?
उनके गुरु की शोहरत ने और जिस तरह वह लैंगिकता पर प्रयोग करता था, “एक सुंदर चमन” बनाने के उनके दावे को नष्ट कर दिया।
Önderlerinin servet içinde yüzmesi ve yaptıkları cinsel denemeler “harika bir vaha” kurmuş oldukları iddialarını kökünden yıktı.
कुरान का दावा है कि अल्लाह के पास कोई बेटा नहीं है और इसलिए, 'ईसा अल्लाह का पुत्र नहीं है।
İsa, Tanrı da değildir, Allah'ın oğlu da değildir.
8 मगर शैतान ने दावा किया कि अय्यूब सिर्फ अपने मतलब के लिए यहोवा की सेवा कर रहा है।
8 Şeytan, Eyüp’ün Tanrı’ya bencil nedenlerle hizmet ettiğini iddia etti.
उन सभी लोगों ने जिन्होंने परमेश्वर के प्रति आज्ञाकारी होने का दावा किया है, वास्तव में उसकी आज्ञा नहीं मानी है।
Tanrı’ya itaat ettiğini iddia eden herkes O’na gerçekten itaat etmemiştir.
१२ बरसों से विशेषज्ञों ने दावा किया है कि लहू ने जानों को बचाया है।
12 Yıllardan beri, uzmanlar, kanın hayat kurtardığını iddia etmektedirler.
यूटोपिया की मानव खोज के एक अध्ययन में, पत्रकार बर्नार्ड लेविन “तुरंत धनी बनने के सपने” पर टिप्पणी करता है और यह दावा करता है: “अनेक सपनों की तरह, इसे भी ख़ौफ़नाक सपना बनते देर नहीं लगेगी।
İnsanlığın Ütopya özlemi üzerine yaptığı bir araştırmada gazeteci Bernard Levin “birden bire zengin olmak rüyasını” şöyle yorumluyor: “Birçok rüyada olduğu gibi bunda da kâbus pek uzaklarda değildir.
पहले-पहल, मूसा ने अपनी क्षमता पर भरोसे का अभाव व्यक्त किया, और “मुंह और जीभ का भद्दा” होने का दावा किया।
Başlangıçta Musa, “ağzı ağır, ve dili ağır” olduğunu ileri sürerek kendi yeteneğine karşı güven eksikliğini dile getirdi.
‘जादूगर’ अनुवादित इब्रानी शब्द ओझाओं की एक टोली को सूचित करता है जिन्होंने अपने पास पिशाच की शक्तियों से बढ़कर अलौकिक शक्तियाँ होने का दावा किया।
“Sihirbaz kâhinler” olarak tercüme edilen İbranice sözcük, cinlerin gücünün de ötesinde doğaüstü güçlere sahip olduğunu iddia eden bir grup büyücüyü belirtir.
(मत्ती 13:36-39) शायद धर्मत्यागी यहोवा की उपासना करने का दावा करें और बाइबल में विश्वास भी ज़ाहिर करें, मगर वे धरती पर परमेश्वर के संगठन के अधीन नहीं होते।
(Matta 13:36-39) İrtidat etmiş kişiler Yehova’ya tapındıklarını ve Mukaddes Kitaba inandıklarını iddia edebilir; fakat onlar Yehova’nın teşkilatının görünür kısmını reddediyorlar.
धर्म का दावा करनेवाले इन कायरों ने उसे घसीटकर करीब के जंगल में ले जाकर गोली मार दी।
Korkak softalar onu yakındaki bir ormana götürüp vurdu.
लेकिन क्या उसके कहने का यह मतलब था कि वह उसके चेले होने का दावा करनेवाले हर किसी के साथ रहेगा, फिर चाहे उसका चालचलन कैसा भी हो?
Fakat, acaba bu sözlerle, davranışı ne olursa olsun, onu takip ettiğini iddia eden herkesle beraber olacağını mı kastetti?
आज दुनिया में बहुत-से लोग यीशु से प्यार करने का दावा करते हैं मगर अफसोस, वे उसके वफादार नहीं हैं।
Bugün pek çok insan İsa’yı sevdiğini iddia ediyor ama ne yazık ki ona vefa göstermiyor.
यह भी ख़ुशी प्रदान करने में समर्थ होने का दावा करता है।
O da mutluluk vaatlerinde bulunuyor.
(जॉन लाइटफुट द्वारा लिखित, अ कॉम्मेन्टरी ऑन द न्यू टेस्टामेन्ट फ्रॉम द तालमूद अॅन्ड हेब्राइका, A Commentary on the New Testament From the Talmud and Hebraica, by John Lightfoot) बहुत पहले मरे हुए ज्ञानियों के बारे में भी फ़रीसियों ने दावा किया: “धर्मियों के होंठ, जब कोई उनके नाम में नियम के उपदेश का उल्लेख करता है—तब क़ब्र में वे साथ-साथ बोलते हैं।”—तोराह—फ्रॉम स्क्रोल टू सिंबल् इन फॉर्मेटिव जूडेइज़्म, Torah—From Scroll to Symbol in Formative Judaism.
(John Lightfoot’un, A Commentary on the New Testament From the Talmud and Hebraica isimli kitabından) Ferisiler, uzun süreden beri ölü bulunan hikmetli kişiler için: “Adillerin dudakları konuşur; birisi, onların ismiyle kanunun bir öğretisini iktibas ederse, mırıldanırsa, onların dudakları da mezarlarında aynı sözleri mırıldanır” iddiasında bile bulunurlardı.—Torah—From Scroll to Symbol in Formative Judaism.
ज़ोनडरवन पिक्टोरियल इनसाइक्लोपीडिया ऑफ द बाइबल कहती है: “अब कोई यह दावा नहीं कर सकता है कि दानिय्येल की किताब को मक्काबियों के वक्त (सा. यु. पू. दूसरी सदी) में लिखा गया था। क्योंकि इतने कम वक्त में यह किताब इतनी मशहूर नहीं हो सकती और ना ही इतने कम वक्त में इसे इतना पवित्र माना जा सकता है कि (सा. यु. पू. दूसरी सदी के ही) एक पंथ ने इसे अपनी धार्मिक किताबों के संग रख लिया हो।”
The Zondervan Pictorial Encyclopedia of the Bible şunları belirtiyor: “Daniel kitabının yazılmasından sonra bir Makabi tarikatının kitaplığında bulunabilmesi için aradan yeterli zaman geçmesi gerekeceğinden, kitabın Makabiler zamanına tarihlendirilmesinden artık vazgeçilmeli.”
क्या सपने देखनेवाला जो ख़ास ज्ञान का दावा करता है, वास्तव में शकुन-विद्या या अन्य प्रेतात्मावादी अभ्यासों का प्रयोग कर रहा है?
Rüya gören ve özel bir bilgiye sahip olduğunu iddia eden kişi aslında falcılık ya da diğer ruhçuluk türlerini mi kullanıyor?
उसके बाद की शताब्दियों में, “कम से कम सोलह रोमी सम्राटों ने दावा किया कि उनके शासन ने स्वर्ण युग पुनःस्थापित कर दिया था,” दी एनसाइक्लोपीडिया ऑफ़ रिलिजन कहती है।
The Encyclopedia of Religion, onu izleyen çağlarda, “kendi yönetiminin Altın Çağı yeniden kurduğunu iddia eden en az on altı Roma imparatoru olduğunu” söyler.
जबकि अनेक लोग परमेश्वर पर भरोसा रखने का दावा करते हैं, किस बात से पता चलता है कि वे हमेशा ऐसा नहीं करते?
Birçok kişi Tanrı’ya güvendiğini iddia etse de, bu iddianın her zaman doğru olmadığını gösteren nedir?

Hintçe öğrenelim

Artık दाव'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.