Hintçe içindeki चीरना ne anlama geliyor?
Hintçe'deki चीरना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte चीरना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Hintçe içindeki चीरना kelimesi yarmak, kesmek, çatlak, parça, yarık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
चीरना kelimesinin anlamı
yarmak(hew) |
kesmek(cut) |
çatlak(split) |
parça(cut) |
yarık(split) |
Daha fazla örneğe bakın
अगर उसने सिंह के जबड़ों को चीरा था, तो एक बकरी के बच्चे के साथ भी ऐसा करना इंसान के लिए कोई मुश्किल काम नहीं। Eğer burada aslanın çenelerini ayırmak kastediliyorsa, insan bunu bir oğlağa yapabilecek güçtedir. |
“पत्थरवाह किए गए; आरे से चीरे गए; उन की परीक्षा की गई; तलवार से मारे गए; वे कंगाली में और क्लेश में और दुख भोगते हुए भेड़ों और बकरियों की खालें ओढ़े हुए, इधर उधर मारे मारे फिरे।” “Taşlandılar, testere ile biçildiler, imtihan olundular, kılıçla katlolunarak öldürüldüler; koyun postları ile, keçi derilerile dolaştılar; yoksulluk çektiler, sıkıntı gördüler, tahkir olundular.” |
क्या आपने कभी जंगल में ऊँचे-ऊँचे घने पेड़ों की शाखाओं को चीरकर आती सूरज की किरणें देखी हैं? HİÇ ormanda gezerken göğe uzanan ağaçların arasından güneş ışıklarının süzülüşünü gördünüz mü? |
फिर, जैसे कोड़ों का मार जारी रहता है, चिरी हुई ज़ख़्म निचली कंकालीय माँसपेशियों तक कटती और माँस का स्रावी थरथराते हुए पतला टुकड़े उत्पन्न होते हैं।” Kırbaçlama sürdükçe yırtılmalar alttaki iskelet kaslarına kadar iniyor ve çizgi çizgi kanayan et ürpertici bir görünüm alıyordu.” |
जिस पल यीशु अपनी अंतिम साँस लेते हैं, चट्टानों को चीरता हुआ, एक प्रचण्ड भूकंप होता है। İsa’nın son nefesini verdiği an, kayaları yaran şiddetli bir deprem oldu. |
और जब होशे की पत्नी ने अपने व्यभिचार से दो नाजायज़ बच्चे पैदा किए तो होशे का दिल कैसे चिर गया होगा।—होशे 1:2-9. Karısı ahlaksızlığının sonucu olarak iki gayri meşru çocuk doğurduğunda, ıstırabı daha da artmış olmalı!—Hoşea 1:2-9. |
संपोले खोल को चीरने और ख़ुद को मुक्त करने के लिए अंड दन्त का प्रयोग करते हैं, जो बाद में गिर जाता है। Yavru yılanlar, kabuğu kırarak dışarı çıkmak üzere bir yumurta dişi kullanırlar; bu diş daha sonra düşer. |
वे पानी में छिपी हुई दाँतेदार चट्टान सरीखे थे जो एक तैराक को चीर सकती थीं और मार सकती थीं। Onlar yüzücüleri parçalayıp öldürebilen sivri sualtı kayaları gibiydiler. |
फिर, अचानक अंधकार को चीरता हुआ प्रकाश चमक उठता है और यहोवा उसे आवाज़ देता है: “[हे स्त्री] उठ, प्रकाशमान हो; क्योंकि तेरा प्रकाश आ गया है, और यहोवा का तेज तेरे ऊपर उदय हुआ है।” Birdenbire karanlığı bir ışık yarıyor ve Yehova şöyle diyor: “Kalk, aydınlan; çünkü ışığın geldi, ve RABBİN izzeti senin üzerine doğdu.” |
हिरॉडटस ने लिखा: “वे अपने कानों का एक हिस्सा काट लेते, सर मुँडा लेते, बाज़ुओं को चीर लेते, माथे और नाक पर घाव करते और तीरों से अपने बाँए हाथों को छेद लेते थे।” Herodotos şunları yazdı: “Kulaklarının bir kısmını keser, başlarını tıraş eder, kollarının çevresinde kesikler yapar, alınlarını ve burunlarını yaralar ve sol ellerini okla delerlerdi.” |
चीर के घना अँधेरा Hakikat ışığını |
गर्भपात से तुरंत उत्पन्न होनेवाली समस्याओं में भारी रक्त-स्त्राव, ग्रीवा में क्षति पहुँचना या चीर पड़ना, गर्भाशय में छेद होना, लहू का थक्का जमना, मूर्छिता के असर, दौरे पड़ना, बुख़ार, कँपकँपी होना, और उल्टी आना शामिल हैं। Çocuk aldırmadan hemen sonra ortaya çıkan komplikasyonlar arasında, kanama, dölyatağı boynunda ya da rahim ağzında ezilme veya yırtılma, rahimde delinme, kan pıhtıları, anesteziye tepki, kasılmalar, ateş, üşüme ve kusma sayılabilir. |
इसके अलावा, अपने बदन को चीरने और उसे लहूलुहान करने का रिवाज़ भी उनमें आम था।—1 राजा 18:28. Ayrıca, kan akıtıncaya kadar kendilerini yaralamayı da âdet edinmişlerdi (1. Krallar 18:28). |
21 और ऐसा हुआ कि जब मोरोनी ने इन बातों की घोषणा कर ली, देखो, लोग अपनी कमर पर बंधे हुए अपने कवच के साथ भागते हुए आए, अपने वस्त्रों को चिन्ह या एक अनुबंध के रूप में फाड़ते हुए कि वे अपने प्रभु परमेश्वर को नहीं भूलेंगे; या दूसरे शब्दों में, यदि वे परमेश्वर की आज्ञाओं का उल्लंघन करते हैं, या पाप में पड़ जाते हैं, और मसीह के नाम को ग्रहण करने में लज्जा महसूस करते हैं तो प्रभु उन्हें वैसे ही चीर डालेगा जैसे कि उन्होंने अपने वस्त्रों को फाड़ा था । 21 Ve öyle oldu ki Moroni bu sözleri ilan ettiğinde, işte, halk silahlarını bellerine kuşanarak koşup geldi; Tanrıları Rab’bi terk etmeyeceklerinin işareti olarak, yani antlaşma yaptıklarını göstermek için üzerlerindeki giysilerini yırttılar; ya da başka bir deyişle, Tanrı’nın emirlerini çiğneyecek olurlarsa veya günaha düşecek olurlarsa ve Mesih’in adını üzerlerine almaktan utanç duyacak olurlarsa, giysilerini yırttıkları gibi Rab’de onları öyle parçalara ayıracaktı. |
● ७:४—कटीली झाड़ी और कांटेवाले बाड़ ऐसे झाड़ हैं जो वस्त्र को फ़ाड़ सकते हैं और शरीर को चीर सकते हैं। ○ 7:4—Çalı ve diken, giysiyi yırtıp ette yara açabilen bitkilerdir. |
यहाँ तक कि सन् 1726 में, डैनियल डिफो ने लोगों के इस विश्वास का मज़ाक उड़ाया कि इब्लीस एक ऐसा डरावना राक्षस है जिसके “चमगादड़ जैसे पंख हैं, सिर पर सींग हैं, चिरे हुए खुर, लंबी पूँछ, साँप जैसी जीभ, वगैरह है।” Hatta daha 1726 yılında Daniel Defoe, insanların İblis’in “yarasa kanatlı, boynuzlu, yarık tırnaklı, uzun kuyruklu, çatal dilli ve bunlara benzer özellikleri olan” korkunç bir canavar olduğuna inanmalarıyla alay etti. |
लेकिन याईर भीड़ को चीरता हुआ यीशु के पास गया और उसके पैरों पर गिर पड़ा। Yairus kalabalığı yarar ve İsa’nın ayaklarına kapanır. |
घर लौटने पर जब मैंने वह कमरा देखा जिसे हमने खुद वनैसा के लिए तैयार किया था, साथ ही जब उन छोटी-छोटी बनियानों पर मेरी नज़र पड़ी जो मैंने उसके लिए खरीदी थीं, तो मेरा सीना चिर गया। Evde Vanessa için hazırladığımız odaya girip ona aldığım minik zıbınlara bakmak çok acıydı. |
अपने शरीर को चीरना-फाड़ना दिखाता है कि एक इंसान उसकी कदर नहीं करता और इस रिवाज़ का नाता झूठे धर्म से हो सकता है, इसलिए हमें इससे दूर रहना चाहिए। Kendi bedeninde yara açmak insan vücudu için saygısızlık anlamına gelir. Bu, sahte dinle bağlantılı bir davranış olabileceğinden bundan kaçınılmalıdır. (I. |
शब्दों के तीर —क्यों चीरते हैं सीने? Ağız Kavgası Neden Zararlıdır? |
फिर मुझे ऐसा लगा कि जैसे किसी ने तलवार से मेरे शरीर को चीर दिया हो।’—लूका 2:35. Sonra öyle büyük bir acı hissettim ki, Kutsal Kitabın dediği gibi sanki bir kılıç yüreğimi delip geçti” (Luka 2:35). |
इसलिए, जिन परिवारों के बेटे-बेटियों को बंदूक की गोलियों ने चीर दिया, उनका यह पूछना वाजिब ही है: हमारे बच्चे क्यों मारे जा रहे हैं? Yitirdikleri evlatlarının sonuçta kurşun geçirmez olmadıklarını açıkça gören aileler haklı olarak şunu soruyorlar: Çocuklarımızın ölmesi gerekir miydi? |
मस्तगी बनाने के लिए पेड़ के तने पर चीरा लगाने और इसके “आँसुओं” को इकट्ठा करने के अलावा, आगे और भी मेहनत करनी पड़ती है। Gövdeleri yarma ve “gözyaşları”nı toplama işinin dışında ayrıca sakız üretimi için de daha fazla emek gereklidir. |
तेज़ी से वह पानी को चीरकर खुले सागर में पहुँचता है और उसके नाक के शीर्ष पर चाँदनी चमकती है। Ay ışığı burnunun ucunda yansırken hızla açık denize doğru yüzüyor. |
उसके बाद अचानक, आँखें साफ़ हो जाती हैं, और पत्थरों पर अपना सिर रगड़कर, साँप केंचुली को अपने मुँह के क़रीब चीरता है। Sonra birden gözleri parlar, başını taşlara sürterek eski derisini ağzından yararak atmaya başlar. |
Hintçe öğrenelim
Artık चीरना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.
Hintçe sözcükleri güncellendi
Hintçe hakkında bilginiz var mı
Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.