Hintçe içindeki बुनकर ne anlama geliyor?

Hintçe'deki बुनकर kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte बुनकर'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki बुनकर kelimesi örümcek, Örümcek, dokumacı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

बुनकर kelimesinin anlamı

örümcek

Örümcek

dokumacı

(weaver)

Daha fazla örneğe bakın

साँचा:Zh-cp दंतकथा के अनुसार, चरवाहा तारा और जुलाही (कपड़े बुनने वाली) नौकरानी तारा आमतौर पर आकाशगंगा(नदी) के द्वारा बिछडे रहते हैं, लेकिन उन्हें चीनी कैलेंडर के सातवें महीने के सातवें दिन इसे पार कर के मिलने कि आजादी होती है।
Sabit durumda vs=0 yani Eşitlik(7) şunu gösterir : İndis I (r) sızıntı borusunun sol (sağ) tarafında doğru uygulanır.
जब मैं दोबारा सान्टीना से मिलने गयी, तब उसका पति घर पर नहीं था और वह स्वेटर बुन रही थी।
Santina’yı tekrar ziyaret ettiğimde kocası evde değildi, kendisi de örgü örüyordu.
मैंने मन-ही-मन यहोवा से प्रार्थना की और फिर सान्टीना से पूछा कि क्या आप मेरे पति के लिए एक स्वेटर बुन सकती हैं, मैं आपको पैसे दे दूँगी।
Sessizce Yehova’ya dua ettim ve Santina’ya para karşılığında kocam için bir kazak örüp öremeyeceğini sordum.
पश्चिम अफ्रीका में फूस की चटाई बुनते हुए
Batı Afrika’da hasır dokuyanlar
सो जब जॉनथन स्विफ्ट ने १८वीं-शताब्दी के अंग्रेज़ी समाज की खिल्ली उड़ायी, तो उसने अपने व्यंग को काल्पनिक समुद्र-यात्राओं की एक श्रंखला में बुन दिया।
Böylece, Jonathan Swift 18. yüzyıldaki İngiliz toplumunu hicvederken, yergilerini bir dizi hayali yolculuğun içine katıştırdı.
क्या लिली कातते या बुनते हैं?
Zambaklar iplik eğirip kumaş dokurlar mı?
वह एक मिनट में 30 से 40 सेंटीमीटर रेशम का धागा बुनता है। और बुनाई के शुरू से लेकर आखिर तक वह सिर हिलाता रहता है।
Dakikada 30-40 santimetre ipek salgılar ve bu arada sürekli başını sallar.
यहोवा से अपना दर्द बयान करने के लिए वह शब्दों की उधेड़-बुन में थी।
Acısını kelimelere dökerken dudakları kıpırdıyordu.
अकेले मेरे विचार के साथ, मैँ जटिल कल्पनायेँ बूनता था जैसे चीटियाँ फर्श पर सभी जगह घूमने के बारे मेँ|
Düşüncelerimle yalnız olduğum için zeminde koşuşturan karıncalarla ilgili karmaşık fanteziler kurardım.
ज़्यादातर जोड़े सोचते हैं कि शादी करते ही खुशियाँ उनके दामन में सिमट आएँगी और कुछ लोग तो शादीशुदा ज़िंदगी के रंगीन सपने भी बुनने लगते हैं।
Çoğu çift evliliğe iyimser bir tutumla, hatta coşku ve heyecanla başlar.
मकड़ियों को जाल बुनना अच्छा लगता है।
Örümcekler örümcek ağı yapmayı severler.
औरतें, जो आमतौर पर घर-गृहस्थी सँभालती थीं, अब दफ्तरों में काम करने लगी हैं, या फिर रास्तों पर फल, सब्ज़ियाँ, मछलियाँ और बुनी हुई टोकरियाँ बेचने लगी हैं।
Geleneksel olarak evde çalışan kadınlar, şimdi bürolarda çalışıyor veya yollarda sebze, meyve, balık ve dokuma sepet satıyor.
इसलिए अगर कोई इसे छोड़ किसी और वजह से अपने साथी को तलाक देने की सोच रहा हो और साथ में पहले से ही किसी दूसरे व्यक्ति से शादी करने के सपने बुन रहा हो, तो यह एक बहुत बड़ी गलती होगी।—उत्प.
Bu nedenle bir kişinin böyle bir neden yokken, belki de başkasıyla evlenmek için, eşinden boşanmayı düşünmesi çok ciddi bir hata olur (Başl.
इसी मुकाम पर हकीकत और ख्वाबों की दुनिया का एक मज़ेदार ताना-बाना बुनना शुरू हो जाता है।
Sanki gerçekle hayal bir aradadır.
अब आप विश्व की असंख्य संस्कृतियों को एकत्रित करें और आध्यामिक जीवन तथा सांस्कृतिक जीवन का जाल बुनें जो कि इस ग्रह को घेरती हैं, तथा वह ग्रह को बेहतर बनाने के लिए उतने आवश्यक हो जितने जीवन में मौजूद जीव जिन्हें हम बतौर जीव मंडल जानते हों।
Günümüzde, dünyanın sayısız kültürleri gezegeni kuşatan dinsel ve kültürel bir yaşam ağı oluşturuyor, ve bu gezegenin refahı için önemli, tıpkı biyosfer olarak bildiğiniz yaşamın biyolojik ağının önemli olduğu gibi.
हमारे वर्तमान दिन के समाज के वस्त्र का इतने दोषपूर्ण धागों से बुनने के कारण क्या यह कोई आश्चर्य की बात है कि कुछ माता-पिता नैराश्य से हार मान लेते हैं और करीब-करीब बच्चे के पालन-पोषण की आशा छोड़ देते हैं?
Bu bozuk düşünce tarzıyla yoğrulmuş günümüzün toplumundan dolayı, bazı ana-babaların, düş kırıklığına uğrayarak çocuklarını eğitmekten adeta vazgeçmeleri şaşılacak bir şey midir?
रेशम की गद्दी को बुनने और अपने आपको उनसे चिपकाए रखने के बाद ये कैटरपिलर कई दिनों तक नहीं हिलते और इस दौरान उनकी नयी चमड़ी निकल रही होती है।
İpek ağlar örüp kendilerini onlara bağladıktan sonra, yeni bir deri geliştirdikleri birkaç gün boyunca hareket etmediler.
कई महीनों तक भाई-बहन इसी उधेड़-बुन में रहे और जब बाद में उन्हें पता चला कि वे अधिवेशन के लिए एक-साथ इकट्ठा हो सकते हैं तो उनकी खुशी का ठिकाना न रहा!
Belirsizlik döneminden sonra ibadetin yapılabilecek olması kardeşleri çok mutlu etti.
वह उपभोक्तावाद के विषयों की पड़ताल भी करती हैं, और पर्यावरण, जैसे इस काम में, जहां यह टोकरी जैसी वस्तुए जैविक और बुनी हुई लगती हैं, और बुनी हैं, लेकिन इस्पात की पट्टियों के साथ, कारों से बचाया सामान जो उन्हें बंगलौर के कबाड़ में मिला .
O ayrıca tüketicilik ve çevre temasını inceliyor, mesela bu çalışmasında, sepete benzeyen bu nesneler, organik ve örülmüş gibi görünüyor, evet örülmüş, sanatçının Bangalore hurdalığında bulduğu arabalardan kurtarılan çelik şeritlerden örülmüş.
ककून बुनना
Bir Koza Örüyor
(हसी) मैं खुद बुनाई भी सीख रही हूँ अब तक मैं एक गुट्टा बुनाया है|
(Gülüşmeler) Ve örgü örmeyi öğreniyorum, şimdiye kadar bir daire örebildim.
शास्त्र के बारे मे बात-- प्राक्रुतिक शास्त्र-- ये है कि हम ब्र्ह्मांडोँ के बारे मेँ अद्भुत सिद्धंतोँ के जाला बून सकते हैँ, और पूरी आत्मविस्वास रख सकते हैँ कि ये ब्र्ह्मांड पूरी तरह से हमारे सिद्धंतोँ के प्रति उदासीन है|
Bilimle ilgili şey şu -- doğa bilimleri -- kozmosla ilgili inanılmaz teoriler üretebiliriz ve kozmosun teorilerimize karşı tamamen kayıtsız olduğuna eminiz.
परमेश्वर के अभिषिक्त यानी मसीहा, या मसीह को स्वीकार करने के बजाय राष्ट्र खुद अपनी हुकूमत को हमेशा तक कायम रखने की “सोच रहे” या इसी उधेड़-बुन में लगे हैं।
Onlar Tanrı’nın Mesihini kabul etmek yerine, kendi yetkilerini nasıl sürdüreceklerini ‘düşündüler.’
(1 पतरस 5:7) जब हम किसी दुःख-तकलीफ से गुज़रते हैं या अपने किसी अज़ीज़ को दुःख-तकलीफ में तड़पते देखते हैं, तो यह लाज़िमी है कि हम उधेड़-बुन में पड़ जाते हैं, हमें गुस्सा आता है और लगता है मानो किसी को हमारी परवाह नहीं।
(I. Petrus 5:7) Acılara tahammül etmemiz gerektiğinde ya da sevdiğimiz birinin acı çektiğini gördüğümüzde şaşkınlık, öfke ve terk edilmişlik duyguları yaşamamız doğaldır.
वे पारंपरिक रूप से बुनकर थे।
Geleneksel olarak devamlı muhtarlıkla idare ediliyordu.

Hintçe öğrenelim

Artık बुनकर'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.