Hintçe içindeki बेगुनाही ne anlama geliyor?

Hintçe'deki बेगुनाही kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte बेगुनाही'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki बेगुनाही kelimesi cahillik, suçsuzluk, saflık., cehalet, saflık anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

बेगुनाही kelimesinin anlamı

cahillik

(innocence)

suçsuzluk

(innocence)

saflık.

(innocence)

cehalet

(innocence)

saflık

(innocence)

Daha fazla örneğe bakın

क्योंकि चोरी करना एक बड़ा अपराध है इसलिए चोर एक अपराधी होता जबकि घर-मालिक बेगुनाह होता।
Çünkü o ağır bir suçun masum kurbanıydı.
और लगभक १०साल लगगए उन्हें बेगुनाह साबित करनेकेलिए
Adlarını temizlemek bir on yıla mal oldu.
था वो बेगुनाह पर
İstekle verdi o
क्या संयुक्त राष्ट्र लड़ाई के शस्त्रों को फिर से हाथ में उठाने से और फिर से बेगुनाह लोगों का खून बहाने से इस दुनिया को रोक सकता है?
Birleşmiş Milletler dünyanın şeytani savaş araçlarıyla yeniden silahlandırılmasına bir son verebilir mi?
23 रोमी अदालतों में काले पत्थर का मतलब था कि एक इंसान सज़ा के लायक है जबकि श्वेत या सफेद पत्थर का मतलब था कि वह बेगुनाह है।
23 Roma mahkemelerinde siyah çakıl taşı mahkûmiyet, beyaz çakıl taşı ise beraat anlamına gelirdi.
वह पूछता है: “भला एक ऐसे ईश्वर के वजूद पर कोई कैसे यकीन करे जो करोड़ों बेगुनाहों को मरते हुए और पूरी-की-पूरी जाति का कत्लेआम होते हुए यूँ ही देखता रहता है और ऐसे हादसों को रोकने के लिए कुछ भी नहीं करता?”
Bu tarihçi şöyle soruyor: “Gerçekten de, milyonlarca masum insan ölürken ve dünyada toplumlar topyekûn katledilirken, olanları çaresizce seyreden ve önlemek için hiçbir şey yapmayan bir Tanrı’ya inanılabilir mi?”
(उत्पत्ति 40:15; 41:41-43; भजन 105:17, 18) अंत में, यह ज़ाहिर हो गया कि यूसुफ बेगुनाह था और उसने अपने ऊँचे ओहदे का इस्तेमाल, परमेश्वर का उद्देश्य पूरा करने के लिए किया।—उत्पत्ति 45:5-8.
(Tekvin 40:15; 41:41-43; Mezmur 105:17, 18) Yusuf sonunda aklanmıştı; yükseltildiği konumu Tanrı’nın amacı doğrultusunda kullandı.—Tekvin 45:5-8.
(प्रेषि. 26:31, 32) अब वे जान गए हैं कि उनके सामने जो आदमी खड़ा है वह बेगुनाह है।
26:31, 32). Onlar az önce karşılarında duran adamın masum olduğunu biliyorlardı.
नात्ज़ी यातना शिविरों में जो बेगुनाह बंदी बनाए गए थे, उनकी रिहाई की याद में मनायी जानेवाली पचासवीं वर्षगाँठ के बारे में, 26 जनवरी सन् 1995 के द न्यू यॉर्क टाइम्स में एक लेख छापा गया।
Nazi ölüm kamplarında hapsedilen suçsuz kurbanların kurtuluşunun 50. yıldönümünün kutlanması, The New York Times gazetesinin 26 Ocak 1995 tarihli sayısındaki bir başmakalede yukarıdaki sözlerin yazılmasına neden oldu.
(२ तीमुथियुस ३:१-५) इस सदी में हिंसा, युद्ध और अपराध ने लाखों बेगुनाह लोगों की जान ली है।
Timoteos 3:1-5) Şiddet, savaşlar ve suçlar, yüzyılımızda ayrım gözetmeden milyonlarca insanın ölümüne yol açtı.
आजकल की लड़ाइयों में ऐसा नहीं होता, क्योंकि सैनिकों से ज़्यादा बेगुनाह नागरिक मारे जाते हैं।
Genellikle sivil kayıpların askeri kayıplardan daha çok olduğu insan savaşlarının aksine, bu yıkım gününde masum insanlar zarar görmeyecek.
और अपनी बेदाग ज़िंदगी का सबूत देते हुए, मानो उसने अपनी बेगुनाही के दस्तावेज़ पर “दस्तखत” कर दिए।
Bunu ‘imzasını’ taşıyan bir belgeye benzeterek kendisiyle davası olan kişiden de böyle bir belge sunmasını istedi.
वह हमेशा अपने को बेगुनाह कहते आये हैं।
Daima kendisinden şüphe duyar.
तो वह वहाँ गया और उसने न जाने कितने रोज़ तन्हाई में बिताए और उसने फ्रेंच सरकर को अनगिनत खत लिखे इसी दलील के साथ कि वे उसके मुकदमें को फिरसे लड़े ताकि उसकी बेगुनाही साबित हो
Dreyfus oraya gitti ve günlerini yalnız bir şekilde, Fransız hükûmetine yazdığı mektuplarda onlara davasını tekrar açmaları ve masumiyetini keşfetmeleri için yalvardı.
जबकि वह बेगुनाह होता है।
Halbuki bencilin tekidir.
उसने बूशे परिवार की बेगुनाही के सबूतों को ठुकरा दिया और सरकारी वकील की दलीलों को माना कि उस परचे से नफरत की आग भड़कायी जा रही है, इसलिए बूशे परिवार को दोषी माना जाए।
Bunun yerine, savcının broşürün düşmanlığı kışkırttığı ve dolayısıyla Boucher’ların suçlu olduğu yönündeki iddiasını kabul etti.
आज से करीब दो हज़ार साल पहले, बसंत के मौसम में एक दिन, एक बेगुनाह पर मुकद्दमा चलाया गया। उसे ऐसे जुर्मों के लिए मुजरिम करार दिया गया जो उसने कभी किए ही नहीं थे। और उसे तड़पा-तड़पाकर मार डाला गया।
İKİ BİN yıl kadar önce bir ilkbahar günü suçsuz bir adam kesinlikle işlemediği suçlar yüzünden yargılanıp mahkûm edilerek işkenceyle öldürülmüştü.
मुझे तुम्हारे बेगुनाह होने पर पूरा यकीन है।
Masumiyetinden tamamen eminim.
15 लेकिन इंसान का सबसे वहशी और क्रूर रूप दूसरे विश्व युद्ध के दौरान नात्ज़ी के यातना शिविरों में देखा गया। इन शिविरों में यूरोप के लाखों यहूदियों और दूसरे बेगुनाह लोगों को मौत के घाट उतार दिया गया।
15 İkinci Dünya Savaşının en kötü yönlerinden biri, Avrupa’da milyonlarca Yahudiyi ve diğer masum insanları yok eden Nazi soykırımıydı.
तो क्या आप यह नहीं जानना चाहेंगे कि इस आदमी को बेगुनाह साबित करने के लिए सफाई में क्या सबूत पेश किए जाते हैं?
Siz bu durumda savunmanın kanıtlarını dinlemek istemez miydiniz?
यहोवा परमेश्वर ‘बेगुनाहों का खून करनेवालों’ से सख्त नफरत करता है।—नीतिवचन 6:16, 17.
Örneğin Kutsal Kitap Tanrı’nın ‘masum kanı döken ellerden’ nefret ettiğini söyler (Özdeyişler 6:16, 17).
मैंने मार्यो से कहा की हमें अपनी बेगुनाही साबित करने का मौका मिलना चाहिए।
Mario’ya suçlanan tarafa bir savunma fırsatı verilmesi gerektiğini söyledim.
न्यायियों को इसलिए घूस दी गयी ताकि वे अन्याय करके बेगुनाहों को सज़ा सुनाएँ।
Hâkimlere, masum insanları adaletsiz hükümlerle cezalandırmaları için rüşvet veriliyordu.
लेकिन तब की बात हो या आज की, अगर एक न्यायी किसी आदमी को बेगुनाह समझे मगर फिर भी उसे सज़ा सुनाए तो यह सरासर नाइंसाफी होगी।
Yine de hiçbir hâkimin, masum olduğunu düşündüğü birini mahkûm etmesi adil olamaz.
उन्हें इस बात की रत्ती भर भी परवाह नहीं कि कई बेगुनाह लोग उनकी हिंसा का शिकार हो रहे हैं, जिनमें से कुछ परमेश्वर के सच्चे भक्त हैं।
Kurbanlarının birçoğunun suçsuz, hatta bazılarının Tanrı’nın hakiki kulları olmasına hiç aldırmıyordu.

Hintçe öğrenelim

Artık बेगुनाही'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.