Endonezya içindeki rapuh ne anlama geliyor?

Endonezya'deki rapuh kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte rapuh'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki rapuh kelimesi hassas, kırılabilir, kırılgan anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

rapuh kelimesinin anlamı

hassas

adjective

Dia mengerti bahwa secara mental dan emosi saya sangat rapuh.
Duygusal ve zihinsel açıdan ne kadar hassas bir durumda olduğumun farkındaydı.

kırılabilir

adjective

kırılgan

adjective

Makin takut kita, makin rapuh kita, makin menjadi ketakutan kita.
Ne kadar korkarsak, o kadar kırılgan oluyoruz, o kadar korkak oluyoruz.

Daha fazla örneğe bakın

Ada yang lucu, saya posting lewat twitter dan facebook dan bertanya, "Apa definisi anda tentang kerapuhan ?
Komikti, Twitter ya da Facebook'a bir şey koyuyordum, mesela, "Kırılganlığı nasıl tarif edersiniz?
Seperti lehernya telah rapuh.
Boynu çok fena olmuş.
Kerangka ”Bermata” Bintang Rapuh
Yılanyıldızının “Gören” İskeleti
Jadi ketika saya kembali bekerja dan menghabiskan dua tahun berikutnya benar-benar mencoba memahami mereka, orang-orang yang bersungguh-sungguh, apa yang mereka putuskan untuk perbuat apa yang kita lakukan dengan kerapuhan.
Ve sonra araştırmaya döndüm ve gelecek bir kaç yılı içten insanların ne olduğunu, hangi seçimleri yaptıklarını ve kırılganlıkla bizim ne yaptığımızı gerçekten anlamaya çalışarak geçirdim.
Aku nmengerti, kau telanjang, kau rapuh Tapi ini tempat yang aman, kau tahu.
Anlıyorum, çıplaksın, hassas bir durumdasın ama burası güvenli bir yer.
Tema umum kedua adalah ada banyak faktor lingkungan, seringkali tersembunyi, yang membuat beberapa peradaban lebih rapuh daripada lainnya, dan banyak faktor itu belum dipahami dengan baik.
İkinci bir genel kural da, toplumları diğerlerinden daha kırılgan yapan, çoğunlukla ilk bakışta görünmeyen çevresel faktörler olduğu ve bu faktörlerin çoğunun henüz iyi anlaşılmadığı.
Makin takut kita, makin rapuh kita, makin menjadi ketakutan kita.
Ne kadar korkarsak, o kadar kırılgan oluyoruz, o kadar korkak oluyoruz.
Karena otot bayi belum sepenuhnya berkembang dan jaringan otak masih sangat rapuh, ”menggoyang-goyangkan bayi selama beberapa detik saja dapat mencederainya seumur hidup.
Bebeğin kasları henüz tamamen gelişmediğinden ve beyin dokusu olağanüstü hassas olduğundan “bebeği sadece birkaç saniye sarsmak bile onun hayat boyu sürecek bir yara almasına neden olabilir.
Hubungan antara masa lalu dan masa depan sangat rapuh.
Geçmişle gelecek arasındaki bağlantı kırılgan.
Kau meninggalkan beton terbesar yang pernah dituangkan di Eropa untuk memegang tangan seorang wanita karena dia rapuh?
Kadın narin diye elini tutacağın için Avrupa'nın en büyük beton dökümünü terk mi edeceksin?
Sharon begitu... rapuh.
O... kırılgandır.
Meski fisiknya sangat rapuh, iman dan kasih Anton akan pelayanan memberinya kesempatan untuk menyentuh hati ratusan orang.
Fiziksel olarak son derece kırılgan olmasına rağmen güçlü bir imana sahip olduğu ve Tanrı’nın Sözünü başkalarına duyurmayı çok sevdiği için fırsatlar yarattı; böylece yüzlerce insanın hayatında iz bıraktı.
WASHINGTON, 15 Januari, 2013 – Krisis global sudah empat tahun berjalan namun kondisi perekonomian global tetap rapuh, dan pertumbuhan di negara-negara berpendapatan tinggi masih lemah.
WASHINGTON, 15 Ocak 2013 – Dünya Bankası’nın yeni açıkladığı Küresel Ekonomik Beklentiler (GEP) raporuna göre, küresel mali krizin başlangıcından bu yana dört yıl geçmesine rağmen, dünya ekonomisi hâlâ kırılganlığını koruyor ve yüksek gelirli ülkelerdeki büyüme zayıf seyrediyor.
Sangat aneh mengapa berlian ini begitu rapuh?
Elmas bu kadar kırılgan olur mu?
Kerapuhan menyerang, saya balas.
Kırılganlık itti, ben geri ittim.
Seperti yang kalian ketahui dari membaca, DNA adalah molekul rapuh.
Okuduğumuz gibi, DNA çıtkırıldım bir moleküldür.
Sementara Mars dan semua film yang dibuat atas namanya, telah membangkitkan kembali etos untuk perjalanan luar angkasa, sebagian kita sepertinya menyadari bahwa konstitusi yang rapuh dari spesies kita sayangnya tidak siap untuk perjalanan luar angkasa berdurasi panjang. Mari kita lihat hutan kita
Mars ve onunla ilgili tüm filmler uzaya gitmek dürtüsünü yeniden canlandırdıysa da ne yazık ki sadece birkaçımız, ırkımızın kırılgan yapısının uzun uzay yolculukları için hazırlıksız olduğu gerçeğini göz önüne alıyor.
Terlepas dari rapuhnya sifat tanah liat, yang darinya ”keturunan umat manusia” dibuat, pemerintahan-pemerintahan yang seperti besi harus semakin mendengarkan rakyat banyak, yang menghendaki suara mereka diperhatikan oleh kalangan penguasa.
‘İnsan zürriyetini’ temsil eden balçığın dayanıksızlığına rağmen, demir benzeri yönetimler, halkın hükümetlerde söz sahibi olmasına izin vermek zorunda kalıyor.
Kekuatan fisik akan bertambah, dan tubuh tidak akan menjadi rapuh.—Bandingkan Ayub 33:25.
Fiziksel güçler gelişecek ve vücut yıpranmayacak.—Eyub 33:25 ile karşılaştır.
Kita bungkam kerapuhan -- ketika kita menunggu panggilan.
Kırılganlığı uyuşturuyoruz - zamanı gelmesini beklediğimizde.
Nah, kau tahu betapa rapuhnya sejarawan yang kita dapat.
Biz tarihçiler çok kırılganız.
Jadi, beberapa peradaban karena alasan lingkungan tertentu jadi lebih rapuh daripada lainnya.
Dolayısıyla, bazı toplumlar, ilk bakışta gözlemlenemeyen çevresel sebeplerden dolayı, diğerlerinden daha kırılgan oluyor.
Mengapa kita punya problem dengan kerapuhan ?
Neden onunla bu kadar zorlanıyoruz?
”Seraya saya berdiri memandangi lokasi Ground Zero itu, saya tersadar akan betapa rapuhnya kehidupan dewasa ini.
Ground Zero’daki görüntüyü izlerken, yaşamın günlerimizde nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu anladım.
Legenda jiwa yang rapuh... dikabarkan berada di tepi Pulau Yang Patut Diingat.
Efsanelere konu olmuş ruhlar mağarasının unutulmayanların topraklarının diğer ucunda olduğu söylenir.

Endonezya öğrenelim

Artık rapuh'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.