Endonezya içindeki rajin ne anlama geliyor?
Endonezya'deki rajin kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte rajin'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki rajin kelimesi çalışkan, özenli anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
rajin kelimesinin anlamı
çalışkanadjective Boaz melihat bahwa Rut rajin dan sangat baik. Boaz Rut’un çok çalışkan ve değerli bir kadın olduğunu fark etti. |
özenliadjective Apakah teman sekerja dan teman sekolah kita memandang kita tepat waktu dan rajin? İş ve okul arkadaşlarımız bizi dakik ve özenli çalışan kişiler olarak görüyor mu? |
Daha fazla örneğe bakın
Di kerajinan sekolah. Okulda el sanatları dersinde yaptım. |
8 Kata Yunani yang diterjemahkan menjadi ”pelayan” dalam Alkitab memaksudkan seseorang yang dengan rajin dan gigih berupaya melayani orang lain. 8 Mukaddes Kitapta “hizmetçi” olarak tercüme edilen Yunanca sözcük, başkalarına hizmet etmek için devamlı çaba harcayan kişiyi kasteder. |
Anak- anak sangat rajin. Çocuklar çok çalışkan. |
Mengapa kerajinan dan kejujuran dalam pekerjaan kita menghasilkan imbalan? Çalışkan ve dürüst olmaktan nasıl yarar görürüz? |
Karena yang dibutuhkan adalah sebuah proyek seni dan kerajinan. Çünkü hepsini el işi projelerimizde kullanıyoruz. |
Sang induk dengan rajin memberi makan anak-anaknya dengan buah dan kadang-kadang dengan serangga atau kadal. Anne kuş yavrularını meyvelerle, ara sıra böceklerle ya da kertenkelelerle canla başla besler. |
Mereka menyebutnya " Si tukang ledeng " di Italia juga " Sang Maestro, " karena dia sebetulnya seorang insinyur sekaligus pengrajin dan pemahat. Ona İtalya'da " Tesisatçı " derler, aynı zamanda " Üstad, " çünkü gerçekten de bir mühendistir ve bir usta ve heykeltraştır üstelik. |
Gaya hidup nomadis ini menghasilkan berbagai keterampilan, seperti kerajinan logam, jual beli, dan hiburan. Bu göçebe hayat onları, metal işçiliği, ticaret, müzik ve dans gibi alanlarda geliştirdi. |
Di seputar dunia, dalam lebih dari 73.000 sidang, lebih dari empat setengah juta Saksi-Saksi Yehuwa dengan rajin berupaya melayani Allah menurut prinsip-prinsip-Nya yang adil-benar. Bütün dünyada 73.000’den fazla cemaatte bulunan ve sayısı dört buçuk milyonu aşan Yehova’nın Şahidi, Tanrı’ya O’nun adil prensiplerine göre hizmet etmek üzere gayretle uğraşır. |
Banyak orang dataran tinggi juga menjual barang, jasa, dan kerajinan tangan tradisional untuk bisnis pariwisata yang berkembang. Ayrıca birçok kabile halkı satıcılık yapıyor, işçi olarak çalışıyor ve sayısı artan turistler için geleneksel elişleri yapıyor. |
27 Kurangnya semangat tidak akan membuat seseorang mengejar binatang buruannya,+ tetapi orang yang rajin adalah kekayaan yang berharga bagi manusia. 27 Tembellik yüzünden insan avın peşine düşmez;+ çalışkanlık ise insanın büyük servetidir. |
Ini menggelegar dari seluruh 700 AD dan seterusnya, membuat permintaan besar-besaran untuk Metalworkers, kaca-blower, pembuat ubin, pengrajin setiap jenis mungkin. Ticaret; yaklaşık MS 700'den itibaren metal işçilerine, cam üfleyicilere, seramik sanatçılarına ve mümkün olan her tür zanaatkâra büyük bir talep yaratarak patladı. |
Kita menunjukkan kepada Yehuwa bahwa kita mengasihi-Nya dan Firman-Nya dengan rajin belajar Alkitab. Tanrı’yı sevdiğimizi ve Sözüne çok değer verdiğimizi Kutsal Kitabı gayretle inceleyerek gösteririz. |
Boaz melihat bahwa Rut rajin dan sangat baik. Boaz Rut’un çok çalışkan ve değerli bir kadın olduğunu fark etti. |
Pada awal abad ke-16 helm dan pelindung lehernya diubah untuk menghasilkan zirah Nürnberg yang terkenal, banyak di antaranya merupakan mahakarya kerajinan dan rancangan tangan. 16. yüzyılın başlarında, pek çoğu bir işçilik ve tasarım şaheseri olan Nürnberg isimli bütün zırhlar üretebilmek için kask ve boyunluk tasarımları yapılmıştır. |
Pada salah satu ujung tar merenungkan masih lanjut menghiasinya dengan jack pisau- nya, membungkuk di atas dan rajin bekerja jauh di ruang antara kedua kakinya. Bir ucunda ruminating tar hala daha fazla, onun jack- bıçak ile süsleyen oldu alçalma ve bacaklarının arasındaki boşluğu özenle uzakta çalışıyor. |
Ilmu pengetahuan dan matematika itu harus dihapus dari tangan Dari pedagang dan pengrajin. Bilim, tacirlerin ve zanaatkarların tekelinden kurtuluyordu. |
Seberapa banyak Yehuwa menggunakan kita sebagian besar ditentukan oleh kerajinan, keefektifan, dn kerelaan kita utk digunakan sebagai guru2. Yehova’nın, bizi bu işte ne oranda kullanacağı, öğretmelnelr olarak kullanılmak üzere ne kadar gayretli, etkin ve istekli oluşumuza bağlıdır. |
15:58) Kita didesak agar mempertahankan rutin harian untuk pelajaran pribadi, ambil bagian dng tetap tentu dlm pelayanan, menghadiri perhimpunan dng setia, dan mengurus penugasan sidang dng rajin. 15:58) Kişisel tetkikle ilgili günlük sabit bir düzeni korumaya, devamlı olarak vaaz etme işine katılmaya, sadık bir şekilde ibadetlerde hazır bulunmaya ve cemaatte aldığımız görevleri gayretle yerine getirmeye teşvik ediliyoruz. |
Mengapa saudara perlu rajin belajar Firman Allah, dan bagaimana ini akan membantu saudara tetap bersih secara moral? Tanrı’nın Sözünü neden gayretli bir şekilde tetkik etmelisiniz ve ahlaken temiz kalmak için bu, size nasıl yardım edecek? |
Dng rajin mempersiapkan dan membawa serta beberapa dr brosur-brosur ini dlm dinas pengabaran, kita akan diperlengkapi untuk memuji Yehuwa dan mungkin membantu orang-orang lain belajar cara mereka juga dapat memuji Dia. Canla başla hazırlık yaparsak ve bu yayınlardan değişik sayıları yanımızda bulundurursak, Yehova’ya hamt etmek için donatılmış olacağız; ayrıca başka insanların da O’na hamt etmelerine yardım edebileceğiz. |
Meskipun Plantin sembuh dari luka itu, ia tidak bisa lagi mengerjakan kerajinan tangan sehingga terpaksa melepaskan pekerjaannya. Omzundaki yara iyileşse de Plantin artık ağır iş yapamayacak durumdaydı, bu nedenle zanaatına son vermek zorunda kaldı. |
Bagi beberapa orang, itu akan berarti mempersiapkan perhimpunan lebih rajin lagi, barangkali dengan menghidupkan kembali kebiasaan yang telah dijalani bertahun-tahun yang lalu namun yang lambat laun berhenti. Bu, bazıları için belki yıllar önce uygulanan fakat tedricen gevşemiş alışkanlıkları tekrar canlandırarak ibadetlere daha gayretli bir şekilde hazırlanmak anlamına gelecektir. |
Kerajinannya dalam mengerjakan tugas-tugas di rumah utusan injil hampir sama hebatnya seperti semangatnya dalam pelayanan. Birlikte kaldığımız evin işlerini yaparken, neredeyse hizmette gösterdiği kadar büyük bir gayret gösterirdi. |
Apabila kita dengan setia dan rajin melakukan bagian kita selagi kita memiliki kesempatan, Yehuwa akan memberi kita kekuatan untuk melakukan apa yang Ia harapkan dari kita.—Filipi 4:13. Eğer fırsatımız varken sadakatle ve gayretle üzerimize düşeni yaparsak Yehova, bizden beklediğini yapabilmemiz için gereken kuvveti verecektir.—Filipililer 4:13. |
Endonezya öğrenelim
Artık rajin'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.