Endonezya içindeki persamaan ne anlama geliyor?

Endonezya'deki persamaan kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte persamaan'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki persamaan kelimesi denklem, muadele, Denklem anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

persamaan kelimesinin anlamı

denklem

noun

Kita melihatnya sebagai hal yang sama dengan kekerasan terhadap perempuan.
Biz bunu, kadınlara karşı şiddete eşit bir denklem olarak görüyoruz.

muadele

noun

Denklem

Persamaan mengungkapkan kemungkinan bahwa setiap daerah memiliki menjadi subjek apos; s dasar.
Denklem hedefin konuşlanabileceği noktaları ortaya çıkarıyor.

Daha fazla örneğe bakın

Aku bertanya hal yang sama pada diriku.
Bende aynı soruyu kendime soruyorum.
Kurasa aku akan bahagia bersamanya.
Onunla mutlu olacagimi düsünüyorum.
Nampaknya, sama sekali tidak ada limbah kertas di desa ini.
Ortaya çıkan şu ki, bu köyde aslında hiç atık kağıt yoktu.
Tetaplah bersamaku, kau mengerti?
Benimle kal, anladın mı?
Pada tahun yang sama, para perintis istimewa datang dari Portugal.
Aynı yıl Portekiz’den özel öncüler de geldi.
♪ ♪ transmutasi kecil yang aku buat bersama Grey telah berhasil.
İhtiyarla üzerinde çalıştığımız ufak bir dönüştürme projesi.
Bersama kedua anak saya sekarang
İki çocuğumla birlikte, bugünkü halim
Bulatkan kebawah jadi 40 29 ke puluhan terdekat 9 lebih dari atau sama dengan 5
29 ́u en yakın onluğa yuvarlayacak olursak, birler basamağındaki 9, 5 ́ten daha büyük olduğu için yukarı yuvarlayacağız..
Kau memiliki mata yang sama dengan ayahku sebelum aku membakar habis toko mobilnya.
Aynı babamın gözlerine sahipsin onun otomotiv bayisini yakmadan önce tabii.
Urusan kita sama.
Bizde mermiler konuşur.
Tetaplah bersama itu!
Gözünü ayırma.
Bersama lagi.
Yine beraberiz.
Pelajari drive bersama lebih lanjut, termasuk persyaratan & tingkat akses serta cara memigrasikan konten yang ada ke drive bersama.
Gereksinimler ile erişim düzeyleri ve mevcut içeriği bir ortak drive'a taşıma da dahil olmak üzere ortak drive'lar hakkında daha fazla bilgi edinin.
Setelah Misa, saya bertanya kepadanya bagaimana mungkin seseorang dapat dibenarkan menjadi seorang Kristen dan pada saat yang sama bertempur dalam perang ini.
Törenden sonra ona, bir Hıristiyan olarak bu savaşta savaşmayı nasıl haklı çıkarabileceğini sordum.
Semasa di bumi, ia mengabar dan berkata, ”Kerajaan surga sudah dekat,” dan ia mengutus murid-muridnya untuk melakukan hal yang sama.
Yeryüzündeyken ‘göklerin krallığı yaklaştı’ diyerek vaaz ediyordu ve öğrencilerini aynısını yapmaya gönderdi (Vahiy 3:14; Matta 4:17; 10:7).
Aku akan merindukan oral seks bersamanya.
Onu yalamayı cidden özleyeceğim.
Kau ada pekerjaan bersamaku?
Seni buraya getiren nedir?
Saat aku masih kecil, aku pergi ke luar negeri bersama ayahku.
Küçükken babamla beraber yurt dışına giderdim.
Sama sekali tak masalah.
Hiç sorun çıkartmadılar.
Sama seperti air pasang akan keluar?
Dalgaların çekilmesi gibi değil mi?
Sama seperti bangsa Israel mengikuti hukum ilahi yang berbunyi, ”Seluruh bangsa itu berkumpul, laki-laki, perempuan dan anak-anak, . . . supaya mereka mendengarnya dan belajar,” Saksi-Saksi Yehuwa dewasa ini, tua, muda, pria dan wanita, berkumpul bersama dan menerima pengajaran yang sama.
Tıpkı İsraillilerin izledikleri Tanrısal kanunun dediği gibi: “Kavmı, erkekleri ve kadınları ve çocukları . . . . topla, ta ki, işitsinler ve öğrensinler,” Yehova’nın Şahitleri de bugün gençler ve yaşlılar, erkekler ve kadınlar olarak bir araya geliyor ve aynı öğretimi alıyorlar.
(Ayub 38:4, 7; Kolose 1:16) Diberkati dengan kemerdekaan, kecerdasan, dan perasaan, makhluk-makhluk roh yang perkasa tersebut memiliki kesempatan untuk menjalin ikatan yang pengasih —dengan satu sama lain dan, yang terutama, dengan Allah Yehuwa.
(Eyub 38:4, 7; Koloseliler 1:15, 16) Kendilerine özgürlük, zekâ ve duygu bağışlanan bu güçlü ruhi varlıklar, birbirleriyle ve en önemlisi Yehova Tanrı’yla aralarında sevgi bağı oluşturma olanağına sahiptiler.
Pembahasan bersama hadirin berdasarkan buku Bertukar Pikiran, halaman 9, paragraf 1-2.
Aralık 1994 Tanrısal Hizmet Programı Eki’nin 1 ve 2. sayfalarındaki 1. ve 2. paragraflara dayalı olarak dinleyicilerle yapılan müzakere.
Namun, saya kemudian tahu bahwa Abraham yang kami bicarakan ternyata tidak sama.
Fakat fazla geçmeden aynı kişiden söz etmediğimizi anladım.
Saya ingin ini berhasil sama buruknya seperti yang Anda lakukan.
Bu işin tıpkı sizin yaptığınız gibi işlemesini istiyorum.

Endonezya öğrenelim

Artık persamaan'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.