Endonezya içindeki penelitian ne anlama geliyor?
Endonezya'deki penelitian kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte penelitian'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki penelitian kelimesi araştırma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
penelitian kelimesinin anlamı
araştırmanoun Jadi kami memulai penelitian lainnya yaitu membuat model perilaku pengemudi. Bu yüzden, sürücü durumunu modelleyen ayrı bir araştırma konusuna daha başladık. |
Daha fazla örneğe bakın
Ada banyak penelitian, banyak kegagalan, ralat, dan kesalahan -- mungkin, lebih banyak kesalahan -- yang terjadi pada setiap dan semua makanan, jadi kami tidak selalu berhasil, dan kami perlu beberapa waktu untuk menjelaskannya kepada orang- orang. Her bir yemek üzerinde yapılan o kadar araştırma, başarısızlık, deneme ve yanılma -- sanırım daha çok yanılma -- her zaman sonuç başarılı olmuyor, ve insanlara bunu açıklamak bizim için biraz zaman alıyor. |
Penelitian telah membuktikan bahwa dengan menyerahkan kendali kepada pegawai atas pekerjaannya membuat mereka lebih bahagia dan lebih produktif. Araştırma, çalışanlara işlerinde daha fazla denetimin verilmesinin onları daha mutlu ve daha üretken hale getirdiğini gösteriyor. |
Misalnya, di Amerika Serikat, hak cipta dibatasi oleh doktrin "penggunaan wajar," yang menjadi dasar bahwa penggunaan tertentu atas materi berhak cipta untuk, namun tidak terbatas pada, kritikan, komentar, pelaporan berita, pengajaran, beasiswa, atau penelitian dapat dianggap wajar. Örneğin, ABD'de telif hakları "adil kullanım" prensibi ile sınırlandırılmaktadır ve telif hakkı ile korunan malzemenin eleştiri, belgesel, haber bülteni, öğretim, öğrenim bursu veya araştırma gibi belirli amaçlarla kullanımı adil olarak kabul edilmektedir. |
Sebaliknya, sejak masa Darwin, penelitian tentang mata memperlihatkan bahwa mata jauh lebih rumit daripada yang dahulu ia pahami. Tersine, Darwin’in zamanından bu yana göz hakkında öğrenilen şeyler, gözün, Darwin’in o zaman bildiğinden çok daha karmaşık bir yapıya sahip olduğunu ortaya koydu. |
Beberapa penelitian memperlihatkan bahwa para pasien itu pulih lebih cepat dan dengan masalah yang lebih sedikit setelah pembedahan. Araştırmalar, hastaların daha çabuk iyileştiğini ve ameliyattan sonra daha az sorun yaşandığını gösteriyor. |
Selama fase-fase ini, otak bekerja paling aktif, dan para peneliti yakin bahwa otak sedang melakukan semacam perbaikan diri. Bu evreler sırasında beyin oldukça aktiftir, araştırmacılar onun kendi kendini yenilediğine inanırlar. |
Itu hanya penelitian. ( Major: önemli konumu olan ) |
Saya sedang mencari asisten peneliti untuk bukuku di LuthorCorp. Luthorcorp üzerine olan kitabım için araştırma asistanları arıyorum. |
Jadi untuk membuat penelitian ini saya tahu saya harus melihat ke dalam otak dan langsung memanipulasi oksitiosin. O zaman deneyi yapmak için, biliyordum ki beynin içine gitmeliydim ve oksitosini doğrudan değiştirmeliydim. |
Penelitian itu mendapati bahwa bila berat badan seorang dewasa bertambah antara 4,4 hingga 7,2 kilogram saja, ini akan meningkatkan risiko penyakit jantung. Araştırmadan çıkan sonuca göre, yetişkinler 5 ila 9 kilo aldıklarında bile, kalp hastalığı riskini artırmış oluyorlar. |
Di pihak lain, seorang peneliti memperkirakan bahwa wanita yang terjebak dalam perkawinan yang penuh gejolak memiliki risiko 237 persen lebih tinggi melahirkan bayi yang rusak secara emosi dan jasmani daripada wanita yang menikmati hubungan yang tenteram. Öte yandan bir araştırmacı, fırtınalı bir evliliği olan bir kadının, duygusal ve fiziksel yönden sağlıklı bir bebek doğurma ihtimalinin, güvenli bir ilişkisi olan kadından yüzde 237 daha az olduğunu tahmin ediyor. |
Amfibi mungil ini telah menjadi bahan sejumlah penelitian ilmiah. Bu küçük amfibyum sayısız bilimsel araştırmanın konusu oldu. |
Dalam sebuah penelitian, mereka berkata mungkin kali ini akan curang, alih-alih belajar lagi ketika mereka gagal dalam test. Bir çalışmada, eğer sınavdan kalırlarsa bir sonraki sefer daha fazla çalışmak yerine muhtemelen kopya çekeceklerini söylediler. |
Penelitian itu menyimpulkan bahwa ”film dengan peringkat yang sama bisa jauh berbeda dalam jumlah dan jenis adegan yang dianggap tidak berterima” dan bahwa ”peringkat berdasarkan kelompok usia saja tidak memberikan informasi yang memadai mengenai tayangan kekerasan, ketidaksenonohan, dan hal lainnya”. Araştırmada şu sonuca varıldı: “Aynı sınıfa sokulan filmler muhtemelen sakıncalı olabilecek içeriğin miktarı ve türü bakımından birbirlerinden çok farklı olabiliyor ve yaşa dayanan sınıflandırmalar şiddet, seks, küfür ve diğer içerikler konusunda tek başına yeterli bilgi sağlamıyor.” |
Menurut The Toronto Star, penelitian menunjukkan bahwa orang-orang tidak dapat meramalkan kapan mereka akan tertidur maupun menentukan seberapa besar rasa kantuk mereka. The Toronto Star gazetesine göre, araştırmalar, insanların ne zaman uykuya dalacaklarını veya uykusuzluklarının ne düzeyde olduğunu önceden tam olarak kestiremediklerini ortaya koydu. |
Para peneliti telah menghimpun bukti bahwa utang tidur mengakibatkan problem belajar dan ingatan, kerusakan kesanggupan motorik, dan melemahnya sistem kekebalan tubuh. Araştırmacılar uyku borcunun, öğrenme ve bellek sorunlarına, hareket kaslarının iyi çalışmamasına ve bağışıklık sisteminde zayıflığa neden olduğuna ilişkin kanıtlar elde ettiler. |
Dia cuma baru-baru ini kembali dari Nice di mana dia telah melakukan sosiologis penelitian pada masalah asimilasi pekerja imigran Italia di sana. Nice'den daha yeni döndü kendisi. Orada yaşayan İtalyan göçmen işçilerinin asimilasyon problemleri ile ilgili sosyolojik bir araştırma yürütüyordu da. |
Kini Alice kesulitan mencari dana untuk penelitiannya. Ancak Alice araştırması için ödenek bulmada zorluk yaşıyordu. |
Mereka membawanya ke tempat penelitian. Onu göl evine götürmüşler. |
”Kritik tinggi” (atau ”metode kritik historis”) adalah istilah yang digunakan untuk melukiskan penelitian atas Alkitab dengan tujuan mencari rincian seperti siapa pengarangnya, sumber bahannya, dan waktu penulisan setiap buku. “Mukaddes Kitap eleştirmenliği” (ya da “tarihsel-eleştirel yöntem”) her kitabın yazarı, malzemenin kaynağı ve yazılış zamanı gibi ayrıntıları bulmak düşüncesiyle Mukaddes Kitabın incelenmesini tanımlayan bir terimdir. |
Jika tidak selesai dalam 12 jam ke depan, tahun penelitian akan hilang. 12 saat içerisinde tamamlanmazsa, yıllarca yapılan araştırmalar boşa gider. |
Ramalan manusia sering kali didasarkan atas berbagai faktor, seperti penelitian ilmiah, pengamatan atas fakta dan kondisi yang ada, atau bahkan pernyataan orang yang mengaku punya kesanggupan supernatural. İnsanların öngörüleri genelde bilimsel araştırmalara, mevcut veri ve gelişmeler üzerine yapılan analizlere, hatta doğaüstü kaynaklardan bilgi aldığını ileri süren insanların söylediklerine dayanır. |
Tetapi, selama lebih dari sepuluh tahun, sejak 1996, anestesiolog terpandang ini telah merekayasa berbagai hasil penelitiannya yang diterbitkan di jurnal-jurnal medis yang bergengsi. Fakat bu önemli anestezistin, araştırma sonuçlarını 1996’dan itibaren on yıldan uzun süre boyunca uydurmuş olduğu ortaya çıktı. |
”Para peneliti mendapati bahwa menanam sendiri makanan Anda —entah banyak atau sedikit yang dapat Anda lakukan— lebih baik bagi kesehatan Anda daripada yang diduga orang,” kata Psychology Today. Psychology Today dergisi şöyle diyor: “Araştırmacılar, az ya da çok olsun kendi sebze meyvemizi yetiştirmenin sağlığımız için şimdiye kadar düşünüldüğünden çok daha yararlı olduğunu keşfetti.” |
Sintesis urea oleh Friedrich Wöhler membuka bidang penelitian baru, kimia organik, dan pada akhir abad ke-19, ilmuwan mampu mensintesis ratusan senyawa organik. Friedrich Wöhler tarafından yapılan üre sentezi, yeni bir araştırma alanı olan organik kimyanın kapılarını açtı ve 19. yüzyılın sonunda bilim adamları yüzlerce organik bileşiği sentezleyebiliyorlardı. |
Endonezya öğrenelim
Artık penelitian'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.