Endonezya içindeki mendidik ne anlama geliyor?
Endonezya'deki mendidik kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte mendidik'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki mendidik kelimesi eğitmek, yetiştirmek, öğretmek, yükseltmek, kaldırmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
mendidik kelimesinin anlamı
eğitmek(bring up) |
yetiştirmek(bring up) |
öğretmek(school) |
yükseltmek(raise) |
kaldırmak(raise) |
Daha fazla örneğe bakın
Pendidikan adalah sebuah agama global Evet, eğitim global bir dindir. |
Komunitas kami, yang dulunya dikenal sebagai Misi Sungai Forrest, menyelenggarakan pendidikan dari kelas satu hingga kelas lima. Eskiden Forrest Irmağı Misyonu olarak bilinen topluluğumuzda birinci sınıftan beşinci sınıfa kadar eğitim veriliyordu. |
Intinya adalah bahwa pendidikan tidak benar- benar mengajarkan Anda sesuatu. Eğitim aslında size bir şeyler öğreterek ilerlemez. |
[2] (paragraf 9) Saran bagus tentang cara berbicara kepada orang-orang sewaktu berdinas terdapat di buku Memperoleh Manfaat dari Pendidikan Sekolah Pelayanan Teokratis, hlm. 62-64. [2] (9. paragraf) Vaizlik Eğitim İbadetinden Yararlanın kitabının 62-64. sayfalarında insanlarla tarla hizmetinde nasıl sohbet edilebileceği hakkında harika tavsiyeler yer alıyor. |
(b) Apa seharusnya motif kita pada waktu memilih pendidikan lebih lanjut bila hal itu mungkin tampaknya diperlukan? (b) Gerekli görülüyorsa, ek eğitim almakla ilgili kararımızda hangi şey etken olmalıdır? |
Saya dibesarkan sebagai seorang Katolik dan mengenyam pendidikan di sekolah Katolik selama delapan tahun. Bir Katolik olarak yetiştirilmiştim ve sekiz yıl Katolik okuluna gitmiştim. |
Kira- kira apa yg akan terjadi dgn sumber daya pendidikan yang ada? Bunun eğitim sistemindeki kaynaklara etkisi ne olurdu? |
Menghabiskan beberapa hari yang baik mendidik diri sendiri. Birkaç gün kendimi eğitmekle uğraştım. |
Itu adalah pendidikan untuk semua indra. Tüm duyular için bir eğitimdi. |
□ Faktor-faktor apa dapat dipertimbangkan dalam merencanakan pendidikan? □ Eğitimle ilgili planlar yaparken hangi etkenler göz önünde bulundurulabilir? |
Lucaris bertekad memanfaatkan kesempatan baru ini untuk mendidik pemimpin agama Ortodoks dan golongan awamnya dengan menerbitkan sebuah terjemahan Alkitab serta risalah-risalah teologia. Loukaris eline geçen bu fırsatı Ortodoks ruhban sınıfı ile halkı eğitmek üzere kullanmaya kararlıydı. Bunun için de bir Mukaddes Kitap çevirisi ve çeşitli ilahiyat risaleleri yayımlayacaktı. |
Kami akan membantu menyelamatkan pendidikan kuliah kalian. Üniversite eğitiminiz için para biriktirmenize yardım edeceğiz. |
Keluarga mu, begitu indah, pendidikan mu... Ailen, o kadar muhteşem, tahsilin... |
Sarjana Pendidikan. Öğretmenlik okuyor. |
Sebaliknya ayat itu mengatakan selanjutnya: ”Tetapi didiklah mereka di dalam ajaran dan nasihat Tuhan [Yehuwa, NW].” Öte yandan, ayet şöyle devam ediyor: “Fakat onları Rabbin terbiye ve nasihatile yetiştirin.” |
Katanya, "Leymah, impian saya adalah untuk dididik. Diyor ki, "Leymah, dileğim okuyabilmek. |
Pada umumnya, setiap perokok ”membelanjakan lebih dari dua kali anggaran per kapita gabungan untuk pakaian, perumahan, kesehatan dan pendidikan untuk membeli rokok”. Ortalama olarak sigara içenlerin her biri, “giysi, ev, sağlık ve eğitim için kişi başına harcanan paranın iki katından fazlasını sigaraya harcıyor.” |
Tidak ada jalan keluar yang mudah untuk mengatasi problem-problem ini, tetapi pendidikan bagi masyarakat telah banyak membantu. Bu sorunların kolay bir çözümü yok, ancak halka yönelik bir eğitimin yararı oldu. |
Setelah kebakaran, aku pindah ke rumah yang lebih baik, keluarga yang mengadopsiku dan memberiku pendidikan yang sebenarnya. Yangından sonra, daha iyi bir eve gittim beni evlat edinen ve bana gerçek bir eğitim veren bir aileye. |
Pearson plc adalah perusahaan penerbitan dan pendidikan multinasional yang berkantor pusat di London. Pearson PLC, Birleşik Krallık merkezli bir eğitim ve yayımcılık şirketidir. |
Dan untuk setiap seratus dolar, anda mendapatkan hampir 30 tahun pendidikan tambahan. Ve her 100 dolar için neredeyse 30 yıl eğitim almış olacaksınız. |
(Tawa) Pendidikan bagi anak berbakat tidak banyak mendapat perhatian. (Kahkahalar) Özel eğitim fazla bilindik değildi. |
Mereka tidak hanya memaksudkan kehidupan jasmani yang diterima dari orangtua tetapi terutama pemeliharaan yang pengasih dan pendidikan yang memungkinkan kaum remaja kelak menerima ”janji yang telah dijanjikanNya sendiri kepada kita, yaitu hidup yang kekal”.—1 Yohanes 2:25. Onlar, ana-babalarından aldıkları yalnız bedensel hayat için değil, özellikle ‘bize yapılan vaade, ebedi hayata’ doğru sevk edilmek üzere gördükleri ilgi ve sevgi dolu öğretim için teşekkür ederler.—I. Yuhanna 2:25. |
Mereka mengalokasikan dana yang cukup besar untuk kesehatan, pendidikan, sembako. Büyük miktarda paraları birinci basamak sağlık, ilk öğretim ve gıda yardımı hizmetlerine aktarıyorlar. |
Masaru Ibuka, pendiri perusahaan Sony di Jepang memahami bukti yang demikian meyakinkan tentang kesanggupan ini, sehingga ia dengan begitu bersemangat melibatkan diri dalam metode-metode pendidikan untuk anak yang masih kecil. japonya’daki Sony Şirketinin kurucusu Masaru İbuka bu öğrenme gücüyle ilgili son derece ikna edici delilleri gördükten sonra, erken eğitim yöntemine karşı coşkuyla ilgi göstermeye başladı. |
Endonezya öğrenelim
Artık mendidik'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.