Endonezya içindeki langka ne anlama geliyor?
Endonezya'deki langka kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte langka'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki langka kelimesi nadir anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
langka kelimesinin anlamı
nadiradjective Aku kebetulan menemukan sebuah buku yang langka di toko buku bekas. Ben ikinci el kitapçıda nadir bir kitapla karşılaştım. |
Daha fazla örneğe bakın
”Kejujuran sudah sangat langka,” kata wanita itu. Bu bayan “Dürüstlük artık pek görülmeyen bir şey” dedi. |
Kami menemukan elemen dari sayuran langka yang hanya ditemukan di suatu pulau di Karibia. Whoop-dee-doo! Az bulunan bir sebzenin kalıntılarını bulduk... yalnızca Karayip'lerde bir adada bulunan. |
Untuk menjamin kelestarian mamalia yang langka ini, Meksiko telah membuat cagar alam yang mencakup habitat vaquita. Meksika, bu az bulunan memelinin varlığını sürdürmesini sağlamak için liman yunusunun yaşam ortamının bir kısmını içeren bir doğal koruma alanı yarattı. |
Twitcher (orang yang mempelajari burung-burung langka), dan pengamat burung yang berlomba mencatat jumlah burung langka, dapat mengenali hingga 320 spesies burung. Ender kuşların peşindeki araştırmacılar ve bu tür kuşları kaydetmek için yarışan hevesli gözlemciler ise 320’ye kadar kuş türü saptayabilirler. |
" Armor Anak Itu "... sesuatu yang " Langka ". Çocuğun giymiş olduğu zırh daha önce hiç görmediğim bir şeydi. |
Ini minuman langka. Bulunması feci zordur. |
Terutama sejak kami menjadi spesies langka gara-gara dirimu. Özellikle de soyumuz bir şekilde tükenirken, teşekkürler. |
Itu sangat langka. Bu oldukça nadirdir. |
Dia mengalami kasus langka, amnesia retrograde. Hafıza kaybı var. |
Mari melihat sesuatu yang langka. İyisi mi, ender bir kabiliyete sahip birine geçelim. |
Dia berharap untuk menemukan besar dampak kawah Dan fragmen meteorit langka Sumbing dari beberapa asteroid jauh. Darbe sonucu devasa bir krater ve gök taşından kopan ender parçalar bulmayı bekliyordu. |
Permintaan untuk melakukan pekerjaan yang sempurna ini tidak banyak, karena hanya sedikit orang yang mampu membeli kain kente yang langka dan mahal ini. Çok az kişi nadir ve pahalı kente kumaşını satın alabileceğinden, böylesine harikulade bir işçilik için talep düşüktü. |
Aku bisa membuat diriku tak terlihat jika aku mau namun menghilang tiba-tiba, itu pemberian yang langka. İstemedim mi görünmem ama tamamen kaybolmak çok nadir bir yetenektir. |
Dia lapar dan makanan langka. Karnı aç fakat yiyecek sınırlı. |
19 Dan karena kelangkaan perbekalan di antara para perampok; karena lihatlah, mereka tidak memiliki apa pun kecuali daging untuk pertahanan hidup mereka, yang daging itu mereka dapatkan di padang belantara; 19 Ve eşkıyaların erzakları ise yeterli değildi; çünkü işte, yaşayabilmek için kırsalda vurdukları hayvanların etinden başka yiyecek bir şeyleri yoktu. |
Maka, burung yang tadinya sangat dibenci manusia telah menjadi sebuah lambang dari berbagai upaya manusia untuk menyelamatkan spesies-spesies yang telah menjadi langka akibat ulah manusia. Böylece bir zamanlar nefret etmekten hoşlandığı kuş, insanın, tükenme tehlikesi içine soktuğu türleri kurtarma çabalarının simgesi olmuştur. |
Sebuah fenomena langka yang dikenal sebagai bola petir pada skala yang belum pernah dilihat telah menyebabkan kebakaran parah seluruh daratan Cina. Yıldırım topu olarak bilinen nadir bir doğa olayı daha önce hiç görülmemiş bir şekilde Çin tarlaları boyunca şiddetli yangınlara sebep oldu. |
Itu edisi yang paling langka. En nadir bulunan sayı. |
Tinggi efisiensi tenaga kerja otomasi, ditambah dengan ilmiah dikelola kelimpahan sumber daya akan memungkinkan untuk cairan, dekat kelangkaan-lingkungan kurang yang dapat dioperasikan oleh hanya fraksi kecil penduduk. Yüksek verimli işgücü, otomasyonun bilimsel olarak yönetilen kaynak bolluğu ile birleşmesi sayesinde, akıcı ve neredeyse kıtlık bulunmayan, nüfusun çok küçük bir kısmı tarafından işletilebilen bir dünyaya ulaşacağız. |
Sebagai kontras, virus Ebola termasuk sangat langka, tetapi pada waktu mewabah, virus itu bisa menewaskan hampir 90 persen dari jumlah orang yang terjangkit. Ebola virüsü ise daha az kişiye bulaştıysa da, bazı yerlerde bulaştığı insanların neredeyse yüzde 90’ını öldürdü. |
Draugur, langka dari prajurit mayat hidup yang bersumpah sumpah tugas dalam hidup Draugur, hayattaki görevini ölüm sonrasında da devam ettirmeye yemin etmiş... |
Kemampuan untuk memindahkan kekuatan dari satu wadah ke yang lainnya sangatlah langka. Bir taşıyıcıdan diğerine güç aktarma yeteneğine çok nadir rastlanır. |
Bertentangan dengan itu, para penulis Alkitab menunjukkan kejujuran yang langka. Bunun tersine, Mukaddes Kitap yazarları olağanüstü derecede açıksözlü davranırlar. |
Imam-imam menganiaya anak-anak kecil secara seksual—dan itu bukanlah kasus yang langka. Papazlar küçük çocukları cinsel yönden kötüye kullanıyorlar; bu tür olaylar hiç de az değildir. |
Apa benar-benar langka? Gerçekten nadir mi? |
Endonezya öğrenelim
Artık langka'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.