Endonezya içindeki iri ne anlama geliyor?
Endonezya'deki iri kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte iri'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki iri kelimesi kıskanç anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
iri kelimesinin anlamı
kıskançadjective Barangkali orang itu mengalami kesulitan berkenaan ketidakpekaan atau bahkan iri hati. Belki bu kimsenin duygudaşlık göstermekle, hatta kıskanç olmakla ilgili bir problemi vardır. |
Daha fazla örneğe bakın
Pembunuhnya pasti berbadan besar dengan kemaluan kecil dan sedikit rasa iri. Bu durumda katil, böceğin şeyini görüp, onu kıskandı. |
Udara di sini kental dengan rasa iri Burada herkes beni kıskanıyor |
Aku selalu iri padamu, bahkan cemburu. Sana her zaman imrensemde hatta kıskansam bile |
8. (a) Apa yang dapat terjadi atas seseorang yang menimbulkan iri hati dan perselisihan dalam sidang? 8. (a) Cemaatte kıskançlık ve çekişmelere neden olan birinin başına ne gelebilir? |
Ia iri terhadap para remaja di kota terdekat yang punya banyak ”kemewahan”—air bersih dan listrik. Ailesiyle birlikte küçücük bir evde yaşayan Loyiso, komşu kasabada suyun musluktan akması ve elektrik gibi inanılmaz lükslere (!) sahip gençlere imreniyor. |
□ Sangat iri □ Kesinlikle kıskanırım |
Mereka memperlihatkan tingkat ekonomi dan kecanggihan yang dapat membuat iri manusia ahli-ahli strategi perang udara.” Bunlar o kadar ekonomik ve tam bir inceliktedir ki, hava saldırılarında kullanılan sistemleri icat eden uzmanları kıskandırabilir.” |
♪ Tititku besar Aku tahu kalian iri # Büyük bir yarrağım var Kıskanç bir sikik olduğunu biliyorum |
Kau " Iri " karena aku bisa " Akrab ". Beni onlara çok yakın olmakla suçladığın için oldu bu. |
Sebenarnya.. Aku selalu iri. Aslında, şu üç kızı kıskanıyorum. |
Orang-orang yang menerapkan instruksi Yehuwa meninggalkan ”perbuatan daging”, seperti tingkah laku yang tidak senonoh, penyembahan berhala, spiritisme, perselisihan, dan iri hati. Yehova’nın verdiği öğretimi uygulayanlar, hafifmeşrep davranış, putperestlik, ispritizma, çekişme ve kıskançlık gibi ‘bedenin işlerini’ terk ediyorlar. |
Maksudku, aku tak iri, aku hanya berpikir sangat tak masuk akal bahwa yang harus dilakukan Porcelain ( Porcelain: Kıskanıyor filan değilim ama aklım hiç almıyor.... Cossack şapkası takıp, şeffaf yağmurluğunu giydiği her gülünç kıyafetinin resmini çekmesi ve görüşmeye gitmesi yetti. |
Tetapi akan timbul iri hati dan dengki, jika kekurangan seorang anak dibandingkan dengan anak lain yang selalu dianggap lebih hebat. Resul Pavlus şöyle dedi: “Herkes kendi işini temyiz etsin, ve o zaman başkası için değil, ancak kendisi için övünmesi olur.” |
Kembali kemudian kau iri padaku karena orang tua kami menyukaiku. O zamandan beri beni kıskanıyordun çünkü ailemiz benimle gurur duyuyordu. |
Saya sering merasa mengurutkan iri hati manusia Hal yang mereka sebut roh. Ruh dedikleri şey yüzünden insanlara hep imrenmişimdir. |
Luke iri padaku. Luke kıskanıyordu. |
Ini adalah pemikiran duniawi, dan ini menghasilkan iri hati dan perselisihan. Bu bir tür bedeni düşünüş olup kıskançlık ve çekişme oluşturur. |
Tapi Goatie iri terhadap bakatku. Ama gottie yeteneğimi kıskandı. |
□ Sedikit iri □ Biraz imrenirim |
Axel, kau selalu iri padaku dan Sarah. Axel, her zaman Sarah ve beni kıskandın. |
Iri hati, sangat tabu untuk dibicarakan, meskipun ini merupakan unsur emosi yang paling menonjol dalam masayarakat modern. Kıskançlık, kıskançlıktan bahsetmek gerçek bir tabu, ama eğer modern toplumda tek baskın duygu varsa, o kıskançlıktır. |
Dia iri padamu. Seni kıskanıyordu. |
Tapi saat aku melihatmu, aku iri pada ayahku Ama sana bakınca babama gıpta ediyorum |
Dari pikiran manusia dan kontraksi yang terkoordinasi dari kumpulan otot-otot [lidah], kita mengeluarkan suara yang akan membangkitkan kasih, iri hati, respek—sesungguhnya segala macam emosi manusiawi.”—Hearing, Taste and Smell (Pendengaran, Perasa, dan Penciuman). İnsan beyninin ve [dil] kaslarının koordine edilmiş şekilde işlemesinin sonucu olarak bizler sevgi, kıskançlık, saygı gibi aslında insana özgü her duyguyu yansıtan sesler çıkarırız.”—Hearing, Taste and Smell. |
Mulai dari kompleks perkantoran ultramodern yang menjulang tinggi yang telah menjamur di seluruh Taiwan hingga ke jalan-jalan raya yang dipadati mobil-mobil impor yang mahal, kemakmuran materi di Taiwan membuat iri negara-negara berkembang lainnya. Diğer gelişmekte olan ülkeler, ada çapında mantar gibi biten ultra-modern gökdelenlerden, pahalı ithal otomobillerle dolup taşan karayollarına kadar, Tayvan’ın sahip olduğu maddi refaha imreniyorlar. |
Endonezya öğrenelim
Artık iri'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.