Endonezya içindeki gendang telinga ne anlama geliyor?
Endonezya'deki gendang telinga kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gendang telinga'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki gendang telinga kelimesi kulak zarı, kulakdavulu., timpanik zar anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
gendang telinga kelimesinin anlamı
kulak zarınoun (Memeliler ve insanların kulağında bulunan, havadaki titreşimleri ses olarak algılayan bir zar.) Di sini gelombang suara menggetarkan gendang telinga, dan selanjutnya, gendang telinga menggetarkan tiga tulang pada telinga tengah. Bu noktada ses dalgaları kulak zarını, kulak zarı da ortakulaktaki üç kemikçiği titreştirir. |
kulakdavulu.noun (Memeliler ve insanların kulağında bulunan, havadaki titreşimleri ses olarak algılayan bir zar.) |
timpanik zarnoun (Memeliler ve insanların kulağında bulunan, havadaki titreşimleri ses olarak algılayan bir zar.) |
Daha fazla örneğe bakın
Apakah Anda meledak di gendang telinga? Kulak zarını mı patlattılar, ha? |
Dia kena gegar dan gendang telinganya pecah. Beyin sarsıntısı geçiriyor ve bir kulak zarı yırtık. |
Tekanan angin yang sangat kuat akan menyebabkan pecahnya gendang telinga atau pendarahan pada paru-paru. Rüzgârın yaratığı basınç kulak zarlarının yırtılmasına ve ciğerlerin kanamasına neden olmaktadır. |
Kau akan merusak gendang telingaku. Kulağımın zarını patlatacaksın. |
Aku tahu gendang telingaku pernah robek, tapi apa semua bacaan itu berhenti begitu saja? Daha önce kulak zarımı patlatmıştım, ama bütün ezanlar bir anda mı durdu? |
Suara yang paling lemah yang dapat anda dengar mengerakkan gendang telinga anda sekitar empat atomik diameter. Algılayabileceğiniz en düşük ses kulak zarınızı sadece dört atom çapında hareket ettirir. |
Pada umumnya, ikan menangkap suara melalui tubuhnya, tetapi kebanyakan bangkong dan katak memiliki gendang telinga. Genel olarak, balıklar sesleri vücutları vasıtasıyla algılar; fakat kara ve su kurbağalarının çoğunun kulak zarları vardır. |
Yah, selain gendang telingaku berdering seperti lonceng gereja, aku baik-baik saja. Kulaklarımda kilise çanlarının çalması dışında iyiyim. |
'Gendang telingamu sedang bermain gendang! 'Kulaginda davullar caliyor! |
Di sini gelombang suara menggetarkan gendang telinga, dan selanjutnya, gendang telinga menggetarkan tiga tulang pada telinga tengah. Bu noktada ses dalgaları kulak zarını, kulak zarı da ortakulaktaki üç kemikçiği titreştirir. |
Gendang telinga Kulak zarı |
Bunyi ledakan itu telah merusak gendang telinga saya. Patlamanın gürültüsü kulak zarlarıma zarar vermişti. |
”Gendang telinga” ngengat ini masih bereaksi sewaktu ada suara dengan frekuensi 300 kilohertz. Güvenin “kulak zarları”, 300 kilohertz frekansındaki seslere bile tepki veriyordu. |
Gendang telingamu. Kulak zarları. |
Gendang telinga Ibu bisa rusak. Kulak zarlarını patlatacaksın. |
Kau akan merusak gendang telingamu. Kulak zarlarını patlatacaksın. |
Dia memiliki gendang telinga berlubang dan retak di bahunya, tapi tak ada kerusakan bagian dalam dia wanita yang kuat. Kulak zarı delinmiş omzunda kireçlenmiş bir kırık var ama dahili bir hasar yok. |
Ya, telinga yang sehat sangat peka sehingga bisa mendeteksi suara bahkan ketika diameter getaran udara pada gendang telinga kurang dari satu atom! Hatta sağlıklı bir kulak öyle hassastır ki, kulak zarını bir atomun çapından daha az titreştiren sesleri bile ayırt edebilir! |
Bentuk daun telinga, yang disebut aurikel, atau pinna, dirancang untuk mengumpulkan gelombang suara dan menyalurkannya ke saluran telinga, tempat gelombang itu segera mencapai gendang telinga. Dışkulağın kulak kepçesi diye adlandırılan kıkırdak kısmının biçimi, ses dalgalarını toplayıp dışkulak yoluna –oradan da kulak zarına– yöneltecek şekilde tasarlanmıştır. |
Ketertarikannya dalam infrasonik awalnya bermula pada tahun 1960 ketika ia dan asistennya menderita sakit pada gendang telinga serta peralatan laboratorium yang bergetar tetapi tidak ada suara yang ditangkap oleh mikroponnya. İnfrasonik dalgalar ilgisi ilk olarak, 1960'larda yaptığı laboratuvarda deneyleri sırasında, yardımcılarıyla kulak zarlarında ağrıyı ve laboratuvar ekipmanlarında titreşimi algılayıp mikrofonda duyulabilir hiçbir ses yakalamayınca fark etti. |
Getaran pada gendang telinga diperkuat secara mekanis oleh prinsip ungkit dan dihantarkan ke telinga bagian dalam melalui osikel —tulang-tulang kecil yang disebut tulang martil, tulang landasan, dan tulang sanggurdi. Kulak zarındaki titreşimlerin şiddeti çekiç, örs ve üzengi olarak bilinen kulak kemikçiklerinin bir kaldıracın parçaları gibi hareket etmesiyle artırılır ve içkulağa aktarılır. |
Endonezya öğrenelim
Artık gendang telinga'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.