Endonezya içindeki budaya ne anlama geliyor?
Endonezya'deki budaya kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte budaya'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki budaya kelimesi kültür, Kültür, medeniyet anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
budaya kelimesinin anlamı
kültürnoun Dalam beberapa kebudayaan, memanggil orang yang lebih tua dengan nama kecilnya dianggap tidak sopan, kecuali orang itu memintanya. Bazı kültürlerde kişinin kendinden yaşça büyük birine, o bunu istemediği sürece ismiyle hitap etmesi kabalık sayılır. |
Kültürnoun (barisan fenomena manusia yang tidak dapat dikaitkan dengan warisan genetika) Perbedaan budaya, ras, dan bangsa lebih sering memecah belah umat manusia. Kültür, ırk ve milliyet farklılıkları da insanları ayırır. |
medeniyetnoun Mungkin Anda berpikir bahwa kebudayaan Yap hanyalah kebudayaan kecil seratus tahun yang lalu. Bunun, yüz yıl öncesine ait sıradan bir medeniyet olduğunu düşünebilirsiniz. |
Daha fazla örneğe bakın
Dalam beberapa kebudayaan, memanggil orang yang lebih tua dengan nama kecilnya dianggap tidak sopan, kecuali orang itu memintanya. Bazı kültürlerde kişinin kendinden yaşça büyük birine, o bunu istemediği sürece ismiyle hitap etmesi kabalık sayılır. |
Inilah prajurit yang siap untuk membela kebebasan dan budaya Eropa. İşte Avrupa'nın özgürlüğünü ve kültürünü savunmak üzere hazır durumdaki askerler. |
Inikah budayamu? Senin kültürün böyle mi? |
”Selama beberapa dekade belakangan ini, negeri kami tampaknya cenderung untuk semakin sekuler,” komentar sebuah laporan dari Kantor Perencanaan Sosial dan Budaya Belanda. Hollanda Sosyal ve Kültürel Planlama Ofisi’nin yayımladığı bir raporda şöyle yazıyor: “Öyle görülüyor ki, son yıllarda ülkemiz dinden kararlılıkla uzaklaşıyor. |
Jadi ada banyak gagasan yang sangat romantis dalam budaya kita mengenai individualisme. Yani kültürümüz bireysellikle ilgili çok romantik fikirlere sahiptir. |
Aku tidak ingin menghancurkan warisan budaya mereka, mengapa harus saya lakukan? Mirasımı dağıtacak değilim, neden yapayım ki? |
Tuan rumah, India, menampilkan budaya klasiknya. Ev sahibi ülke olan Hindistan antik kültürünü sergiliyor. |
Tanpa lelah, beliau menghabiskan sisa hidupnya mempelajari seni dan budaya. Mağazalarına el koyuldu, hayatının geri kalanını sanat ve kültürün peşinde amansız bir takiple geçirdi. |
Dan bagian dari masalahnya, menurut saya adalah budaya yang dominan dalam pendidikan sekarang adalah fokus bukan pada pengajaran dan pembelajaran, tapi pada pengujian. Bence, problemin bir kısmı şu ki baskın eğitim kültürü öğretme ve öğrenmeye odaklanmalı ama ölçmeye değil. |
Bayangkan jika satu miliar manusia yang setiap tahun berwisata keliling dunia seperti ini, tidak sekedar dibawa naik bus dari satu tempat ke tempat lain, dari satu hotel ke hotel lain, memotret orang-orang dan budaya lain dari jendela bus mereka, tapi benar-benar berhubungan dengan orang-orang. bu tarzda her yıl uluslararası seyahat ettiğini, bir otobüsle bir yerden bir yere, bir otelden bir başkasına götürülmediğini, otobüslerin penceresinden insanları ve kültürleri fotoğraflamadığını fakat insanlarla gerçekten bağ kurduğunu hayal edin. |
Dalam kebudayaan lain, masalah yang berbeda bisa timbul. Başka kültürlerde ise farklı bir sorun ortaya çıkabilir. |
Kita patut meninggalkan sangkar budaya kita sendiri dan pergi mengunjungi sangkar- sangkar lain. Kendi küçük kültürel gettomuzdan dışarıya çıkmalı ve gidip bir sonrakini ziyaret etmeliyiz ve bir sonrakini... |
Remaja-remaja di negara-negara yang sedang berkembang juga tidak luput dari tekanan-tekanan kebudayaan dan ekonomi yang menganjurkan hubungan seksual dengan siapa saja. Gelişen ülkelerdeki gençler de, rasgele cinsel ilişkilerde bulunmak üzere kültürel ve ekonomik açıdan güçlü etkilerle karşı karşıya kalıyor. |
Anak-anak dapat belajar fisika dan kimia dan mengambil manfaat dari pertukaran kebudayaan yang meluas. Çocuklar, fizik ve kimya öğrenecek ve gelişen kültürel alışverişten yararlanacaktı. |
Tapi alih-alih, yang kita punya adalah budaya standardisasi. Bunun yerine, bizde standartlaştırma kültürü var. |
Dengan mengikuti kata-kata Yesus, Saksi-Saksi Yehuwa —tidak soal kebangsaan, warna kulit, budaya, atau bahasa— menikmati kedamaian tersebut. Milliyeti, rengi, etnik kökeni veya dili ne olursa olsun Yehova’nın Şahitleri, İsa Mesih’in sözlerini dinledikleri için böyle bir huzur ve barış tadıyor. |
Semua agama, semua budaya merenungkannya Her din, her kültür, bunun üzerine kafa yordu. |
Budaya Hongaria sangat beragam dan kaya. Kültürleri çok zengin ve çeşitlidir. |
Namun, apakah kita memiliki ”perbedaan golongan” berdasarkan ras, budaya, atau bahkan latar belakang agama? Peki, aramızda kişilerin ırkına, kültürüne hatta dinsel geçmişine dayanan “sınıf ayrımı” var mı? |
Orang orang setuju bahwa lukisan atau film atau musik itu indah karena budaya mereka menentukan cita rasa estetika yang seragam. İnsanlar resimlerin, filmlerin veya müziklerin güzel olduğunda hemfikirdir, çünkü kültürleri ortak bir estetik tat yaratmıştır. |
Aku hanya mau memastikan padamu bahwa tidak semua pengajaran budayamu sia-sia. Tüm kültürel telkinlerinin beyhûde olmadığını göstermek istedim. |
Aku bisa melihat bahwa kau adalah pria berbudaya. Sizin kültürlü bir adam olduğunuzu görebiliyorum. |
Tapi mungkin ini saatnya membuktikan diri saya, ya, memang penting memahami masa lalu, penting untuk melihatnya dari sisi yang berbeda, tapi mungkin kita harus melihat keunggulan budaya kita sendiri dan membangun di atasnya di masa ini. Ama belki de kendime şunu kanıtlamanın zamanı gelmişti, evet, geçmişi anlamak önemlidir, geçmişe başka bir açıdan bakmak önemlidir, ama belki de kendi kültürümüzün güçlü yönlerine bakmalıyız ve günümüzde bu temelleri esas almalıyız. |
Kementerian Budaya dan Pariwisata Republik Turki. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı. |
Minuman cokelat diyakini pertama kali dibuat oleh suku Maya sekitar 2.000 tahun yang lalu, dan minuman cokelat merupakan bagian penting budaya suku Aztek pada 1400 Masehi. 1400'lere kadar kakao içecekleri, Aztek kültürünün önemli bir parçası olmuştu. |
Endonezya öğrenelim
Artık budaya'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.