Endonezya içindeki biasanya ne anlama geliyor?
Endonezya'deki biasanya kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte biasanya'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki biasanya kelimesi genellikle, genelde, çoğunlukla, alışılagelmiş, alışıldığı gibi anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
biasanya kelimesinin anlamı
genellikle(for the most part) |
genelde(typically) |
çoğunlukla(commonly) |
alışılagelmiş(normally) |
alışıldığı gibi(normally) |
Daha fazla örneğe bakın
Alasan yang biasa, kurasa. Bilmediğin için konuşursun hep |
Buku A Parent’s Guide to the Teen Years menulis, ”Bahaya lainnya, mereka bisa menarik perhatian anak laki-laki yang lebih tua yang biasanya lebih berpengalaman secara seksual.” Ayrıca bir başvuru kitabına göre, “cinsel açıdan deneyimli olabilecek daha büyük erkek çocukların ilgisini çekebilirler” (A Parent’s Guide to the Teen Years). |
Ada banyak orang, seperti saya contohkan, yang luar biasa, yang meyakini hak- hak wanita di Saudi, dan berusaha, meskipun dengan mengahadapi banyak kebencian, karena berbicara dan menyuarakan pandangan mereka Demin size bazı örneklerini gösterdim. Suudi Arabistan'da kadınların haklarına inanan ve deneyen ayrıca seslerini yükseltip görüşlerini belirttikleri için çok fazla nefretle yüzleşen muhteşem insanlar. |
”Kami harus menyesuaikan diri dengan banyak sekali kebiasaan setempat,” kata kakak beradik yang berusia 20-an dari Amerika Serikat, yang sekarang melayani di Republik Dominika. Hizmet etmek için Amerika Birleşik Devletleri’nden Dominik Cumhuriyeti’ne giden, 20’li yaşlarında iki kız kardeş “Alışmamız gereken birçok farklı âdet vardı” diyorlar. |
Kendaraan masa depan ini, yang melaju berdua atau bertiga, menggunakan gas alam yang lebih bersih daripada bahan bakar biasa. İkişer ya da üçerli sıralar halinde giden bu çok modern araçlar, çevreyi normal yakıtlardan daha az kirleten doğalgazla çalışıyor. |
saja mulai untuk Memahami peristiwa luar biasa besarnya ini. Ama bu korkunç olayın büyüklüğünü daha yeni anlıyoruz. |
Racun yang biasa dipilih untuk membunuh. Suikast için pek alışıldık bir seçim değil. |
Dan variabel iklim tidak biasa. Değişken iklim görülmemiş bir şey değildir. |
Itu sangat luar biasa. Büyüleyiciydi. |
Orang yang bertubuh kurus biasanya tidak disarankan untuk menggunakan baju berpola belang vertikal. Bir leotardın aksine, vücut kıyafeti genellikle bir spor giyim biçimi olarak kabul edilmez. |
”Semakin jelas kita melihat jagat raya dengan segala perinciannya yang luar biasa,” demikian kesimpulan seorang penulis senior untuk Scientific American, ”semakin sulit kita menjelaskan dengan sebuah teori sederhana bagaimana jagat raya kita menjadi seperti itu.” Scientific American dergisinin yetkili yazarlarından biri şu sonuca vardı: “Evren’i tüm görkemli ayrıntılarıyla daha net görebildikçe, bu şekliyle nasıl oluştuğunu basit bir kuramla açıklamamız daha da zorlaşacak.” |
Oh, ya, itu luar biasa. Pekala bu harika. |
Karena bukan itu yang dimintanya, ini bukan situasi tebusan yang biasa. Bu öyle sıradan bir fidye durumu değil. |
Gereja Advent biasanya menyelenggarakan perjamuan kudus empat kali setahun. Adventistler Rabb’in Sofrası ibadetini çoğunlukla yılda dört kez yaparlar. |
Seperti tempat dia biasa nongkrong? Takıldığı yerler falan? |
Hal ini luar biasa. Bu inanılmaz. |
Ini luar biasa! Bu olağanüstü! |
Kita mungkin biasa melihat peringatan-peringatan seperti itu. Böyle uyarıları görmeye alışmış olabiliriz. |
Bait masih berdiri, dan orang-orang melakukan kegiatan sehari-hari seperti yang biasa mereka lakukan selama ratusan tahun. Mabet yerli yerinde duruyordu ve halk yüzlerce yıldır yaptığı gibi, günlük işlerini sürdürüyordu. |
Saya tahu IQ saya karena saya biasa dianggap cerdas dan dulu saya dianggap anak berbakat. I. Q.'mu biliyordum çünkü zeki birisi olarak tanımlanmıştım ve çocukluğumda ileri zekalı olarak bilinirdim. |
Biasanya, kami menjadi kurir pada hari Sabtu siang atau Minggu, sewaktu Papa tidak perlu bekerja. Kuryelik yolculuklarımızı, babamın çalışmadığı zamanlar olan cumartesi öğleden sonraları ya da Pazar günleri yapıyorduk. |
Untuk paus 1 5 meter, mereka dapat lenyap dengan mudah luar biasa. 15 metre boyunda olmasına rağmen kolaylıkla gözden kaybolabilir. |
Kau ingat apa yang biasa orang katakan tentang putri? DA'nın prensesler hakkında söylediklerini hatırlıyor musun? |
Kebiasaan-Kebiasaan Umum yang Tidak Berkenan kepada Allah Tanrı’yı Memnun Etmeyen Yaygın Âdetler |
Tidak soal hal itu membahayakan kehidupannya atau tidak, pria yang biasa berdoa ini menyampaikan permohonan kepada Yehuwa dengan tiada henti. Duaya çok önem veren biri olarak canı pahasına da olsa, Yehova’ya durmadan dua etme alışkanlığından asla vazgeçmedi. |
Endonezya öğrenelim
Artık biasanya'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.