Endonezya içindeki besar-besaran ne anlama geliyor?
Endonezya'deki besar-besaran kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte besar-besaran'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki besar-besaran kelimesi büyük, yarın, yarin, muhteşem, kocaman anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
besar-besaran kelimesinin anlamı
büyük(large-scale) |
yarın(tomorrow) |
yarin(tomorrow) |
muhteşem(massive) |
kocaman(massive) |
Daha fazla örneğe bakın
Saya telah berupaya keras untuk tidak membesar-besarkan persoalan atau merasa diri terlalu penting. Pireyi deve yapmamaya ve kendimi çok önemsememeye çalıştım. |
Aku butuh kau untuk mencegah perang besar-besaran. Bir savaşı önlemek için yardımın gerek. |
Perusahaan itu spesialis permainan penembak multi-player besar-besaran dan simulasi peperangan nyata. Kitlesel çoklu oyuncu ve birinci şahıs nişancı alanında uzmanlaşmış gerçek zamanlı savaş simülasyonları yapan bir şirket. |
Migrasi Besar-besaran Menimbulkan Problem Kitle Göçü Sorunlar Yaratıyor |
Disamping itu dia harus Electra, dan harganya... $ 36,000, setelah diskon besar-besaran dari Lockheed. Tabii ki uçağın bir Electra olması gerek, ve o uçaklarda Lockheed'den büyük bir indirimden sonra, $ 36,000. |
Banyak dari kita cenderung membesar-besarkan hal negatif sewaktu mengalami kekecewaan. Hayal kırıklığı yaşadığımızda birçoğumuz durumun olumsuz yönlerini abartmaya eğilimli olabiliriz. |
Uh, kami melakukan pembersihan taman besar-besaran beberapa bulan yang lalu, bersih semua. Bir iki ay önce büyük bir temizlik yaptık. Hepsini temizledik. |
Namun, penebangan hutan besar-besaran mengakibatkan semakin meningkatnya kadar gas ini di atmosfer kita. Öte yandan büyük ağaçlık alanların yok edilmesi bu gazların atmosferimizde birikmesine neden olur. |
Pembesar-pembesar+ dan semua hakim di bumi,+ Siz önderler+ ve yeryüzünün tüm hâkimleri,+ |
Juga, kelemahan orangnya tidak dilihat, tapi kelebihannya dibesar-besarkan. Üstelik aşkın gözü kördür, yani karşındaki kişinin zayıflıklarını görmezden gelip güçlü yönlerini gözünde büyütmene yol açar. |
Tak perlu dibesar-besarkan. Fazla büyütmeyelim. |
Jadi kita tidak dapat mengharapkan pertobatan secara besar-besaran sebelum akhir dari sistem ini.—Yesaya 32:6. Öyleyse, bu ortamın sona erişinden önce büyük bir insan kitlesinin hakikati kabul etmesini bekleyemeyiz.—İşaya 32:6. |
Akan tetapi, meski ada upaya untuk memproduksi sabun secara besar-besaran, tampaknya sabun jarang dipakai di Eropa. Ürünün geniş alanlara yayılması için harcanan çabalara rağmen sabunun Avrupa’da çok az kullanıldığı anlaşılıyor. |
Saya akan merilis secara besar-besaran Hingga tak ada menantu... maksudku, tak ada penyanyi yang pernah mengalaminya! Ben ona öyle görkemli bir şey yapacağım ki, hiçbir damat demek istediğim, senden iyi bir şarkıcı olamaz! |
koloni kelelawar besar-besaran,... terlihat di atas New Jersey Turnpike. New Jersey paralı otobanında büyük bir yarasa kolonisi görülmüş. |
(Matius 24:14) Sebagai salah satu aspek dari pekerjaan pengabaran Kerajaan, program pendidikan besar-besaran sedang dilaksanakan. (Matta 24:14) Gökteki Krallığı vaaz etme işinin bir yönü, yürütülen büyük eğitim programıdır. |
Ini adalah penemuan, besar besar! Bu büyük, çok büyük bir keşif. |
Konvoi besar-besaran. Geniş bir konvoy. |
Jangan dibesar-besarkan. Abartmayalım. |
Pencarian besar-besaran dilakukan ketika sekumpulan gua yang tertimbun di lereng Lembah Hinom digali pada tahun 1979/80. Hinnom Vadisi yamaçlarındaki bir dizi kaya mezarında 1979-1980’de yapılan kazılarda dikkat çekici bulgular elde edildi. |
Jangan membesar-besarkan Abartma. |
SELAMA suatu kampanye besar-besaran melawan penyalahgunaan narkoba, kaum muda di Amerika Serikat didesak: ”Katakan saja tidak”. UYUŞTURUCU kullanımına karşı yürütülen büyük bir kampanyada, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gençler şöyle teşvik edildi: “Hayır demeniz yeter.” |
Pengeras suara yang besar-besar dapat dipasang di dinding tersebut untuk menghemat ruang lantai. İri stereo kabinler duvara takılabilir ve zeminden kazanılabilir. |
Penggunaan tank secara besar-besaran dalam pertempuran terjadi pada Pertempuran Cambrai pada 21 November 1917. Tankların yoğun olarak kullanılıp başarılı oldukları ilk çarpışma 20 Kasım 1917'deki Cambrai Çarpışması olmuştur. |
Program Pembangunan Besar-besaran di Afrika Selatan Güney Afrika’daki Büyük İnşa Programı |
Endonezya öğrenelim
Artık besar-besaran'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.