Endonezya içindeki balai ne anlama geliyor?

Endonezya'deki balai kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte balai'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki balai kelimesi galeri, istasyon, durak, gar, İstasyon anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

balai kelimesinin anlamı

galeri

(gallery)

istasyon

(station)

durak

(station)

gar

(station)

İstasyon

(station)

Daha fazla örneğe bakın

Syukurlah, Inger pulih, dan kami dapat menghadiri perhimpunan lagi di Balai Kerajaan.”
Şükürler olsun ki, Inger iyileşti ve yeniden İbadet Salonuna gidebiliyoruz.”
5 Badan penatua mengatur rencana yg tetap utk pembersihan dan pemeliharaan balai.
5 Temizlik yapmak için tanzimler: İhtiyarlar kurulu, (eğer Salonu birçok cemaat kullanıyorsa, İbadet Salonunun Bakım Heyeti) salonunu muntazamaman temizlenmesi ve bakımı için bir program yapar.
Daud menjawab, ”Untuk membeli+ lantai pengirikan darimu dengan maksud mendirikan sebuah mezbah bagi Yehuwa, agar bala itu+ berhenti menimpa rakyat.”
Davut şöyle dedi: “Yehova’ya bir sunak yapmak için senden harman yerini satın almaya+ geldim ki, bu felaket+ halkın üzerinden kalksın.”
(b) Kemungkinan besar, bagaimana ”lama setelah itu” perhatian diarahkan kepada ”bala tentara tempat tinggi”?
(b) Herhalde “çok günlerden sonra” “yüksekte olanların ordusu” nasıl cezalandırılacak?
7 Kita semua tentu ingin mendukung kelompok kita bila mendapat tugas utk membersihkan Balai Kerajaan.
7 Bize düşeni yapmak: İbadet Salonunun temizlik sırası grubumuza gelince, hepimiz bu temizliği desteklemeliyiz.
2:2, 3) Zakharia bernubuat bahwa ”banyak suku bangsa dan bangsa yang perkasa akan datang untuk mencari Yehuwa yang berbala tentara di Yerusalem dan melembutkan muka Yehuwa”.
Zekeriya peygamber de şöyle söylemişti: “Göklerin hâkimi Yehova’ya danışmak, Yehova’nın lütfunu dilemek için birçok halk ve güçlü millet Yeruşalim’e gelecek.”
Pada tahun-tahun belakangan ini, saya bergabung dengan kelompok berbahasa Gujarati, yang juga berhimpun di Balai tersebut.
Son yıllarda, aynı salonu paylaşan Gucerat dili konuşan bir grupla bir araya geliyorum.
Mempercepat Pembangunan Balai Kerajaan
İbadet Salonu İnşaatlarının Hızlanması
Setiap minggu, keluarga Vaca pergi ke Balai Kerajaan dengan bersepeda selama tiga jam
Eric ve Vicky, daha fazla müjdeciye ihtiyaç olan bir yerde hizmet etmek için geldiler
Kisahnya dimulai ketika terjadi bala kelaparan di negeri Israel.
Hikâye İsrail’de bir kıtlık döneminde başlar.
Saya ulangi, permintaan bantuan segera Bala Bantuan RRTS.
Tekrarlıyorum, derhal HMTT takviyesi istiyorum.
Menjelang akhir proyek, dia bahkan bekerja lembur sepanjang malam agar saudara-saudara dapat menahbiskan Balai Kerajaan itu keesokan paginya.
Hatta projenin sonlarına doğru, kardeşlerin İbadet Salonunu ertesi sabah hizmete açabilmesi için tüm bir gece çalıştı.
Ini sangat berbeda dengan Balai Kerajaan yang biasa saya gunakan.
Burası alışık olduğum İbadet Salonlarından çok farklıydı.
" Ya, kau dan bala tentara mana? "
" Evet, sen ve ne ordusu? "
Tunggu bala bantuan.
Ekibi bekle.
Volkshalle ("Balai Rakyat"), juga disebut Große Halle ("Balai Besar") atau Ruhmeshalle ("Balai Kejayaan"), adalah bangunan monumental berbentuk kubah yang direncanakan oleh Adolf Hitler dan arsiteknya Albert Speer di kota Berlin.
Volkshalle ya da Große Halle (Büyük Salon), Adolf Hitler ve Welthauptstadt Germania'nın mimarı Albert Speer tarafından planlanan büyük kubbeli anıtsal bir yapı idi.
Maukah Anda menghadiri perhimpunan di Balai Kerajaan di daerah Anda?
Siz de yörenizdeki İbadet Salonunda bir ibadete katılmak ister misiniz?
11 Bahkan terhadap Panglima bala tentara itupun ia membesarkan dirinya, dan dari pada-Nya diambilnya korban persembahan sehari-hari, dan tempat-Nya yang kudus dirobohkannya.
11 Ve o ordunun başbuğuna kadar kendisini büyüttü; ve daimî yakılan takdimeyi ondan çekip aldı, ve makdisinin yeri yıkıldı.
Pada tahun 33 M, Yesus memberi tahu para pengikutnya, ”Apabila kamu melihat Yerusalem dikepung oleh bala tentara yang berkemah, kemudian ketahuilah bahwa penghancuran atasnya sudah dekat.
İsa, MS 33’te takipçilerine şunları söyledi: “Yeruşalimi ordularla kuşatılmış gördüğünüz zaman, bilin ki, onun yıkılması yakındır.
Bala tentara” pemberita Kerajaan dan pekerjaan pemberitaan ”kabar baik” yang mereka lakukan, dilarang di hampir semua negara Persemakmuran Inggris.
Gökteki Krallığı duyuranların ‘ordusu’ ve onun ‘iyi haberi’ vaaz etme işi İngiliz Uluslar Topluluğu’nun hemen her yerinde yasaklandı.
Apakah telah dibuat rencana untuk membersihkan Balai Kerajaan sebelum dan sesudahnya?
İbadet Salonunu kutlama öncesinde ve sonrasında temizlemek için düzenlemeler yapıldı mı?
Ia mendengar di Balai Kerajaan betapa pentingnya agar kita semua mengabar, jadi ia menaruh dua brosur Alkitab di tasnya.
İbadet salonunda herkesin vaaz etmesinin ne kadar önemli olduğunu duymuştu ve çantasına iki tane küçük kitap koydu.
Setelah lenyapnya Babel Besar di tangan bangsa-bangsa, bangsa-bangsa itu sendiri akan dihancurkan oleh Yesus dan bala tentara malaikatnya.
Milletlerin elleriyle Büyük Babil’in yok edilişinden sonra, bizzat onlar İsa Mesih ve onun melek orduları tarafından yok edilirler.
Tetapi, hanya itu perbedaan yang tampak di Balai Kerajaan tersebut.
İspanya Portekiz’den bir saat ileridedir; aslında buradaki kardeşlerin arasındaki tek fark bu zaman dilimidir.
Di desa-desa lain, puluhan rumah dan beberapa Balai Kerajaan dibakar habis.
Başka köylerde birçok ev ve bazı İbadet Salonları yakıldı.

Endonezya öğrenelim

Artık balai'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.