Endonezya içindeki adang ne anlama geliyor?
Endonezya'deki adang kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte adang'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki adang kelimesi koruma, himaye, emniyet, engellemek, güvenlik anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
adang kelimesinin anlamı
koruma(guard) |
himaye(guard) |
emniyet(guard) |
engellemek(block) |
güvenlik(safety) |
Daha fazla örneğe bakın
Ia membantu kami melewati beberapa pengadang jalan yang sangat berbahaya. Son derece tehlikeli olan birkaç barikattan geçmemize yardım etti. |
Harvey Gordon menulis, ”Saya percaya bahwa gejala-gejala yang mengganggu dari masa pasca uretritis [peradangan uretra] benar-benar diperbesar oleh minuman beralkohol dan makanan yang banyak bumbunya. Harvey Gordon şöyle diyor: “İdrar yolu iltihabındaki tahriş belirtilerinin, baharatlı yiyecekler ve alkol alındığında daha da arttığına inanıyorum. |
Tidak soal apa rintangan yang mengadang mereka, tidak soal betapa sulitnya dilema yang mungkin mereka hadapi, Yehuwa akan menjadi apa pun yang dibutuhkan untuk membebaskan mereka dari perbudakan dan mengantarkan mereka ke Tanah Perjanjian. Karşılarına hangi engeller çıkarsa çıksın, ne kadar berbat bir durumda bulunurlarsa bulunsunlar, Yehova onları kölelikten kurtarıp Vaat Edilen Diyara götürmek için ne gerekirse o olacaktı. |
Sangat banyak pemadangan dewasa. Pis pis bakıyorlar. |
Makrofagus, sel-sel yang mengaktifkan respons sistem kekebalan, juga turut menuntaskan pekerjaan ini dengan berjaga-jaga untuk turut menyembuhkan peradangan. Bağışıklık sistemini harekete geçiren hücreler olan makrofajlar, iltihabı gidermeye yardım etmek amacıyla hastalanan bölgede kalarak işin tamamlanmasına da yardım ederler. |
Hal ini memberi mereka keyakinan yang dibutuhkan untuk mengatasi berbagai tantangan yang mengadang mereka.” Bu da onlara, karşılaştıkları zorluklarla mücadele etmeleri için ihtiyaçları olan güveni kazandırdı.” |
(Lukas 11:13) Roh tersebut merupakan kuasa yang paling kuat di alam semesta, maka roh itu pasti bisa memperlengkapi kita untuk sukses menghadapi cobaan atau godaan apa pun yang mungkin mengadang kita. (Luka 11:13) Bu ruh evrendeki en büyük kuvvettir, bu nedenle karşılaşabileceğimiz tüm zorluklara ya da ayartmalara karşı koymak üzere bizi kesinlikle en iyi şekilde hazırlayabilir. |
Itu bisa menyembuhkan peradangan luka. Enfeksiyonu kesebilir. |
Namun, kami mendengar bahwa di sana ada pengadang-pengadang jalan yang memblokir semua jalan ke luar kota, maka kami memutuskan pergi ke desa terdekat di daerah pinggiran Kigali. Di sana ada kerabat Immaculée bernama Gahizi, yang juga seorang Saksi Yehuwa. Ama şehir dışına çıkan tüm yolların barikatlarla tutulduğunu öğrendik ve Kigali’nin hemen dışındaki yakın bir köye gitmeye karar verdik. Orada Immaculée’nin, Yehova’nın Şahidi olan Gahizi isimli bir akrabası vardı. |
Ikatan persahabatan Kristen dan kasih yang kami jalin selama masa perang menopang kami pada masa sulit yang mengadang kami. Savaş yıllarında aramızda gelişen İsa’nın takipçilerine özgü dostluk ve sevgi bağları daha sonra geçirdiğimiz zorlu yıllarda ayakta kalmamıza çok katkıda bulundu. |
24 Ketika merangkum beberapa problem tak terpecahkan yang mengadang teori evolusi, Francis Hitching mengatakan, ”[Teori evolusi modern] telah gagal dalam tiga bidang uji yang sangat penting: Catatan fosil mengungkapkan suatu pola loncatan evolusi dan bukan perubahan yang bertahap. 24 Evrimin yüz yüze bulunduğu çözülmemiş sorunları, Francis Hitching şöyle özetledi: “[Çağdaş evrim kuramı] sınanabileceği can alıcı üç alanda başarısızlığa uğradı: Fosil kayıtları aşamalı değişimler yerine, evrimsel atlamalardan oluşan bir örnek sergilemektedir. |
Trakom adalah peradangan mata akibat debu yang masuk ke mata. Trahom, gözünüze kaçan kir yüzünden oluşan bir enfeksiyon. |
Peradangan merupakan salah satu dari respons pertama sistem imun terhadap infeksi. Yangı, bağışıklık sisteminde enfeksiyona karşı gösterilen ilk tepkilerden birisidir. |
(1 Tawarikh 28:7) Dengan demikian, jika bahaya Internet mengadang Anda, Anda akan dengan bijaksana lari darinya. —1 Korintus 6:18. Tarihler 28:7). O zaman internetin tehlikeleriyle karşılaşınca onlardan hikmetle kaçacaksınız (1. Korintoslular 6:18). |
2:9) Sementara itu, kita ingin memanfaatkan setiap kesempatan untuk memperkuat iman kita agar tetap loyal kepada Yehuwa tidak soal ujian apa pun yang mengadang kita. Pet. 2:9). Bu arada, ne tür bir sınavla karşılaşırsak karşılaşalım Yehova’ya sadakatimizi koruyabilmek için her fırsatta imanımızı güçlendirmeliyiz. |
Meningitis merupakan peradangan pada meningen, tiga selaput jaringan yang bertanggung jawab melindungi otak dan saraf tulang belakang. Menenjit beyin ve omurilik zarının iltihaplanmasıdır, bu üç doku katmanının görevi beyin ve omuriliği korumak. |
Tantangan apa saja yang bakal mengadang seorang nabi Israel di Niniwe? Nineve’de İsrailli bir peygamberi hangi zorluklar bekliyordu? |
20 Mengingat banyaknya cobaan yang mengadang kita, tidaklah mudah untuk hidup sesuai dengan kehendak Allah di dunia yang jahat ini. 20 Sıkıntılarla dolu bu kötü dünyada, Tanrı’nın istediği gibi bir yaşam sürmek kolay değildir. |
Hari-hari penderitaan mengadang aku. Kara günler çıktı karşıma. |
Sewaktu ”mendengar” sinyal-sinyal kimiawi yang menunjukkan adanya peradangan di daerah tertentu, monosit akan meninggalkan aliran darah dan menembus jaringan yang bermasalah, tempat mereka menjadi makrofagus, yang artinya ”si pemakan yang rakus”. Monositler, belirli bir bölgede iltihap olduğunu gösteren kimyasal işaretleri fark ettiklerinde, kan dolaşımını terk ederler ve hastalıklı dokuya girerler; orada “büyük yiyiciler” anlamına gelen makrofajlara dönüşürler. |
Saya rasa anti-peradangan yang bekerja. Antiinflamatuar işe yaramış olabilir. |
Diadang Roh Allah Tanrı’nın Ruhu Onlara Karşı Durdu |
Kalau saja dia mengenakan topeng di setiap waktu, maka dapat menimbulkan peradangan bagi dirinya. Bu zırhı istedikleri zaman kendileri giyip çıkarabilirdi. |
Akan tetapi, ketika pelaut yang memegang kemudi diadang badai yang dahsyat, ia dituntut menyesuaikan layarnya. Fakat dümendeki denizci şiddetli bir fırtınayla karşılaşırsa yelkenleri buna göre ayarlamak zorundadır. |
Penyalahgunaan pencahar dapat melemahkan dinding usus dan bisa menyebabkan peradangan atau infeksi. Müshil ilaçlarının gereksiz yere kullanılması bağırsağı kaplayan mukozayı inceltip iltihaplanmaya veya enfeksiyona neden olabilir. |
Endonezya öğrenelim
Artık adang'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.