Almanca içindeki selbstsicher ne anlama geliyor?
Almanca'deki selbstsicher kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte selbstsicher'ün Almanca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Almanca içindeki selbstsicher kelimesi özgüvenli, kendinden emin, kendinden emin, güvenle, kendine güvenen, kendinden emin bir şekilde, güvenli, emniyetli, emin, şüphesiz, kuşkusuz, sağlamca bağlı, sıkıca bağlı, (kendinden) emin, (kendine) güvenen, kesin, muhakkak, kesin, sağ salim, emin, güvenli bir şekilde, emniyetli bir şekilde, emniyetlice, güvenlice, sımsıkı, sıkıca, sıkı sıkı, tabii, tabii ki, kesinlikle, güvende, güvenlikte, güvencede, emniyette, emin, güvenli, kırılmaz, sağ salim, güvenli bir şekilde, güvenle, emniyetle, emniyetli bir şekilde, şüphesiz, kuşkusuz, elbette, muhakkak, kesin olarak, kontrollü bir şekilde, ihtiyatlı, tedbirli, kesin, açık, belli, emin, kesin, kati, mutlak, dikkatlice, kesin, muhakkak, emin, sahada, sıkı, emin, emniyetli, güvenli, kesin olarak, tartışmasız bir şekilde, kendinden emin, kendine güvenen, tartışılmaz, tartışmasız, kesinlikle, kesin olarak, muhakkak, hakikaten de, sahiden de, şüphesiz, kuşkusuz, kesin, kati, mutlak, tartışmasız olarak, sağlamca, emniyetli, güvenli, elbet, muhakkak, elbette, kesinlikle, güvenilir, sağlam, emin, tabii, tabii ki, sağlam, elbette, tabii, açık, belirli, kesin, kesinlikle, muhakkak, tabii, elbette, tabii ki anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
selbstsicher kelimesinin anlamı
özgüvenli(Auftreten) Davinas selbstsichere Anmut, als sie dem Spiel zusah, zog alle Augen auf sie. |
kendinden emin
|
kendinden emin
Ich würde nicht behaupten, dass Melanie arrogant ist, aber selbstsicher ist sie auf alle Fälle. |
güvenle
Selbstsicher tastete er sich durch den dunklen Raum zum Fenster vor. |
kendine güvenen(umgangssprachlich) Janice ist nicht selbstbewusst genug, um nach einer Gehaltserhöhung zu fragen. |
kendinden emin bir şekilde
|
güvenli, emniyetli, emin
Wir wohnen in einer sicheren Gegend. Güvenli bir semtte oturuyoruz. |
şüphesiz, kuşkusuz
Er verdient sicher eine Beförderung. |
sağlamca bağlı, sıkıca bağlı
Das Seil des Kletterers war sicher. Kaya tırmanıcının ipi sıkıca bağlı idi. |
(kendinden) emin, (kendine) güvenen
|
kesin
|
muhakkak, kesin
|
sağ salim
Die Straße war glatt, aber unser Fahrer hat uns sicher nach Hause gebracht. |
emin
"Heute ist der 12te." "Bist du sicher?" |
güvenli bir şekilde, emniyetli bir şekilde, emniyetlice, güvenlice
Louis stellte sicher, dass der Anhänger sicher mit dem Auto verbunden war. |
sımsıkı, sıkıca, sıkı sıkı
|
tabii, tabii ki
|
kesinlikle
Weißt du das sicher oder nimmst du das nur an? |
güvende, güvenlikte, güvencede, emniyette
Hier bist du sicher. Jetzt können sie dich nicht mehr kriegen. Korkmanıza gerek yok, burada emin ellerdesiniz. |
emin
Ich bin mir sicher, dass es morgen regnen wird. |
güvenli
Viele Leute haben Angst, dass das Einkaufen im Internet nicht sicher ist. |
kırılmaz
|
sağ salim
Trotz des Nebels kam Patricia sicher nach Hause. |
güvenli bir şekilde, güvenle, emniyetle, emniyetli bir şekilde
|
şüphesiz, kuşkusuz, elbette
|
muhakkak, kesin olarak
|
kontrollü bir şekilde
|
ihtiyatlı, tedbirli
Der Schachspieler machte einen sicheren Zug. Satranç oyuncusu tedbirli bir hamle yaptı. |
kesin, açık, belli
Tom war sich sehr sicher über seinen Wunsch, seinen Job aufzugeben und auf einen anderen Beruf umzuschulen. |
emin
Ich bin mir sicher, dass ich jemanden durch den Garten habe laufen sehen. |
kesin, kati, mutlak
Die Partei gewann eine sichere Mehrheit in den regionalen Wahlen. |
dikkatlice
|
kesin, muhakkak
Sie sind so verliebt, sicher werden sie heiraten. Birbirlerine o derece aşıklar ki, kesin evlenecekler. |
emin
|
sahada(Sport, Baseball) Der Spieler hat sicher seine erste Base erreicht. |
sıkı
Der Koch schnitt das Fleisch mit sicherer Hand. |
emin
Das Team hat bereits einen sicheren Sieg, mit 5 Toren. |
emniyetli, güvenli(Finanzwesen) (yatırım, vb.) |
kesin olarak
|
tartışmasız bir şekilde
|
kendinden emin, kendine güvenen
Das selbstbewusste Auftreten des Führers beruhigte die Menschen. Liderlerinin kendinden emin tavrı halkı rahatlattı. |
tartışılmaz, tartışmasız
|
kesinlikle, kesin olarak, muhakkak
|
hakikaten de, sahiden de
|
şüphesiz, kuşkusuz
Jims Unschuld ist nun bewiesen und er ist ein freier Mann. |
kesin, kati, mutlak
|
tartışmasız olarak
Dieses Bild ist zweifelsohne das Beste, also bekommt es den ersten Preis. |
sağlamca
|
emniyetli, güvenli
Dies ist ein verlässlicher Mechanismus, der garantiert nicht scheitern wird. |
elbet, muhakkak, elbette, kesinlikle
|
güvenilir, sağlam, emin
Ist diese Website sicher ("or: vertrauenswürdig")? ⓘDieser Satz ist keine Übersetzung des englischen Satzes. Bu veri sağlam mı? |
tabii, tabii ki
|
sağlam
Das Pferd ist ein sicherer (od: zuverlässiger) Tipp. |
elbette, tabii
|
açık, belirli, kesin(umgangssprachlich) |
kesinlikle, muhakkak
|
tabii
|
elbette, tabii ki(umgangssprachlich) |
Almanca öğrenelim
Artık selbstsicher'ün Almanca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Almanca içinde arayabilirsiniz.
Almanca sözcükleri güncellendi
Almanca hakkında bilginiz var mı
Almanca (Deutsch), ağırlıklı olarak Orta Avrupa'da konuşulan bir Batı Germen dilidir. Almanya, Avusturya, İsviçre, Güney Tirol (İtalya), Belçika'da Almanca konuşan topluluk ve Lihtenştayn'da resmi dildir; Aynı zamanda Lüksemburg ve Polonya'nın Opolskie eyaletindeki resmi dillerden biridir. Dünyanın en önemli dillerinden biri olan Almanca, dünya çapında yaklaşık 95 milyon anadili konuşuruna sahiptir ve Avrupa Birliği'nde en fazla anadili konuşmacıya sahip olan dildir. Almanca aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nde (İspanyolca ve Fransızca'dan sonra) ve AB'de (İngilizce ve Fransızca'dan sonra) en yaygın olarak öğretilen üçüncü yabancı dildir, bilimde en çok kullanılan ikinci dildir[12] ve İnternette en çok kullanılan üçüncü dildir ( İngilizce ve Rusça'dan sonra). Yaklaşık 90-95 milyon insan Almanca'yı birinci dil, 10-25 milyon ikinci dil ve 75-100 milyon yabancı dil olarak konuşuyor. Böylece, toplamda, dünya çapında yaklaşık 175-220 milyon Almanca konuşan var.